Dünyada bilim insanları Covid-19’a karşı bir aşı geliştirebilmek için seferber olmuş durumda ancak 7 milyar insana nasıl koronavirüs aşısı yapılacağı belirsiz. Operasyonun lojistiği nasıl olacak? İngiltere’de aşı çalışmalarına Oxfordshire’daki Harwell Bilim Kampüsü’nde devam ediliyor. Aşı Üretim ve İnovasyon Merkezi (VMIC) yöneticisi Matthew Duchars, “Zaman çizelgesini gerçekten neredeyse yarıya indirdik. Bu nedenle 2022’nin sonunda hazır olmasını beklerken, şimdi 2021’de hazır olmasını umuyoruz” diyerek aşı sürecine dair bilgiler veriyor.
Duchars, “Bu tür aşıları hızlı ve etkili bir şekilde üretebilmek, sadece ülke için değil, küresel olarak kritik önem taşıyor” ifadeleriyle aşının önemini vurgularken bir de benzetme yapıyor: “Bir benzetme yapmak gerekirse evde pasta yapmak gibi bir şey. Mükemmel pastayı hazırlamak için saatler harcayabilirsiniz. Ama şimdi yaptığınız o pastadan 70 milyon tane yapmanız gerekiyor. Hepsinin de mükemmel olması gerekiyor, bu yüzden oldukça zorlu.”
Oxford Üniversitesi’ndeki aşı çalışmaları için yeteri miktarda geçici laboratuvar alanı kuruldu. Sonuçta, insan ırkının milyarlarca dozda birkaç çeşit Covid-19 aşısı yapması gerekecek. Hepsi dünya çapında üretilmeli, dağıtılmalı ve yönetilmeli. Uluslararası aşı ittifakı (Gavi) ülkeleri aşı uygulamalarının insanlara tedariki üzerine düşünmeye çağırdı.
Ancak aşı konusunda uluslararası işbirliği elde etmek kolay değil. Çünkü birçok zengin ülke, sihirli formül bulunursa malzemeleri güvence altına almak için ilaç şirketleriyle hali hazırda ikili anlaşmalar yapıyor.
Gavi’nin CEO’su Seth Berkley, karşılaşılan en büyük engellerden birinin sözde “aşı milliyetçiliği” olduğunu söylüyor. Berkley, aşının küresel olarak düşünülmesi gerektiği vurguluyor ve “Herkes güvende olmadığı sürece hiçbirimiz güvende olmayız” diyor.
Gelişmekte olan ülkelerin doğru aşılara erişimini sağlamaya çalışmanın yanı sıra; Berkley, dünyada aşının konacağı flakonun (cam şişe) yeterli olup olmadığı da dahil olmak üzere, aşı uygulamasının daha yavan yönlerini düşünmek zorunda.
“Bu konuda endişeliydik” diye itiraf ediyor Berkley: “Bu yüzden iki milyar doza yetecek kadar flakon satın aldık. 2021 sonuna kadar hazır olmasını umduğumuz doz sayısı da bu kadar.”
Aşıların büyük çoğunluğunun düşük sıcaklıklarda saklanması gerekiyor. Bu yüzden cam şişeler kadar buzdolapları da potansiyel bir sorun. Birmingham Üniversitesi’nde soğuk zincir lojistiği uzmanı olan Prof. Toby Peters, Gavi gibi kuruluşların gelişmekte olan ülkelerdeki mevcut soğutma kapasitesini nasıl en üst düzeye çıkarabilecekleri hakkında düşünmelerine yardımcı oluyor.
Peters, bu potansiyel sorunu şu sözlerle açıklıyor: “Sorun sadece aşı buzdolaplarında değil. Onu uçaklarda hareket ettirecek paletler, ulaştırılması gereken noktalara götüren araçlar, ardından motosikletler. Tüm bunların sorunsuz bir biçimde çalışması gerekiyor.”
Prof. Peters, bu devasa projeye yardımcı olabilmek adına soğuk zincir depolarını ödünç almak için küresel yiyecek ve içecek şirketleriyle görüşüyor.
Aşı uygulamasının daha yönetilebilir hale getirilmesi için, ülkelerin kendi nüfuslarında kime öncelik vereceğini belirlemesi gerekecek. İngiltere’de insan ve hayvan sağlığı üzerine araştırmalar yapan Wellcome Trust’ın aşı yöneticisi Dr. Charlie Weller, ülkelerin kendilerine bazı samimi sorular sormak zorunda kalacaklarını söylüyor ve şu soruları yöneltiyor: “Kimin bu aşıya ihtiyacı var? En yüksek risk grupları hangileri? Ve en yüksek öncelik kim? Emin olduğumuz bir şey varsa, o da üretilecek ilk aşının tedarikinin çok fazla olmayacağı.”
Üretilen gerçek aşıları yapmak da o kadar kolay olmayacak. Ülkelerin sağlık sistemleri ve sağlık çalışanları bu işlem için yeterli olacak mı? Örneğin İngiltere, oy kullanılan merkezleri kullanabilmek için bir şablon üzerinde duruyor. Ancak fakir ülkeler için daha da korkutucu.
Dr Weller, hedef grupları aşılamak için doğru teknik becerilere sahip sağlık çalışanları ile güçlü sağlık sistemlerinin anahtar olacağı konusunda ısrarcı. Bilim insanlarına göre bir şekilde koronavirüs için bir çeşit aşı bulunacak. Ancak pek çok bilim insanı, aşıyı milyarlarca insana ulaştırmak için geceleri uyumadığını söylüyor.Kaynak:BBC
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?