Kolik, bebeklerde üç haftadan fazla, haftada en az üç gün, günde üç saati aşan huzursuzluk ve geçmeyen ağlama nöbetleri olarak tanımlanan; doğumu izleyen, ilk üç ayda çok sık rastlanan bir yakınmadır. Bebeklerin %5-25’inde görülür, genellikle doğumdan sonra ikinci-üçüncü haftalarda başlar, altıncı-sekizinci haftalarda artar ve üçüncü-dördüncü aylarda kendiliğinden düzelir. Kolik ağlaması, normal ağlamadan farklıdır; bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlayabilir. Pek az çocukta ağlama, 24 saat boyunca sürer. Nöbetler genelde öğleden sonra veya akşam saatlerinde gözlenir. Kolik ağlaması genellikle her gün tekrar eder, bazen bir gece ara verdiği görülür. Nöbetler sırasında bebeğin yüzünde bir ağrı ifadesi oluşur, yumruklarının sıkar, ayaklarını karnına çeker. Karakteristik nöbet ani başlar, yüksek sesle ve sürekli ağlama gözlenir.
İçindekiler
Kolik, bebeklerde çok sık görülen bir sorundur. Özellikle yeni doğan bebeklerde 3 haftadan fazla süren ve haftada en az 3 gün, günde 3 saati aşabilen ağlama nöbetleridir. olarak tanımlanan; doğumu izleyen, ilk üç ayda çok sık rastlanan bir yakınmadır. Genellikle birinci ve dördüncü aylar arasında görülür. Bebek çok huzursuzdur ve sık sık ağlama nöbetleri geçirir. Kolik nöbetlerinin pek çok nedeni olabilir. Sorun çözümü altta yatan nedenin saptanıp tedavisi ile mümkündür. Bu nedenle kolik sorunu yaşayan her bebeğin sorunu farklı bir çözüm gerektirebilir. Sorun bir haftadan uzun sürüyorsa mutlaka bir çocuk hastalıkları uzmanına danışmak gerekir.
Bebekte yaşanan sorunun kolik olduğunu anlamak için yukarıda bahsettiğimiz durumların dışında ayrıca şu tür sorunlar olup olmadığına bakmak gerekir. Bebeğin yüzün de kızarma veya ağız çevresinde solukluk gözlenebilir. Nöbet bebeğin dışkı veya gaz çıkarması ile sonlanabileceği gibi tamamen yorulması ile de bitebilir. Beslenme ve uyku düzeni ağlamayla bozulur; bebek huysuzlaşır. Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir ya da tam uykuya dalmışken birkaç dk. sonra uyanarak ağlamaya devam edebilir.
Bebeklerde uyku bozukluğu ve en etkili bebek uyutma teknikleri
Koliği nedenlerini açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmüştür, ancak, nedeni kesin aydınlatılamamıştır. Ayırıcı tanıda infeksiyonlar, mide ve bağırsak sorunları, travma, beslenme, ilaç reaksiyonu, nörolojik nedenler ve kardiyovasküler nedenler düşünülmelidir. Koliğin her zaman etkili bir çözümü olmayabilir. Ancak;
Ağlamaya erken yanıt, aşırı uyarıdan kaçınma, hafif yatıştırıcı hareketler, emzik kullanımı, kanguru kullanımı ve bebeğin yanında elektrik süpürgesi çalıştırma gibi uygulamalar koliği azaltmada yararlıdır.
Yorgunluk bebeklerde ağlamaya yol açan en önemli nedendir. Koliği açıklamaya yönelik çeşitli teoriler öne sürülmüştür, ancak nedeni kesin aydınlatılamamıştır. Kolik, normal ağlamanın üst ucu olarak tanımlanmaktadır. Genellikle ağlamanın toplam süresi ve sıklığından daha çok, bir nöbetteki ağlama süresindeki artma sorun oluşturmaktadır. Bu ağlama biçimini normal ağlama ve başka nedenlere bağlı olarak oluşan ağlamalardan ayırt etmek gerekir. Kolik nedenini açıklamak üzere yapılan çalışmalarda iki faktör ön plana çıkmaktadır.
Probiyotikler ile bebeklerde yapılan kolik tedavisi başarılı…
Bugüne kadar koliğin nedenine dair yapılan araştırmalardan önemli olanlarının sonuçlarını sizin için derledik. Aslında koliğin nedenleri konusunda ebeveyn olarak almanız gereken en önemli mesaj, koliğin anne babanın tutumları sonucunda ortaya çıkmadığıdır. Anne ve baba her şeyi doğru yapsa bile durum tamamen aynı olabilir. Yapılabilecek en doğru şey, bebeğin ağlaması konusunda akılcı davranmaktır. Ancak, her anne-babanın bildiği gibi, bu yaklaşım kolay olmayabilir.
