Kolik nedir, neden olur? Ağlayan bebekleri sakinleştirme yolları

9 Nisan 2015   |    16 Ağustos 2022    |   Kategori: Bebek Sağlığı, Sağlık Sözlüğü, Uyku Sorunları Print

Kolik, bebeklerde üç haftadan fazla, haftada en az üç gün, günde üç saati aşan huzursuzluk ve geçmeyen ağlama nöbet­leri olarak tanımlanan; doğumu izleyen, ilk üç ayda çok sık rastlanan bir yakınmadır. Bebeklerin %5-25’inde görülür, genellikle doğumdan sonra ikinci-üçüncü haftalarda başlar, altıncı-sekizinci haftalarda artar ve üçüncü-dördüncü aylarda kendiliğinden düzelir. Kolik ağlaması, normal ağlamadan farklıdır; bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlayabilir. Pek az çocukta ağla­ma, 24 saat boyunca sürer. Nöbetler genelde öğleden sonra veya akşam saatlerinde gözlenir. Kolik ağlaması genellikle her gün tekrar eder, bazen bir gece ara verdiği görülür. Nöbetler sırasında bebeğin yüzünde bir ağrı ifadesi oluşur, yumruklarının sıkar, ayakları­nı karnına çeker. Karakteristik nöbet ani başlar, yük­sek sesle ve sürekli ağlama gözlenir.

Kolik nedir?

Kolik, bebeklerde çok sık görülen bir sorundur. Özellikle yeni doğan bebeklerde 3 haftadan fazla süren ve haftada en az 3 gün, günde 3 saati aşabilen ağlama nöbet­leridir.  olarak tanımlanan; doğumu izleyen, ilk üç ayda çok sık rastlanan bir yakınmadır. Genellikle birinci ve dördüncü aylar arasında görülür. Bebek çok huzursuzdur ve sık sık ağlama nöbetleri geçirir. Kolik nöbetlerinin pek çok nedeni olabilir. Sorun çözümü altta yatan nedenin saptanıp tedavisi ile mümkündür. Bu nedenle kolik sorunu yaşayan her bebeğin sorunu farklı bir çözüm gerektirebilir. Sorun bir haftadan uzun sürüyorsa mutlaka bir çocuk hastalıkları uzmanına danışmak gerekir.

Bebekte kolik nasıl anlaşılır?

Bebekte yaşanan sorunun kolik olduğunu anlamak için yukarıda bahsettiğimiz durumların dışında ayrıca şu tür sorunlar olup olmadığına bakmak gerekir. Bebeğin yüzün­ de kızarma veya ağız çevresinde solukluk gözlenebi­lir. Nöbet bebeğin dışkı veya gaz çıkarması ile sonlanabileceği gibi tamamen yorulması ile de bitebilir. Beslenme ve uyku düzeni ağlamayla bozulur; bebek huysuzlaşır. Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir ya da tam uykuya dalmışken birkaç dk. sonra uyanarak ağlamaya devam edebilir.

Bebeklerde uyku bozukluğu ve en etkili bebek uyutma teknikleri

Bebekte kolik nedenleri

Koliği nedenlerini açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürül­müştür, ancak, nedeni kesin aydınlatılamamıştır. Ayırıcı tanıda infeksiyonlar, mide ve bağırsak sorunları, travma, beslenme, ilaç reaksiyonu, nörolojik nedenler ve kardiyovasküler nedenler düşünülmelidir. Koliğin her zaman etkili bir çözümü olmayabilir. Ancak; 

Ağlamaya erken yanıt, aşırı uya­rıdan kaçınma, hafif yatıştırıcı hareketler, emzik kullanımı, kanguru kullanımı ve bebeğin yanında elektrik süpürgesi çalıştırma gibi uygulamalar koliği azaltmada yararlıdır.

