İç ortamlarda ve klima tesisatı elemanları üzerinde üreyerek yayılan mikroorganizmaların hastalıkların yayılmasında asıl tehlike kaynağı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Apuhan; şu bilgileri verdi: “Özellikle nem–hava koruma özelliği olan klimalar seçilmemişse, havayı kurutması nedeniyle üst solunum yollarının koruyucu bariyeri olan nem ortadan kalkar ve hem filtre edici hem de partikülleri tutucu etkisi zayıflar. Koruma mekanizması devreden çıktığı için solunum yollarına yabancı partiküllerin geçişi de kolaylaşır.
Klimaların üflediği hava solunum yolundaki lokal bağışıklık sistemini zayıflatarak virüs ve bakterilerin yerleşerek çoğalmasına neden olabilir. Klimanın çalışması ile havadaki nem oranı azalarak, mekanda yoğunlaşan kuru hava, burun içi dokularda ve boğazda tahrişe neden olabilir. Klimalar, solunum yollarının kendini temizleme mekanizmasını bozan kuru hava nedeniyle işlevini gereği gibi yapamadığı için solunum yolu hastalıkları riskini ortaya çıkarır.
Sürekli nemli olan klima filtrelerinde zamanla mantarlar ürer. Bu mantarlar, zaman içinde soluduğunuz havaya da karışarak tedavisi oldukça güç olan burun ve akciğer mantar enfeksiyonlarına neden olur. Bulaşıcı mikroorganizmalara insanlarda geçen ve soğuk algınlığı, kızamık, grip, zatürre, suçiçeği virüsleri ile tüberküloz ve bronşit bakterileri örnek olarak verilebilir. Ofislerde havalandırmanın bozukluğu, toplu halde kalabalık olarak bulunma ve sigara içilmesi, nezle, grip ve alerjik sorunların artışı doğal mukozayı da olumsuz etkilediği için sinüslerin siliyer fonksiyonunda bozulmaya neden olur. Bu durum sinüslerin iç yüzünü döşeyen mukozanın iltihaplanmasına ve sinüzite neden olur.
Bu enflamasyon çoğunlukla enfeksiyöz bir enflamasyondur. Sonuç olarak da sinüzit çok daha fazla görülür hale gelir. Şiddetli göz ve baş ağrısına neden olan sinüzitin artmasının en önemli sebebi kış aylarında kapalı ortamlarda çok vakit geçirilmesidir. Burun içinde çok sayıda göreve sahip konka adını verdiğimiz anatomik yapılar ani ısı değişimlerine cevap olarak alt solunum yollarını korumak amacıyla büyürler. Böylece solunum havasında direnci artırarak hava akımını azaltır ve burun tıkanıklığına neden olurlar.
Tıpta Lejyoner hastalığı olarak anılan “Legionella” bakterilerinin neden olduğu zatürre, en sık klimalı ve merkezi sistem havalandırmanın bulunduğu kapalı ortamlarda oluşur. Lejyoner hastalığı, genel olarak zatürree gibi bir göğüs hastalığı tablosu çizer, yüksek ateş, terleme, şiddetli baş ve adale ağrıları ile başlayarak, kuru öksürük, nefes darlığı, ishal ve kusma ile gelişen ölümcül bir hastalıktır.
Klimalardan bulaşan hastalıklar; Lejyoner hastalığı ve zatürre
Klimalardaki partikül madde insan sağlığını etkileyen en önemli kirleticilerden biridir. 10 μm çaptan daha küçük partiküller en büyük etkiye sahiptir. Çünkü bu partiküller akciğerlere kadar ulaşabilir; hatta kan dolaşımına karışabilir. Böyle bir durumda kalp olumsuz etkilenir. Partikül madde konsantrasyonu ve maruz kalma süresine bağlı olarak ciddi sağlık problemlerine neden olmaktadır.
Lejyoner hastalığı nedir, nasıl bulaşır? Belirtileri ve tedavisi
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?