Bebeklerde ağlamaya neden olan ve kolik ağlamasıyla karıştırılan diğer nedenler:
Yorgunluk bebeklerde ağlamaya yol açan en önemli nedendir. Aşırı ağlamayı azaltmaya yönelik girişimler: Bazı davranış değişiklikleri ile nöbetlerin sıklığı değil ama süresi azaltılabilir. Ebeveynler ağlayan bebeği ne zaman kucaklarına almaları gerektiğini bilmelidir. Her bebek için ayrı bir yaklaşım gerekmektedir. Örneğin, kendi kendini sakinleştirme yeteneği olmayan bebekler ağlamaya başlamadan önce hafif ağlamaları başlarken ele alınmalıdırlar. Bu bebeklerde vertikal sallama yararlı olabilir.
Yeni doğan bebeklerde gaz problemini çözmek için ne yapmalı?
Bu bebekler aşırı gürültü ve parlak ışıktan korunmalıdır. Anne kucağına almadan önce sakin bir sesle yanıt vermeli, bebeği yatıştırmaya çalışmalıdır. Bebeğin ağlamalarına sözlü yanıtlar vermek, göz teması ve vokalizasyon yararlı olabilir. Düzenli olarak sallanma bazı çocuklarda vestibüler uyarı için yararlı olabilir. Araştırmalar bu çocukların ileri yaşlarda biraz iştahsız olduğunu ve daha sık karın ağrısı çektiklerini göstermektedir.
Tek başına anne sütü ile beslenen bebeklerde diyet değişikliği yapmaya gerek yoktur. Anne sütü başlıca koruyucu faktördür. Her öğünde iki memeyi birden emzirmeye çalışmak bebeğin laktozdan zengin önsütü aşırı almasına neden olduğu için gaz sancılarına yol açabilir. Bu nedenle bebek bir memeyi tamamen bırakana dek o memeden emzirilmelidir. Anne ağlamaların belirgin biçimde kendi yediklerinden etkilendiğini belirtiyorsa bu besinleri diyetinden çıkarabilir. Bir derlemede süt ve süt ürünleri, buğday, yumurta ve fındığın diyetten çıkarılmasının yararı olacağı bildirilmiştir.
Aileler mama ile beslenen bebeklerde sıklıkla ne ile beslemeleri gerektiğini merak eder. Bir randomize kontrollü çalışmada kolikli bebeklerde soya bazlı formülalar ile iyi yanıt alındığı bildirilirken, diğer bir çalışmada tam tersi sonuç alınmıştır. Ayrıca, soya proteinene karşı da alerji gelişebilir. AAP soya bazlı mamaların kullanımını önermemektedir. Yapılan çalışmalarda laktaz enzimli ya da liften zengin mamaların plasebo göre etkin olmadığı gösterilmiştir. Ailede atopi öyküsü bulunan bebeklerde hipo-alerjen mama kullanımı konusunda da karışıklık bulunmaktadır. Tek başına anne sütü ile beslenmeyen bebeklerde kazein hidrozilat mamalar kullanıldığında ağlama nöbetlerinde azalma oduğunu gösteren çalışmalar az sayıda bebekte yapılmıştır. Hipoalerjen mamalar bir hafta denenebilir.
Ayrıca, inek sütü proteinine intolerans sonucu gelişen GER ve kanlı dışkılama vakalarında kullanılabilir. Hipoalerjen mamaların besin alerjisinin infantil kolikli bebeklerin ufak bir yüzdesinde semptomlardan sorumlu olduğu çoğu kolikli bebekte ağlamayı azaltmayacağı üstelik diyete umut bağlamış ailelerin endişesini artırabileceği unutulmamalıdır. Kısmen hidrolize, fruktoz ve oligosakkarid içeren yeni bir mamanın standart formüla ve simetikon ile karşılaştırıldığında ağlama epizodlarını azalttığı bildirilmektedir.