Bebeklerde Gaz Sancısı (Kolik) nedenleri

Yorgunluk bebeklerde ağlamaya yol açan en önemli nedendir. Koliği açıklamaya yönelik çeşitli teori­ler öne sürülmüştür, ancak nedeni kesin aydınlatıla­mamıştır. Kolik, normal ağlamanın üst ucu olarak tanımlanmaktadır. Genellikle ağlamanın toplam süre­si ve sıklığından daha çok, bir nöbetteki ağlama süresindeki artma sorun oluşturmaktadır. Bu ağla­ma biçimini normal ağlama ve başka nedenlere bağlı olarak oluşan ağlamalardan ayırt etmek gerekir. Kolik nedenini açıklamak üzere yapılan çalışma­larda iki faktör ön plana çıkmaktadır.

  1. Mide – barsak sistemi kaynaklı olmayan kolik nedenleri
  2. Mide – barsak sistemine bağlı kolik nedenleri

Mide – barsak sistemi kaynaklı olmayan kolik nedenleri

  • Nörogelişimsel: Çalışmalar koliğin bebeklerdeki normal ağlamanın en üst noktası olduğunu göster­mektedir. Kolikli bebeklerde ağlama örüntüsü nor­mal bebeklerle aynıdır. Ancak, kolikli bebekler daha uzun süre ağlar, kolaylıkla susturulamazlar. Pek çok bebekte dördüncü ayda koliğin ortadan kalkması bu teoriyi desteklemektedir.
  • Psikolojik: Kolik bebek ve çevre arasında yeter­siz bağdan kaynaklanan davranış sorunlarının en erken örneği olarak tanımlanmıştır. Ancak, bu bebeklerin davranış sorunları olduğu teorisi kolik olan bebeklerin ileri yaşlarında takip edildiği çalışmalarla desteklenmemiştir Gebelikte stres ve fiziksel yakınmalar, aile içi sorunlar ve doğumda olumsuz tecrübeler de kolik gelişimiyle ilişkili bulunmuştur. Gebelikte annenin endişeli olması ve annenin alkol tüketimi kolik riskini artırmaktadır. Ayrıca genç anne, anne­nin eğitim düzeyi, baba ile birlikte yaşamama, sosyal desteğin yetersiz olması da diğer faktörler­dir. Doğum sonrası depresyon kolik nedeni olabilir.
  • Normal ya da anormal fizyoloji: Bazı yazarlar pek çok kolik vakasının hastalıktan çok davranış ve biyolojik faktörlerden kaynaklandığı­na inanmaktadır. Bu bakış açısı otonom sinir sis­teminin dengesinin normal olduğunu gösteren çalışmalar tarafından desteklenmektedir. Bununla birlikte bazı çalışmalar bu bebekler­de biliyer sistem (Safranın oluştuğu, yoğunlaştığı ve kara­ciğerden on iki parmak barsağına (ince barsağın ilk kısmına) taşındığı organlar ve kanallar.) fizyolojisinin anormal olduğunu bildirmektedir.
  • Diğer nedenler: Kolik için en fazla kabul gören açıklamalardan biri de erken yenidoğan dönemin­de, bebekte dışarıdan gelen uyarıları engelleyici bir mekanizmanın var olması, birinci ay içinde bu engelleyici mekanizmanın ortadan kalkması ve bebeğin dış uyaranlara karşı daha uyanık, daha duyarlı hale gelmesi şeklindedir. Çok sayıda uya­ranla karşılaşan bebek, akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olur. Sonuçta, nedensiz ağla­malar görülür.

Sürekli ağlayan bebeklerde kolik olabileceği unutulmamalı

  • Beşinci ayın sonunda, bebek, bu uyaranlarla baş edebilmeye başlar ve kolik sona erer. Bazı araştırmalar kolikli bebeklerde sinir sistemi aktivitesininin arttığını bildirmektedir. Nedeni tam olarak bilin­memekle beraber, koliği artırıcı çevresel bir fak­tör olarak, sigara dumanı gösterilmiştir. Evde sigara içen birey sayısı ne kadar fazla ise, bebekte kolik görülme olasılığı ve şiddeti o kadar fazladır.
  • Baba günde 15’den fazla, anne gebelikte günde ondan fazla sigara içmişse ve doğumdan sonra da içmeye devam ediyorsa, kolik % 69 daha sık görülmektedir. Başka bir çalış­mada ise anne gebelikte ve doğumdan sonra siga­ra içiyorsa riskin 1.5 kat arttığı bildirilmektedir. Düşük doğum ağırlığının kolik riskini artırdı­ğını gösteren çalışmalar da bulunmaktadır.

