En yaygın ve en agresif beyin kanseri olan gliyoblastom’daki kişiselleştirilmiş aşıları test eden ve AB tarafından desteklenen GAPVAC çalışmanın bilimsel koordinatörü olan Dr. Singh: “Kanser immünoterapisindeki en büyük engellerden biri T hücreleri tarafından tanınabilecek uygun kanser hedeflerinin keşfedilmesidir. GAPVAC çalışmasında Gliyoblastom hastalarını kişiselleştirilmiş antijenler içerdiği için her hasta için ideal olan aşılar ile tedavi edeceğiz” dedi.
GAPVAC çalışmasındaki bütün hastalar için araştırmacılar tümörde ifade edilen genleri, insan lökosit antijeni (HLA) reseptöründe sunulan peptidleri (yani T hücrelerinde görülecek peptidler), kanser spesifik mutasyonları ve immün sisteminin belli antijenlere yanıt oluşturma yeteneğini tespit edecekler. Bu bilgiye dayanarak, aktif olarak kişiselleştirilmiş aşılar (APVAC) olarak adlandırılan iki aşı oluşturulacak ve konvansiyonel cerrahiden sonra uygulanacaktır.
İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!
Bu alandaki ilk aşı gliyoblastom tedavisine uygun olarak tespit edilen 72 hedeflik bir depodan hazırlanacak. Bu peptidler üretildi ve hastalara aşılanmak için raflarda yerini aldı. Hastalara kendilerinin ifade ettikleri ve immün sistemlerinin yanıt oluşturabileceği peptidlerden bir kokteyl verilecek. Konuyla ilgili bilgi veren Dr. Singh, şu saptamada bulundu: “Mesela, bir hasta tümördeki 72 hedeften 20’sini ifade edebilir. Eğer hastanın immün sisteminin 20 hedeften beşine yanıt oluşturabileceğini öğrenirsek 5 peptidi karıştırıp hastaya veririz. Peptidleri kullanıma hazır olarak karıştırırız ancak kokteyl her hasta için değiştirilir çünkü hastaların biyobelirteçlerine eşlenmiştir.”
GAPVAC’ın iki temel amacı olduğunu dile getiren Dr. Singh, “Birincisi, kişiselleştirilmiş aşıların uygulanabilir olduğunu göstermektir çünkü bu şimdiye kadar kanser immünoterapisinde yapılan en karmaşık çalışmalardan biridir. İkincisi ise kişiselleştirilmiş olmayan antijenli aşılara kıyasla bu hastalarda çok daha iyi biyolojik yanıt alabileceğimizi göstermektir” dedi.
Bağışıklık sistemini uyarmak kanserde metastazlara karşı çözüm olabilir
Singh’in önceki araştırması kişiselleştirilmiş olmayan antijenli aşının renal hücreli kanserli hastalardaki Faz I ve Faz II çalışmalarda daha iyi hastalık kontrolüne ve daha uzun genel sağkalıma neden olduğunu göstermiştir. Dr. Singh: “Kişiselleştirilmiş olmayan aşılar için belirli bir kanserli birçok hasta tarafından paylaşılan kullanıma hazır peptid hedeflerini kullandık. Bu yöntemi kullanarak renal hücreli kanserli, kolorektal kanserli ve gliyoblastomlu hastaları başarılı bir şekilde aşıladık. Bu araştırma boyunca çok az hastada ve olağanüstü durumlarda sadece tek bir hastada görülen diğer hedefler tespit ettik. Sıklıkla bu daha az nadir peptidler daha kalitelidir, yani kanserli hücrelerde spesifik olarak daha çok görülür ve daha yüksek düzeylerde meydana gelir. Bu da bizi belirli bir hasta için ideal hedefler dizisi içeren kişiselleştirilmiş kanser aşıları geliştirmeye itti. Kullanıma hazır aşılardan bile daha etkili olacağını umuyoruz” dedi.
Yeni kanser aşısı pek çok tümör tipinde etkili sonuçlar verdi!
Meme kanserinde trastuzumab’ın kullanımını örnek gösteren Dr. Singh, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trastuzumab aslında meme kanserli her hastaya verilmekteydi ve etkinliği bir alt kümede görüldü. Şu an meme kanseri hastalarının yalnızca %20’si trastuzumab almaktadır ve kişiselleştirilmiş tarafı ise Her2’nin (hedef) azlığına dayanmaktadır. Buradan şu sonuca varabiliriz, bu durum kişiselleştirme aşılar ile sınırlı değildir, daha geniş olarak kanser immünoterapisine uygulanabilen genel bir ilkedir. Aşılarla işe başladık ancak kişiselleştirilmiş antijenlerin adoptif hücre tedavisinde nasıl kullanılacağı üzerine de düşünüyoruz.”
Kaynak: Multipeptide immune response to cancer vaccine IMA901 after single-dose cyclophosphamide associates with longer patient survival. Steffen Walter, Toni Weinschenk, Fumiya Hongo, Natsuki Takaha, Stefan Stevanovic, Carsten Reinhardt, Harpreet Singh-Jasuja. Nature Medicine, 2012; 18 (8): 1254 DOI: 10.1038/nm.2883
Makalenin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
http://www.nature.com/nm/journal/v18/n8/full/nm.2883.html
Abstract
IMA901 is the first therapeutic vaccine for renal cell cancer (RCC) consisting of multiple tumor-associated peptides (TUMAPs) confirmed to be naturally presented in human cancer tissue. We treated a total of 96 human leukocyte antigen A (HLA-A)*02+ subjects with advanced RCC with IMA901 in two consecutive studies. In the phase 1 study, the T cell responses of the patients to multiple TUMAPs were associated with better disease control and lower numbers of prevaccine forkhead box P3 (FOXP3)+ regulatory T (Treg) cells. The randomized phase 2 trial showed that a single dose of cyclophosphamide reduced the number of Treg cells and confirmed that immune responses to multiple TUMAPs were associated with longer overall survival. Furthermore, among six predefined populations of myeloid-derived suppressor cells, two were prognostic for overall survival, and among over 300 serum biomarkers, we identified apolipoprotein A-I (APOA1) and chemokine (C-C motif) ligand 17 (CCL17) as being predictive for both immune response to IMA901 and overall survival. A randomized phase 3 study to determine the clinical benefit of treatment with IMA901 is ongoing.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?