Kızamıkçık (Rubella), nadir görülen ve deride kırmızı döküntülere yol açan çok bulaşıcı viral bir enfeksiyondur. Hafif ateş ve şişmiş lenf düğümleri, öksürük ve burun akıntısı gibi soğuk algınlığına benzeri belirtileri vardır. Rubella virüsü ile enfekte olmuş kişiyle yakın temas, aynı havayı soluma, hastalığı kapmak için yeterlidir. Teşhisinde kan testlerinden yararlanılır. Kesin bir tedavisi olmamakla birlikte ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçların kullanımı ve bol sıvı tüketimi ile şiddeti azalarak bir süre sonra geçer. Genellikle kişide ciddi komplikasyonlara neden olmaz ancak hamile kadınlarda görüldüğünde bebeğin yaşamını tehdit eden sonuçlar doğurabilir.
İçindekiler
Kızamıkçık, vücutta döküntüler ile belirgin bir viral enfeksiyondur, Alman kızamığı olarak da isimlendirilir. Bir diğer adı da üç günlük kızamıktır. Kızamık ile bazı ortak semptomları paylaşsa da kızamıktan farklı bir hastalıktır. Kızamıkçığa neden olan virüs, kızamık virüsü kadar bulaşıcı ve yaygın değildir. Okul çağı öncesi çocuklara verilen kızamık-kızamıkçık ve kabakulak (KKK) aşısı ile kızamıkçıktan korunmak mümkündür.
1960’lı yıllarda keşfedilen kızamıkçık aşısı ile Alman kızamığının Amerika ve diğer ülkelerde görülme oranı ciddi anlamda azalmıştır. Ancak bazı ülkelerde hala yaygın bir şekilde görülmektedir. Daha çok 5-9 yaş aralığındaki çocuklarda görülür. Çocukların yanı sıra virüs, yetişkinleri de enfekte edebilir.
Bebek ve çocuklarda yüksek ateş nasıl düşürülür? Uyarılar ve öneriler
Genellikle herhangi bir müdahale ve tedavi gerektirmeksizin bir haftadan kısa bir sürede kendiliğinden geçen bir enfeksiyondur. Ancak hamilelikte, bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir ve bebekte ciddi doğum kusurlarına yol açabilir.
Kızamıkçığa Togaviridea ailesine ait olan ‘Rubivirüs’ sınıfında bulunan RNA virüsü neden olur. Kızamıkçığın kızamıktan farklı bir hastalık olduğu ise 1881 yılında keşfedilmiş, 1969 yılında bulunan rubella aşısı ile hastalık insidansı düşmeye başlamıştır. Hastalığın konjenital yolla anneden bebeğe bulaştığı ise 1941 yılında fark edilmiştir. Hamile annenin kanından bebeğe kolaylıkla bulaşabilir.
Hasta, virüsü taşıdığını bilmeden bile başka bir kişiye bulaştırabilir. RNA virüsü ile enfekte olan kişi, ortalama 14-21 günlük bir kuluçka süresini takiben belirtiler ile karşılaşmaya başlar. Bu 14 günlük süreç, hastalığın diğer kişilere bulaşma olasılığının en yüksek olduğu süreçtir.
Lenf bezi şişmesi neden olur? Nasıl geçer? Belirtileri ve tedavisi
Belirtilerin özellikle çocuklarda fark edilmesi zordur. Belirtiler genelde kişinin virüsle enfekte olmasından sonraki 2-3 hafta içerisinde ortaya çıkar. Hastalık belirtileri, genellikle 1 ile 5 gün arasında devam eder.
Kızamıkçık nadir de olsa beyin şişmesine ve kulak enfeksiyonlarına neden olabilir. Uzun süredir devam eden boyun ağrısı, kulak ağrısı ve boyun tutulması belirtileri ile karşılaşan kişilerin vakit kaybetmeksizin bir doktora görünmeleri gerekir!
Derideki kırmızı döküntüler bazen kaşıntı yapabilir. Çocukların yanı sıra yetişkinlerde de bu kaşıntılara rastlamak mümkündür.
Daha önce kızamıkçık aşısı ile bağışıklık kazanmayan çocuklarda kızamıkçık görülebilir. Hastalık belirtileri genelde hafif ateş, yüz, bacak ve gövdede soluk kırmızı renkli döküntüler ile seyreder. Boynun ve kulağın arkasındaki şişmiş lenf bezleri, hastalığın tanısının koyulmasını kolaylaştırır. Düzenli ve dengeli beslenme, bol sıvı tüketimi, yatak istirahatı ve ateş düşürücü ilaçlar ile hastalık tedavi edilir.
Çocukluk dönemlerinde kızamıkçık aşısı olmayan yetişkinler, hayatlarının herhangi bir döneminde kızamıkçık virüsü ile enfekte olabilir. Çocuklarda görülen belirtilere ek olarak yetişkinlerde eklemlerde ağrı, sertleşme ve iltihaplanma görülebilir. Rahatsızlık, genelde ciddi sağlık sorunlarına neden olmaz ve tedavi gerektirmez. Yatak istirahatı, ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçların kullanımı ile belirtiler kısa sürede geçer.