Mide – barsak sistemine bağlı kolik nedenleri

  • Beslenme: Biberonla besleme, yatay pozisyonda besleme ve beslenme sonrası gaz çıkarmama kolik nedenidir. Anne sütü ile beslenme ilk altı ayda tek koruyucu faktör olarak kabul edilmektedir. Anne sütü alan bebek­lerde almayanlara göre daha azdır. Ama, anne sütünün koliğe karşı koruyucu olmadığını söyleyen araştırmalarda vardır
  • Alerji: Yine bir araştırma koliğin inek sütü proteini­ne karşı alerji nedeniyle ortaya çıktığını bildirmektedir. Buna karşın başka bir çalışmada kolikte daha az alerjik madde içeren mama kullanımının işe yaramadığını ileri sürülmektedir. Besin alerjisi bu bebeklerin çok az kısmında neden olabilir.
  • Mide- bağırsak hormonları: Kolikli bebeklerde (vazoaktif intestinal peptit ve motilin) iki hormonun düzeylerinin yükseldiği bilinmektedir. Daha sonra kolik geli­şen bebeklerde yaşamın ilk günlerinde bu hormonların yükselmesi kolikte anormal mid eve bağırsak sistem sorunlarına işaret eder.
  • Reflü (GER): koliğin reflünün tek belirtisi olabileceği ileri sürülmekte­dir.

Probiyotikler ile bebeklerde yapılan kolik tedavisi başarılı…

Bugüne kadar koliğin nedenine dair yapılan araştırmalardan önemli olanlarının sonuçlarını sizin için derledik. Aslında koliğin nedenleri konusunda ebeveyn olarak almanız gereken en önemli mesaj, koliğin anne babanın tutumları sonucunda ortaya çıkmadığı­dır. Anne ve baba her şeyi doğru yapsa bile durum tamamen aynı olabilir. Yapılabilecek en doğru şey, bebeğin ağlaması konusunda akılcı davranmaktır. Ancak, her anne-babanın bildiği gibi, bu yaklaşım kolay olmayabilir.

Bebeğim kolik nedeniyle mi ağlıyor yoksa…?

Bebeklerde ağlamaya neden olan ve kolik ağlamasıyla karıştırılan diğer nedenler:

  • İnfeksiyonlar: Otitis media, idrar yolu infeksiyonu, stomatit, menenjit
  • Mide-Bağırsak sorunlar: Peristaltizm sorunları, reflü, invajinasyon, herni
  • Travma: Gözde yabancı cisim, parmağa saç turnikesi, çocuk istismarı
  • Beslenme: Anne sütünden geçen ilaçlar, inek sütü alerjisi
  • İlaç reaksiyonu: Aşı reaksiyonu, yenidoğanlarda ilaç yoksunluğu
  • Nörolojik: West sendromu, olgunlaşma gecikmesi
  • Kardiyovasküler: Aritmi (supraventriküler taşikardi), konjestif kalp yetersizliği.

Bebeklerde gaz sanıcısı ve koliği gidermek için öneriler

Bebeklerde gaz sanıcısını (kolik) tedavisi

Yorgunluk bebeklerde ağlamaya yol açan en önemli nedendir. Aşırı ağlamayı azaltmaya yönelik girişimler: Bazı davranış değişiklikleri ile nöbetlerin sıklığı değil ama süresi azaltılabilir. Ebeveynler ağlayan bebeği ne zaman kucaklarına almaları gerektiğini bilmelidir. Her bebek için ayrı bir yaklaşım gerek­mektedir. Örneğin, kendi kendini sakinleştirme yeteneği olmayan bebekler ağlamaya başlamadan önce hafif ağlamaları başlarken ele alınmalıdırlar. Bu bebeklerde vertikal sallama yararlı olabilir.

