Kuruluğa, gün ışığına, dezenfektanlara duyarlıdır. V. cholerae O1 (O grup 1)’ in biyotipleri; V. cholerae biyotip cholerae (klasik kolera), V. cholerae biyotip El-Tor. O somatik antijenlerine göre 200’den fazla serogruba ayrılmıştır. O1 ve O139 dışındakiler epidemik koleraya sebep olmazlar. Halk için hazırladığımız kolera yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:>>>
Kolera nedir? Nasıl bulaşır? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Klasik Kolera | El-Tor |
Tavuk eritrositlerini agg(-) |
Kanlı by.de hemoliz (-)
V. Proskauer testi (-)
Polimiksin B’ye duyarlı
Mukerjee’nin grup IV fajına duyarlıTavuk eritrositlerini agg(+)
Kanlı by.de hemoliz (+)
V. Proskauer testi (+)
Polimiksin B’ye dirençli
Mukerjee’nin grup IV fajına dirençli
Klasik kolera dış ortama duyarlı, suda ömrü kısadır. El-Tor daha dayanıklı, daha uzun ömürlüdür. Klasik kolerada semptomatik infeksiyon 1/3. El-Tor kolerasında semptomatik infeksiyon 1/40. El-Tor’a bağlı salgınların çoğu asemptomatik seyrettiğinden eradikasyonu oldukça güçtür.
Kolera nedir? Nasıl bulaşır? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Tarihçe: Kolera Hindistan’ da eski çağlardan beri (7. yy) bilinen bir hastalıktır. Ganj nehri deltası pandemilerin çoğuna kaynaklık etmiştir. 1. pandemi 1817-1823, 2. pandemi 1826-1837, 3. pandemi 1842-1862, 4. pandemi 1865-1875, 5. pandemi: 1881-1896, 6. pandemi 1899-1923, 7. pandemi 1961 (V. cholerae biyotip El-Tor), 8. pandemi 1992 (V. cholerae O139 serogrubu; Bengal suşu). İlk 7 salgın O1 grubuyla (biyotip kolera ve biyotip El-Tor). 8. salgın O139 “Bengal” suşu (O139 serogrup). Ülkemizde 1830-1917 yılları arasında 17 salgın görülmüştür. En büyük salgın 1970’ de İstanbul-Sağmalcılar’ da görülen El-Tor biyotipine bağlı su salgınıdır.
Kolera hastalığı insanlara kontamine su, su ürünleri, kontamine gıdalar, çiğ deniz ürünleri vasıtasıyla bulaşır. Hasta kusmuğu, gaitası, bulaşık eşyaları da sorumludur. Hastalığı geçirenlerin % 3’ü safra kesesi portörü olurlar. V. cholerae uygun olmayan ortamda (ısı, tuz, gıda) dormant hale gelirler. Dormant basiller klorlamaya dirençlidirler. Altyapının yetersiz olduğu toplumda kolay ortaya çıkarlar; suların sık sık kesilmesi, insan gaitasının gübre olarak kullanılması, tuvalet atıklarının denize akıtılması, kişisel hijyen tedbirlerinin yerleşmemesi. Gelişmiş ülkelerde sporadik vakalar şeklinde görülür. İnfeksiyon yaz ve sonbaharda artar. Mide asiditesi düşük kişilerde (aklorhidri, subtotal gastrektomi, antiasit kullanımı) ve H. pylori bulunan kişilerde duyarlılık artmaktadır.
Hastalık kontamine suların sindirimi ile başlar. Mide asidine dayanıklıdır ve ince barsaklarda kolonize olur. V. cholera tarafından kolera toxini (enterotoxin) salgılanır ve ciddi diyarelere neden olur. Kolera patogenezinden sorumlu enterotoksin 84000 dalton ağırlığında a. asit dizisi şeklinde bir proteindir. A (activating), B (binding) kısımları vardır. A kısmı toksijeniktir. Enterotoksin dışında patogenezde rolü olan müsinaz ve nöraminidaz gibi enzimleri vardır.
1-Integronlar. 2-Toksinler; KT, HA proteaz, RTX toksini, ACE ve Zot. 3-Adherence/adhesins faktörler.
Kolera vibriyonu az miktarda alınırsa hastalık oluşmayabilir. Predispozan faktörler infeksiyonu kolaylaştırır. Bağırsağa geçen bakteri müsinaz enziminin katkısıyla mukoza bariyerini geçer. Enterotoksinin A1 kısmı sekretuvar hücrelerin içine girer. Adenilat siklaz enzimini aktive eder. c-AMP artar. Kript hücrelerinden lümene sıvı ve elektrolit kaybı olur. En fazla sıvı kaybı duodenumdan olur (sekresyon bu bölgede en fazla). Kolondan sıvı kaybı en azdır. İshal pirinç suyu görünümündedir. Na, Cl, HCO3 ve K kaybı olur.