Bitkisel çayların kolik tedavisinde etkili olduğunu gösteren az sayıda bilimsel kanıt vardır. Rezene, meyan kökü, papatya kolik tedavisinde en sık kullanılan bitkilerdir. Melisa, rezene ve matricariae recutita karışımıyla yapılan çalışmada bir haftadan sonra ağlama zamanı azalmış, yan etki saptanmamıştır. Yine bir araştırmada kolikli bebeklerde beş değişik bitkinin karışımından yapılan bir bitkisel çay kullanılmış ve anlamlı etkili bulunmuştur ama bu çalışma teknik olarak yetersiz bulunup eleştiri almıştır. Bu tür bitkisel ürünler kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.
Rezene çekirdeği yağı ile masaj da koliği azaltmada plasebodan etkin bulunmuştur. “Gripe water” pek çok bitki karışımından oluşan gaz nedeniyle oluşan sıkıntısı gidermek için kullanılan bir üründür. Yurtdışında online bulunabilen bu ürünün şeker ve alkol içermeyenleri tercih edilmelidir. Bitkisel çayların tedavi amaçlı kullanımında çekinceler doz ve içeriklerinin standardize olmaması, normal beslemeyi bozmaları ve içerdikleri toksik maddelere bağlı ciddi hatta ölümcül yan etkilerin görülmesidir.
Aşağıdaki ilaç tedavilerini sadece doktorunuz önerdiğinde kullanın!
Ağlayan bebeği yatıştırmak için birçok yöntem vardır. Ancak, bir bebeğin yatıştırılmasını sağlayan bir yöntem bir diğerinin daha çok ağlamasına yol açabilir. Bir yöntemden diğerine geçiş yapmak ya da aynı anda birden fazla yöntemi kullanmak uyarıcı olabilir ve koliği artırabilir. Yavaş tonda bir şeyler mırıldanırken bebeği hafifçe sallamak, genellikle yararlı olmaktadır. Aşağıdaki yöntemler, ağlayan bebeği rahatlatmak için denenebilir:
Bu tedavi yöntemlerinin hiçbirinin etkinliği kapsamlı bilimsel araştırmalar ile gösterilememiştir. Bu uygulamalar plasebo ile bile çözüm bulunabilen bir sorun için seçilecek en ucuz yöntem olması, farmakolojik tedavilere ve diyet değişimıne göre daha güvenli ve daha az dramatik olması nedeni ile önerilebilir. Ancak, bu yöntemleri önerirken bebeği aşırı uyarmaktan kaçınmalarını ve olası kazalara karşı uyanık olmaları gerekir.
Bebeği kurutma makinesi ya da saç kurutma makinesi yanına koymak ya da karnına çok hafif basınç uygulamak koliği azaltmak için uygulanan diğer yöntemlerdir. Aileler ve arkadaşlar tarafından önerilen bazı yöntemler işe yarayabilir, ancak bilimsel olarak araştırılmamıştır. Sonuç olarak, ağlamaya erken yanıt, aşırı uyarıdan kaçınma, hafif yatıştırıcı hareketler, emzik kullanımı, kanguru kullanımı ve elektrik süpürgesi kullanımı infantil koliği azaltabilir. Ancak, infantil koliğin kanıtlanmış tek tedavisi zamandır.
Kolik selim bir durumdur. Pek çok bebekte semptomlar üçüncü-dördüncü ayda kaybolur, daha sonraki gelişimleri de çok iyidir. Yapılan bir araştırmada yaşamın ilk yılında anne-bebek bağının iyi olmamasına bağlı olarak geçici bir gelişme geriliği bildirmiştir. Kolikli vakalar iki-yedi ayda normal uyku düzenine sahip olur. Kolikli çocuklarda yineleyen karın ağrıları ve alerjik hastalıkların daha sık görüldüğü bildirilmekle beraber, 2001 yılında yayınlanan prospektif çalışmada astım ve alerjik hastalıklarla bağlantı saptanmamıştır. Bu çocukların ilerde titiz, agresif, uyku bozuklukları olan çocuklar olduğu, ayrıca ailede gastrointestinal ve atopik hastalıkların daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Başka bir çalışmada ise, üç aydan uzun süren ağlamalarda ileri yaşta bilişsel fonksiyonların bozulabileceği bildirilmektedir.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Infantile Colic. Am Fam Physician. 2004 Aug 15;70(4):735-740.2- Paroxysmal fussing in infancy, sometimes called colic. Pediatrics 1954; 14:421-35.3- Sequelae of infant colic: evidence of transient infant distress...Arch Pediatr Adolesc Med 2002.156:1183-8.4- Systematic review of the occurence of infantil colic in the community. Arch Dis Child 2001; 84:398-403.YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?