Yeni doğan bebeklerde gaz problemini çözmek için ne yapmalı?

Bu bebekler aşırı gürültü ve parlak ışıktan korunma­lıdır. Anne kucağına almadan önce sakin bir sesle yanıt vermeli, bebeği yatıştırmaya çalışmalıdır. Bebeğin ağlamalarına sözlü yanıtlar vermek, göz teması ve vokalizasyon yararlı olabilir. Düzenli olarak sallanma bazı çocuklarda vestibüler uyarı için yararlı olabilir. Araştırmalar bu çocukların ileri yaşlarda biraz iştahsız olduğunu ve daha sık karın ağrısı çektiklerini göstermektedir.

Bebeklerde gaz sanıcısı ve kolik tedavisi

Bebeklerde gaz sanıcısı (kolik) için diyet değişikliği

Tek başına anne sütü ile beslenen bebeklerde diyet değişikliği yapmaya gerek yoktur. Anne sütü başlıca koruyucu faktördür. Her öğünde iki memeyi bir­den emzirmeye çalışmak bebeğin laktozdan zengin önsütü aşırı almasına neden olduğu için gaz sancılarına yol açabilir. Bu nedenle bebek bir memeyi tama­men bırakana dek o memeden emzirilmelidir. Anne ağlamaların belirgin biçimde kendi yediklerinden etkilendiğini belirtiyorsa bu besinleri diyetinden çıkarabilir. Bir derlemede süt ve süt ürünleri, buğ­day, yumurta ve fındığın diyetten çıkarılmasının yararı olacağı bildirilmiştir.

Aileler mama ile beslenen bebeklerde sıklıkla ne ile beslemeleri gerektiğini merak eder. Bir randomize kontrollü çalışmada kolikli bebeklerde soya bazlı formülalar ile iyi yanıt alındığı bildirilirken, diğer bir çalışmada tam tersi sonuç alınmıştır. Ayrıca, soya proteinene karşı da alerji gelişebilir. AAP soya bazlı mamaların kullanımını önermemektedir. Yapılan çalışmalarda laktaz enzimli ya da liften zengin mamaların plasebo göre etkin olmadığı gösterilmiş­tir. Ailede atopi öyküsü bulunan bebeklerde hipo-alerjen mama kullanımı konusunda da karışıklık bulunmaktadır. Tek başına anne sütü ile beslenmeyen bebeklerde kazein hidrozilat mamalar kullanıldığında ağlama nöbetlerinde azalma oduğunu gösteren çalışmalar az sayıda bebekte yapılmıştır. Hipoalerjen mamalar bir hafta denenebilir.

Karın ağrısı neden olur? Ne iyi gelir? Doğal tedaviler

Ayrıca, inek sütü pro­teinine intolerans sonucu gelişen GER ve kanlı dışkılama vakalarında kullanılabilir. Hipoalerjen mama­ların besin alerjisinin infantil kolikli bebeklerin ufak bir yüzdesinde semptomlardan sorumlu olduğu çoğu kolikli bebekte ağlamayı azaltmayacağı üstelik diye­te umut bağlamış ailelerin endişesini artırabileceği unutulmamalıdır. Kısmen hidrolize, fruktoz ve oligosakkarid içeren yeni bir mamanın standart formüla ve simetikon ile karşılaştırıldığında ağlama epizodlarını azalttığı bildirilmektedir.