Dehidratasyon, hipotansiyon, hipovolemik şok, metabolik asidoz, hipokalemi, oligüri, anüri, akut böbrek yetmezliği gelişebilir.Ölüm görülebilir. Patofizyolojik olaylar sıvı ve elektrolit kaybının derecesiyle ilgilidir. Sırasıyla şunlar gelişir; enteretoksin sekresyonu > enteretoksinin intestinal hücrelere bağlanması > klorid kanallarının aktivasyonu > elektrolit-bikarbonat salınımı > sıvı hipersekresyonu > diyare, dehidratasyon.
İnkübasyon süresi ortalama 2-3 gündür. İnsanı en hızlı öldüren hastalıkların başında gelir. 1 saatte hipotansiyon gelişip 2-3 saatte ölüm görülebilir. Dehidratasyon; cildin turgor ve tonusu bozulur, eller buruşur, dil ve dudaklar kuru ve siyanotiktir, karın çökük ve kayık şeklindedir, dil paslıdır. Ses kısıklığı, kas krampları gelişir. Şuur normaldir. Koltuk altı sıcaklığı normal (rektal sıcaklık 38-39 °C). Kolik şeklinde ağrı vardır, kalp sesleri hafiflemiş, bağırsak sesleri hipoaktif, pirinç suyu görünümünde şiddetli diyare, kusma (bulantı ve öğürtüsüz) görülür. Asidoza bağlı kussmaul solunumu gelişir. Kalp yetmezliği ve azotemiye bağlı Cheyne-Stokes solunumu gelişir. Oligüri, anüri, üremi, böbrek yetmezliği, metabolik asidoz, hipovolemik şok ve ölüm görülür.
Klinik şekiller: Kolera diyaresi; ayakta geçirir, günde 2-3 kez ishal. Kolerin; hafif ve abortif koleradır. 2-3 günde iyileşir. Kolera sicca; ishal başlamadan ileus gelişir. Dehidratasyon, şok, akut intestinal obstrüksiyon vardır. Kolera tifoid; ateşle seyreder.
Eritrosit: 7-8 milyon, lökosit 15-20 bin, hematokrit artmış, üre, kreatinin artmış, proteinüri, hipo veya hiper potasemi.
Klinik önemlidir. Etkenin izolasyonu, diğer mikrobiyolojik incelemeler yapılmalı.Serum antikor tayini (ELISA); antibakteriyal antikorlar, antitoksin antikorlar.
Kültür: TCBS; sterilizasyon gerektirmez. Alkalen peptonlu su ve Cary-Blair besi yeri (transportta) kullanılır. Gerektiğinde sulu dışkı kurutma kağıdına emdirilir. Gaita Mc Conkey ve kanlı agara ekilebilir (EMB, SS uygun değildir).
Faz kontrast veya karanlık alan mikroskobunda inceleme. İmmobilizasyon testi.
ETEC’ e bağlı ishaller, çocuklarda rotavirus’ e bağlı ishaller, basilli dizanteri, paratifo, civa ve arsenik zehirlenmeleri.
Rehidratasyon tedavisi: Dacca solüsyonu (5:4:1 sıvısı) 1 yaş +. NaCl 5 gr, NaHCO3 4 gr, KCl 1 gr, D.S. 1000 cc. İlk 3 saat içinde 100 ml/kg verilir; 30 dkda 30 ml/kg, 2.5 saatte 70 ml/kg verilmelidir. Nabız dolgunlaşıncaya ve kan basıncı normale dönünceye kadar sıvı vermeye devam edilir. Boyun ven dolgunluğu ve akciğer sesleri takip edilmelidir. Aşırı sıvı yüklenmesine dikkat edilmelidir. Kan elektrolitleri ve kan şekeri takip edilmelidir. Küçük çocuk rehidratasyonu; ringer laktat 2 kısım, %5 glukoz 1 kısım, KCl 1.8 gr (12 mEq/L) / litre olacak şekilde.
Oral rehidratasyon mayii: NaCl 3.5 gr, KCl 1.5 gr, NaHCO3 2.5 gr. Kaynamış temiz su 1000 cc ağızdan alabilecek hastalara.
Antibiyotik tedavisi: Doksisiklin 300 mg tek doz verilir. Tetrasiklin 4×500 mg veya TMP-SMX 2×160/800 3 gün verilir. Siprofloksasin 2×500 mg, Ofloksasin 2x200mg 3 gün verilir.
Uygun tedavi yapılmazsa hastanede bile mortalite % 50 olabilir. Temiz ve mikropsuz su temini, suların kaynatılması, klor ve iyot tabletleri dağıtımı, açıkta satılan gıdaların yenmemesi, kontamine su, deniz ürünü, sebze ve meyve tüketiminden kaçınma, pişirme. Aşı: salgını önlemede yeterli değildir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?