Belirtiler, genelde diğer pek çok rahatsızlığın belirtisine benzediği için, en doğru teşhis kan testiyle yapılır. Kan testleri ile kanınızda kızamıkçık virüsü ya da farklı kızamıkçık antikorları olup olmadığı kontrol edilir (Antikorlar; virüs ve bakterileri yok eden ve onların yayılmasını önleyen proteinlerdir). Kanınızda antikorlara rastlanması, hastalığa karşı bağışıklığınız olduğu anlamına gelir.
Kabakulak nedir? Nasıl bulaşır? Belirtileri, aşısı ve tedavisi
Kızamıkçığın kesin bir tedavisi yoktur. Hastalık, 7-10 gün içerisinde genelde tedavi gerektirmeksizin geçer. Belirtilerin şiddetli olması durumunda ise doktorlar, genelde ateşi düşürmek ve ağrıyı azaltmak adına ibuprofen ve parasetamol içerikli ilaçlar reçete ederler. Doktorunuz, ağrı ve acıdan kurtulmanız için asetaminofen (Tylenol) kullanmanızı da önerebilir. Küçük çocuklarda tedavi amacıyla parasetamol şurup kullanılabilir.
Tedavi boyunca hastalığın çevrenizdekilere ve diğer insanlara yayılmasını önlemek adına evde kalmanız ve bir süreliğine işe gitmemeniz gerekebilir. Çocuğunuzda kızamıkçık mevcutsa, bu durumda onu okula göndermemeniz, virüsün diğer çocuklara da bulaşmaması adına oldukça önemlidir. Bu süreçte aile bireylerinizle aynı eşyaları kullanmaktan da kaçınmanız gerekir.
Hamilelikte kızamıkçık tedavisinde genelde virüsle savaşabilen hiperimmün globülin antikolarlardan yararlanılır. Bu antikorlar, belirtilerin hafiflemesine yardımcı olurlar. Bebeğin konjenital kızamıkçık yani ‘doğuştan kızamıkcık sendromu’ ile doğması durumunda ise uzman bir ekip tarafından tedavi edilmesi son derece önemlidir.
Kızamıkçıktan korunmada kızamıkçık aşısı, önemli bir rol oynar. Bu aşı, kızamıkçık-kabakulak-kızamık aşısı (KKK) şeklinde yapılır. Öncelikle bebek, 12-15 aylığa ulaştığında aşılanmalıdır. Ardından çocuklar, 4-6 yaşına geldiğinde ikinci sefer tekrar aşılanmalıdır. Bu sayede çocukların sonraki yıllarda kızamıkçık virüsü ile enfekte olma olasılıkları da ortadan kalkar. Özellikle kız çocuklarının hamileliklerinde kızamıkçık virüsü kapmalarının önlenmesi açısından KKK aşısı olmaları önemlidir.
Genelde yeni doğan bebekler, annelerinden kendilerine de geçen bağışıklık sayesinde 12 aylık olana dek, virüse yakalanmaktan korunurlar. Başka bir şehre seyahat etme vb. nedenlerden ötürü çocuğunuza, 12 aylık olmadan kızamıkçık aşısı yaptırabilmeniz de mümkündür. Bu durumda çocuğunuzu önerilen tarihlerde tekrar aşılatmayı da hiçbir şekilde ihmal etmemelisiniz!
Kızamıkçık aşısının genelde herhangi bir yan etkisi bulunmaz. Ancak bazı kişilerde aşılamadan sonraki 7-12 gün arasında ateş ve hafif bir kızarıklık görülebilir. Bazı kadınlarda ve gençlerde aşıdan sonra geçici eklem ağrıları ve eklem sertlikleri de hissedilebilir.
Bununla birlikte kan testi ile kızamıkçığa karşı bağışıklığı olduğu ispatlanan kişilerin aşı yaptırmalarına gerek yoktur.
Daha önce aşılanmamış kadınların hamileyken kızamıkçık virüsü ile enfekte olma riski vardır. Bu durumda virüs; anneden bebeğin kan dolaşımına da geçebilir. ‘Konjenital (Doğuştan) kızamıkçık sendromu’ adı verilen bu durum, bebekte pek çok doğum kusuruna, düşüklere hatta ölü doğuma yol açabilir. Gebelikte kızamıkçık geçirmek son derece tehlikelidir. Özellikle hamileliğinin ilk 20 haftasında bulaşan virüs, çok daha tehlikeli olabilir.
Doğumsal kızamıkçık sendromunun belirli bir tedavisi yoktur. Bu yüzden hamile kalmadan önce kadınların aşılanması önemlidir. Bununla birlikte görme-işitme ile ilgili problemler çoğu zaman erken cerrahi ile düzeltilebilir.
Hamile kalmayı planlayan tüm anne adaylarının, gebe kalmayı planladıkları tarihten en az bir ay öncesinde doktorlarına giderek kan testi yaptırmaları gerekir. Hamilelik öncesi kan testi ile virüse bağışıklık düzeyi saptanarak, gerekirse aşı yapılabilir.
Kızamıkçık virüsüne bağışıklığı olmadığı tespit edilen anne adaylarının gebe kalmadan en az 28 gün önce aşı yaptırmaları zorunludur! Hamileyken KKK aşısı yaptırmanız, bebeğiniz için risk oluşturabilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?