Bebeklerde gaz sanıcısını gidermek için bitkisel çaylar

Bitkisel çayların kolik tedavisinde etkili olduğunu gösteren az sayıda bilimsel kanıt vardır. Rezene, meyan kökü, papatya kolik tedavisinde en sık kulla­nılan bitkilerdir. Melisa, rezene ve matricariae recutita karışımıyla yapılan çalışmada bir haftadan sonra ağlama zamanı azalmış, yan etki saptanmamıştır. Yine bir araştırmada kolikli bebeklerde beş değişik bitkinin karışımından yapılan bir bitkisel çay kullanılmış ve anlamlı etkili bulunmuştur ama bu çalışma teknik olarak yetersiz bulunup eleştiri almıştır. Bu tür bitkisel ürünler kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

Rezene çekir­deği yağı ile masaj da koliği azaltmada plasebodan etkin bulunmuştur. “Gripe water” pek çok bitki karışımından oluşan gaz nedeniyle oluşan sıkıntısı gidermek için kullanılan bir üründür. Yurtdışında online bulunabilen bu ürünün şeker ve alkol içerme­yenleri tercih edilmelidir. Bitkisel çayların tedavi amaçlı kullanımında çekinceler doz ve içeriklerinin standardize olmaması, normal beslemeyi bozmaları ve içerdikleri toksik maddelere bağlı ciddi hatta ölümcül yan etkilerin görülmesidir.

Bebeklerde gaz sanıcısını gidermek için ilaç tedavisi

Aşağıdaki ilaç tedavilerini sadece doktorunuz önerdiğinde kullanın!

  1. Antispazmodikler: Sık kullanılmakla birlikte kontrollü çalışma yoktur. Sütçocuklarında apne ve solunum problemlerine yol açabilir.
  2. Antikolinerjikler: Sistematik derlemelerde plase­bodan daha etkili olduğu bildirilmektedir. En sık kullanılan ajan dicylomine, apneye neden olduğundan altı aydan küçük bebeklerde kullanıl­mamaktadır. Cimetropium, İtalya’da infantil kolik tedavisinde sık kullanılan bir ajan olup plaseboya göre ağlama krizlerinin süresini azalttığı gösteril­miştir. En önemli yan etkisi uyku halidir. Ciddi yan etki bildirilmemiştir.
  3. Sedatifler ve analjezikler: Ampirik olarak kulla­nılan bu ilaçların kolik ataklarını azalttığına yöne­lik kesin çalışmalar yoktur. Çok aşırı ağlaması olan bebeklerde geçici sedasyon sağlamak ama­cıyla kullanılabileceği savunuluyor. Ancak, bu tür ilaçların bebeği aşırı uyutarak beslenmesinin aksamasına yol açabileceği akılda tutulmalıdır.
  4. Simetikon: Metcalf ve ark. tarafından yapılan çalışmada % 48 oranında etkili olduğu belirtil­miştir. Ancak, simetikona yanıt vermeyen bebek­lerin % 37’si plaseboya yanıt vermiş, ayrıca simetikona yanıt verenlerin % 20’si aynı zamanda plaseboya da yanıt vermiştir. Bu durumda simetikonun etkinliğinin plasebodan farklı olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Gaz sancısı (kolik) nedeniyle ağlayan bebek nasıl sakinleştirilir?

Davranışsal kolik tedavisi

Ağlayan bebeği yatıştırmak için birçok yöntem var­dır. Ancak, bir bebeğin yatıştırılmasını sağlayan bir yöntem bir diğerinin daha çok ağlamasına yol açabi­lir. Bir yöntemden diğerine geçiş yapmak ya da aynı anda birden fazla yöntemi kullanmak uyarıcı olabilir ve koliği artırabilir. Yavaş tonda bir şeyler mırıldanır­ken bebeği hafifçe sallamak, genellikle yararlı olmak­tadır. Aşağıdaki yöntemler, ağlayan bebeği rahatlat­mak için denenebilir:

  • Bebeğin kucakta, pusette, yatağında, hamakta, bebek altı haftalıktan büyükse otomatik bebek salıncağında ritmik şekilde sallanması. Çok sert sallama boyunda yaralanmaya yol açabileceğin­den dikkatli olmak gerekir.
  • Arabasıyla gezdirmek. Hatta, bebeği arabasında gezdirirken saatte 80-90 km hızla giden bir araba hissi veren sakinleştirme amaçlı araçlar da yapıl­mıştır.
  • Bebeğin kanguru içinde ya da annenin/bakıcının kucağında tutulması. Bazı bebekleri sıkıca, kun­daklar gibi sarmak işe yarayabilir.
  • Bebeğin kucağa alınıp annenin/bakıcının göğsüne yaslanmış şekilde tutulması. Sarılmak, bebekte güven hissi uyandırır. Bu arada, sırtına, hafifçe, aralıklı olarak minik vuruşlar uygulamanın da yararı olur.
  • Karına sıcak havlu uygulaması
  • Bebeğe ılık banyoya yaptırma
  • Şarkı söylemek. Bebeğin hangi müzik türünden hoşlandığını keşfetmeye çalışmalıdır. Beğendiği bir melodi tekrar tekrar söylenebilir.
  • Ritmik seslerden yararlanma. Birçok bebek vanti­latör ya da elektrik süpürgesinin sesiyle, rahim içinde duyduğu guruldamaların teyp kaydıyla, doğadaki seslerle ya da babalarının sesleriyle sakinleşebilmektedir.
  • Bebeğe masaj yapılması. Okşanmaktan ve doku­nulmaktan hoşlanan bebekler için masaj, sakin­leştirici olabilir.
  • Kısa bir süre, annenin/bakıcının sırt üstü yatarak bebeği, üzerine yüzü koyun yatırması.
  • Basınç uygulama tekniği: Bebek kucağa alınır, annenin/bakıcının karnı üzerine yatırılır ve hafif­çe sırtına vurulur ya da sırtı sıvazlanır. Bu, birçok bebeğin çok sevdiği bir yöntemdir.

Bu tedavi yöntemlerinin hiçbirinin etkinliği kapsamlı bilimsel araştırmalar ile gösterilememiştir. Bu uygulamalar plasebo ile bile çözüm bulunabilen bir sorun için seçilecek en ucuz yöntem olması, farma­kolojik tedavilere ve diyet değişimıne göre daha güvenli ve daha az dramatik olması nedeni ile öneri­lebilir. Ancak, bu yöntemleri önerirken bebeği aşırı uyarmaktan kaçınmalarını ve olası kazalara karşı uyanık olmaları gerekir.

Koliğe iyi gelen diğer yöntemler

Bebeği kurutma makinesi ya da saç kurutma makine­si yanına koymak ya da karnına çok hafif basınç uygulamak koliği azaltmak için uygulanan diğer yöntemlerdir. Aileler ve arkadaşlar tarafından önerilen bazı yön­temler işe yarayabilir, ancak bilimsel olarak araştırıl­mamıştır. Sonuç olarak, ağlamaya erken yanıt, aşırı uyarıdan kaçınma, hafif yatıştırıcı hareketler, emzik kullanımı, kanguru kullanımı ve elektrik süpürgesi kullanımı infantil koliği azaltabilir. Ancak, infantil koliğin kanıtlanmış tek tedavisi zamandır.

Kolik bebeğe zarar verir mi?

Kolik selim bir durumdur. Pek çok bebekte semptomlar üçüncü-dördüncü ayda kaybolur, daha sonraki gelişimleri de çok iyidir. Yapılan bir araştırmada yaşamın ilk yılında anne-bebek bağının iyi olmamasına bağlı olarak geçici bir gelişme geriliği bildirmiş­tir. Kolikli vakalar iki-yedi ayda normal uyku düzenine sahip olur. Kolikli çocuklarda yineleyen karın ağrıları ve alerjik hastalıkların daha sık görül­düğü bildirilmekle beraber, 2001 yılında yayınlanan prospektif çalışmada astım ve alerjik hastalıklarla bağlantı saptanmamıştır. Bu çocukların ilerde titiz, agresif, uyku bozuklukları olan çocuklar oldu­ğu, ayrıca ailede gastrointestinal ve atopik hastalıkla­rın daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Başka bir çalışmada ise, üç aydan uzun süren ağlamalarda ileri yaşta bilişsel fonksiyonların bozulabileceği bil­dirilmektedir.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla