Bu yüzden hepimizin işi kolaylaştırmak için söylediği can çıkar huy çıkmaz veya 7 sinde neyse 70 inde de odur sözleri, kişilerin kötü yanlarını savunacak ve yaptıklarını doğrulayacak konuma getirip müdahale gerektirmez şeklinde yorumlamasına neden olmaktadır. Bastırılan duygular ve olayların, bir başka zamanda bu şekilde canice ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi diğer bireyleri de etkilemesini de sağlamaktadır. İlk önce çocuğunuzu yetiştirirken dikkat edeceğiniz hususlara sonrasında toplumda gördüğünüz, yakınınızda olan bireylerdede dikkat etmenizi ve gerekli yardımları almaları için ön ayak olmanızı isterim.Özgecan gibi niceleri harcandı ve harcanmaya devam ediyor. Daha fazlası olmaması için ruhsal durumun önemini bilelim ve bilinçlenelim. İşte bu yüzden kişilik ve kişilik bozukluklarına değinmek istiyorum;
KİŞİLİK NEDİR?
Kişilik; karakter ve huy olarak iki bileşene ayrılmaktadır.
Kişilik Bozukluğu Nedir?
Kişilik bozukluklarında sık görülen ortak özellikler:
DSM-IV Kişilik Bozuklukları üç kümeye ayrılmaktadır.
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Sınırda Kişilik Bozukluğu
Histrionik Kişilik Bozukluğu
Narsisistik Kişilik Bozukluğu
3.C Kümesi Kişilik Bozuklukları (Korkulu, Bunaltılı Kişilik Bozuklukları)
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Obsesif –kompülsif Kişilik Bozukluğu
Başka Türlü Adlandırılmayan Kişilik Bozukluğu
KİŞİLİĞİN MUAYENESİ
Borderline kişilik bozukluğu nedir, neden olur? Belirtileri ve tedavisi
SIKLIK VE YAYGINLIK
KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ OLUŞ NEDENLERİ
KALITIM
NÖROBİYOLOJİ
GELİŞİMSEL ETKENLER
ÇEVRESEL ETKENLER
(A) PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU
vAlıngan
vKuşkucu
vKuruntulu
vAşırı dikkatli, tetikte ( Başkalarından gelebilecek kötülüklere karşı)
vSavunucu
vAşırı kıskanç, kinci
vAşırı gururlu
vKavgaya eğilimli
vCinsel konularda ve yakın ilişkilerde aşırı duyarlı
vÇabuk eleştiren fakat eleştiri ve şaka kaldırmayan
vSoğuk, yukarıdan bakan
vBaşarısızlıklarını başkalarını eleştirerek akla uygunlaştırırlar.
Çocukluk döneminde duygusal kötü muamele ve ihmale uğradıklarına dair bulgular vardır.
A. Aşağıdakilerden dördünün ya da daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak yorumlayıp sürekli bir güvensizlik ve kuşkuculuk gösterme:
1.Yeterli bir temele dayanmaksızın başkalarının kendisini sömürdüğünden, aldattığından ya da zarar verdiğinden kuşkulanır.
2. Dostlarının ya da iş arkadaşlarının kendisine olan bağlılığı ya da güvenilirliği üzerine yersiz kuşkuları vardır.
3.Söylediklerinin kendisine karşı kötü niyetle kullanılacağından yersiz yere korktuğundan ötürü başkalarına sır vermek istemez.
4.Sıradan sözlerden ya da olaylardan aşağılandığı ya da gözdağı verildiği biçiminde anlamlar çıkartır.
5.Sürekli kin besler, yani onur kırıcı davranışları, haksızlıkları ya da görmezlikten gelinmesini bağışlamaz.
6.Başkalarınca anlaşılabilir olmayan bir biçimde, karakterine ya da itibarına saldırıldığı yargısına varır ve öfkeyle ya da karşısaldırı ile birden tepki gösterir.
7. Haksız yere, karısının/ kocasının ya da cinsel eşinin sadakatsizliğiyle ilgili kuşkulara sık sık kapılır.
B.Sadece Şizofreninin, Psikotik Özellikler Gösteren bir Duygudurum Bozukluğunun ya da başka bir Psikotik Bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır ve genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.
(A) ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU
vYakın ilişkilerden kaçınıan
vDuygularını belli etmeyen, İçedönük
vKolay arkadaşlık kuramayan, yalnızlığı yeğleyen
vCinsel yakınlaşmalarda sınırlılık
vDuygusal dalgalanma göstermeyen
vEleştiri ve iltifatlara aldırmayan
vYakın davrananlara itici davranan
vİç dünyada kısıtlılık
vDurumlarından rahatsız değillerdir.
Şizofrenisi olan hastaların bir bölüğünde hastalık öncesi kişilik şizoid özellikler göterir. Şizoid kişilik bozukluğu şizotipal ve kaçıngan kişilik bozkluğu ile karışabilir. Bilişsel ve algılsal bozuklukların olmaması ile şizotipal kişilik bozukluğundan ayırt edilir. Kaçıngan kişilik bozukluğunda ise yakın ilişki kurma isteği vardır. Reddedilme korkusu yakınlaşmayı engeller.
A. Aşağıdakilerden dördünün ya da daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, sürekli, toplumsal ilişkilerden kopma ve başkalarıyla birlikte olunan ortamda duyguların anlatımında kısıtlı kalma örüntüsü:
1. Ailenin bir parçası olamadığı gibi, ne yakın ilişkilere girmeyi ister, ne de yakın ilişkilere girmekten zevk alır.
2. Hemen her zaman tek bir etkinlikte bulunmayı yeğler. 3.Başka biriyle cinsel deneyim yaşamaya karşı ilgisi olsa bile çok azdır.
4. Alsa bile çok az etkinlikten zevk alır.
5. Birinci derece akrabaları dışında yakın arkadaşları ya da sırdaşları yoktur.
6. Başkalarının övgü ya da eleştirilerine karşı ilgisiz görünür.
7. Duygusal soğukluk, kopukluk ya da tekdüze bir duygulanım gösterir.
B. Sadece Şizofreninin, Psikotik Özellikler Gösteren bir Duygudurum Bozukluğunun ya da başka bir Psikotik Bozukluğun ya da bir Yaygın Gelişimsel Bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır ve genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.
( B) ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Düşünce ve davranışlarında garip
Olağan dışı özellikler taşıyan
Zor ilişki kuran, Büyüsel inanışlar (Telepati, altıncı his)
Alınganlık, kuşkuculuk
İlişkileri kısıtlı ve anlaşılması güç kişilerdir.
Garip bir izlenim bırakırlar çevrelerinde
Konuşmaları teğetsel, çevresel, aşırı metaforik, uyumsuz ve acayiptir. Çağrışım kopukluğu yoktur.
Zorlanma altında pikoz belirtileri çıkabilir.
Sanrıların gelişmesi durumunda tanı Şizofreni olur.
Şizotipal kişilik bozukluğu Şizofreni hastalarının 1. derece akrabalarında daha sık görülür.
A. Aşağıdakilerden beşinin ya da daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, bilişsel ya da algısal çarpıklıkların ve alışılagelmişin dışında davranışların yanı sıra yakın ilişkilerde birden bire rahatsızlık duyma ve yakın ilişkilere girebilme becerisinde azalma ile kendini gösteren, toplumsal ve kişilerarası yetersizliklerin olduğu sürekli bir örüntü.
1.Referans fikirleri ( referans hezeyanlarını kapsamaz)
2.Davranışları etkileyen ve kültürel değerlerle uyumlu olmayan acayip inanışlar ya da büyüsel düşünce ( örn. Batıl inanç, “gaipten haber verme “ ye inanma, telepati ya da “altıncı his”; çocuklarda ver ergenlerde saçma sapan düşlemler ya da bunlar üzerine düşünüp durmalar)
3. Olağandışı algısal yaşantılar, bunla arasında bedensel illüzyonlar vardır.
4. Acayip düşünüş biçimi ve konuşma ( örn. Belirsiz, çevresel, mecazi, aşırı ayrıntılı ya da basmakalıp)
5. Kuşkuculuk ya da paranoid düşünce
6. Uygunsuz ya da kısıtllı duygulanım
7.Acayip, alışılagelmişin dışında ya da çok kendine özel davranış ya da görünüm
8. Birinci derece akrabalar dışınd yakın arkadaşların ya dasırdaşların olmaması
9.Yakınlarını tanımakla azalmayan aşırı toplumsal anksiyete, kendisi hakkında olumsuz yargılardan çok paranoid korkular bu bozukluğa eşlik etme eğilimi taşır.
B. Sadece Şizofreni, Psikotik özellikler Gösteren bir Duygudurum Bozukluğu, başka bir Psikotik Bozukluk ya da bir Yaygın Gelişimsel Bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır.
(B) ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Toplumsal kurallara ters düşen
Çocukluk çağında yalancılık, hırsızlık, evden kaçma ve kavgacılık daranışları göstermişlerdir.
Çocukluk çağında davranım bozukluğu tanısı konan bu kişilere 18 yaşında antisosyal kişilik bozukluğu tanısı konur.
Sık sık karakola düşerler, ve yaşadıklarından ders almazlar.Bencil ve sorumsuzdurlar.
Kavgacılık, sahtecilik,hırsızlık, alkol ve başka psikoaktif maddelere , kumara düşkünlük.
Sürekli ve tutarlı ilişki kuramazlar.
Dürtüsel, denetimsiz, atak, saldırgan
Pişmanlıkları yüzeysel ve geçicidir.
Belli bir işte uzun süre kalamazlar. Yargılama ve özdenetimleri zayıftır.
Kendilerini haklı çıkarmak için akla uygunlaştırma savunma düzeneğini çok fazla kullanırlar.
Çocuklukta DEHB tanısı alanların bu tanıyı alma riskleri yüksektir.
Parçalanmış, düzensiz ailelerden gelirler. Bedensel kötü muameler görmüşlerdir.
Kibirlilik açısından Narsisistik Kişilik bozukluğu ile karışabilir. Ancak narsisistik kişilik boz. Saldırgan davranışlar göstermezler.
Aşağıdakilerden üçünün ya da daha fazlasının olması ile belirli, 15 yaşından beri süregelen, başkalarının haklarını saymama ve başkalarının hakların saldırma ( tecavüz etme ) örüntüsü
1. tutuklanması için zemin hazırlayan eylemlerde tekara tekrar bulunmakla belirli, yasalara uygun toplumsal davranış biçimine ayak uyduramama
2.Sürekli yalan söyleme, takma isimler kullanma ya da kişisel çıkarı, zevki için başkalarına atlatma ile belirli dürüst olmayan tutum.
3. Dürtüsellik ya da gelecek için tasarılar yapmama
4. Yineleyen kavga dövüşler ya da saldırılarla belirli olmak üzere sinirlilik ve saldırganlık
5. Kendisinin ya da başkalarının güvenliği konusunda umursamazlık
6.Bir işi sürekli götürememe ya da mali yükümlülüklerini tekrar tekrar yerine getirmeme ile belirli olmak üzere sürekli bir sorumsuzluk
7.Başkasına zarar vermiş, kötü davranmış ya da başkasından bir şey çalmış olmasına karşı ilgisiz olma ya da yaptıklarına kendince mantıklı açıklamalar getirme ile belirli olmak üzere vicdan azabı çekmeme
B. Kiş en az 18 yaşındadır.
C.15 yaşından önce başlayan Davranım Bozukluğunun kanıtları vardır.
D. Antisosyal davranış sadece Şizofreni ya da manik Epizodun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır.
( B) BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bireyin kimlik duygusunda, ilişkilerinde duygulanımında yaygın ve süreğen bir dengesizlik belirgindir.
Cinsel, mesleksel, toplumsal kimliklerinde derin güvensizlik, tutarsızlık gösterirler.
Çabuk düş kırıklığına uğrarlar, bunaltı, çökkünlük belirtiler gösterirler.
İmpulsive, antisosyal davranışlar gösterirler.
Boşluk, anlamsızlık, yalnız kalma duyguları yoğundur.
Sevgi- nefret, yüceleştirme- değersizleştirme arasında bocalarlar.
İlk çocukluk çağında destek, ilgi disiplin yetersiz olması ya da aşırı denetimler nedeniyle güven ve özerklik duyguları engellenmiştir.
Aşağıdakilerden beşinin ya da daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin olduğu sürekli bir örüntü
1. Gerçek ya da hayali bir terkedilmeden kaçınmak için çılgınca çabalar gösterme
2. Gözünde aşırı büyütme ( göklere çıkarma) ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelen, gergin ve tutarsız kişilerarası ilişkilerin olması
3.Kimlik karmaşası: Belirgin olarak ve sürekli bir biçimde tutarsız benlik algısı ya da kendilik duyumu
4.Kendine zarar verme olasılığı yüksek en az iki alanda dürtüsellik (örn. Para harcama, cinsellik, madde kötüye kullanımı, pervasızca araba kullanma, tıkınırcasına yemek yeme),
5. Yineleyen intiharla ilgili davranışlar , girişimler, göz korkutmalar ya da kendine kıyım davranışı
6. Duygudurumda belirgin bir tepkiselliğin olmasına bağlı affektif instabilite( örn. Yoğun epizodik disfori, irritabilite ya da genellikle birkaç saat süren, nadiren birkaç günden daha uzun süren anksiyete)
7. Kendini sürekli olarak boşlukta hissetme
8. Uygunsuz, yoğun öfke ya da öfkesini kontrol altında tutamama( örn. Sık sık hiddetlenme, geçmek bilmeyen öfke, sık sık kavgalara karışma)
9. Stresle ilişkili gelip geçici paranoid düşünce ya da ağır dissosiyatif semptomlar.
(B) HİSTRİONİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Histrionik sözcüğü histerik sözcüğünden ayrı kök ve anlam taşımaktadır.Latincede aktör, oyuncu anlamına gelmektedir.Histrionik kişilik bozukluğunda dikkati üzerine çekme isteği ve çabaları, olayları büyütmeye, dramatize etmeye, hatta yalan öyküler anlatmaya (mitomani) eğilim; abartılmış duygusal tepkiler ve beden, yüz hareketleri; çabuk etkilenme gibi özellikler bulunur.Gözterişli, çekici olmaya çalışırlar, ben-merkezcilik ve özsevicilik (narsisizm) eğilimleri fazladır.Kimileri baştan çıkarıcı (seductive) davranışlar dikkati çekebilir.
DSM-IV-TR ye göre;
Aşağıdakilerden beşinin yada daha fazlasının olmasıyla belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, aşırı duygusallık ve ilgilenilme arayışı gösteren sürekli bir örüntü;
1) İlgi odağı olmadığı durumlarda rahatsız olur
2) Başkalarıyla olan etkileşimi çoğu zaman uygunsuz bir biçimde cinsel yönden ayartıcı yada baştan çıkartıcı davranışlarla belirlidir
3) Hızlı değişen ve yüzeysel kalan duygular sergiler
4) İlgiyi üzerine çekmek için sürekli olarak fizik görünümünü kullanır
5) Aşırı bir düzeyde başkalarını etkilemeye yönelik ve ayrıntıdan yoksun bir konuşma biçimi vardır
6) Gösteriş yapar, yapmacık davranır ve duygularını aşırı abartma ile gösterir
7) Telkine yatkındır, yani başkalarından yada olaylardan kolay etkilenir
8) İlişkilerin, olduğundan daha yakın olması gerektiğini düşünür
(B) NARSİSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Kendilerini fiziksel ve ruhsal yönden aşırı beğenen, üstün gören; sürekli beğeni, ilgi ve onay bekleyen; gittikleri her yerde hemen özel ilgi göreceğine, üstün bir yeri hakettiğine inanan kişilerdir. Böylesine yoğun özsevisel beklentiler içinde kuşkusuz hayal kırıklıkları, incinmeler de sık görülür. Bireyin benlik kaygısını sanki hep dışardan gelecek ilgi, beğeni, onaylarla beslenmektedir. Eleştiriye dayanamazlar, sürekli övgü beklerler.Bu nedenle görünüş ve davranışları bunları elde etmeye yöneliktir. Beklentileri karşılanmayınca özsaygıları çabuk düşer.Kırgınlıklar, bunaltı ve çökkünlük olabilir. Kendilerini yüceltmek, daha üstün görmek ve göstermek için başkalarını kullanırlar, hatta sömürürler.Arkadaşlıkları bu şekilde çıkar sağlamak içindir.
DSM-IV-TR ye göre;
Aşağıdakilerden beşinin yada daha fazlasının olması ile belirli, gen erişkenlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, üstünlük duygusu, beğenilme gereksinmesi ve empati yapamamanın olduğu sürekli bir örüntü;
1) Kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşır
2 )Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik yada kusursuz sevgi düşlemleri üzerine kafa yorar
3) Özel ve eşi bulunmaz biri olduğuna ve ancak başka özel yada toplumsal durumu üstün kişilerin kendisini anlayabileceğine yada ancak onlarla arkadaşlık etmesi gerektiğine inanır
4) Çok beğenilmek ister
5) Hak kazandığı duygusu vardır: Kendisini özellikle kayırılacak olduğu bir tedavi biçiminin uygulanacağı beklentileri yada beklentilerine göre uyum gösterme
6) Kişilerarası ilişkileri kendi çıkarı için kullanır:Kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf yanlarını kullanır
7) Empati yapamaz:Başakalarının duygularını ve gereksinimlerini tanıyıp tanımlama konusunda isteksizdir
8) Çoğu zaman başkalarını kıskanır yada başkalarının kendisini kıskandığına inanır
9) Küstah, kendini beğenmiş davranış yada tutumlarm sergiler
(C) ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Çekingen kişilik bozukluğu olan kişiler toplum içinde olumsuz değerlendirilmekten korkan, utangaç, çekingen, kendilerini fazla gözleyen ve sürekli başkalarınca kendilerinin nasıl göründüklerini merak eden kişilerdir.Toplumda çirkin, anlamsız görünmekten, yanlış bir şey yapmaktan korkarlar, heyecanlanırlar.Yüzleri kızarır, elleri titrer; bunlar fark edilecek diye endişe ederler.Bu yüzden toplumsal ilişkilerden kaçınırlar; istemedikleri halde yalnız kalırlar.Toplumsal ve iş yaşamları bu durumlardan etkilenir.
Çekingen kişilik bozukluğu toplumumuzda sık görülmekte, hatta hafif dereceleri özellikle geleneksel çevrelerde destek ve beğeni toplamaktadır.Kentlerin eğitim düzeyi yüksek ailelerinde giderek azalsa bile mahçup genç deyimi en azından kırsal, yarı kırsal, geleneksel kesimlerde toplum beğenisini de göstermektedir.
DSM-IV-TR ye göre;
Aşağıdakilerden dördünün yada daha fazlasının olması ile belirli genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, toplumsal ketlenmenin, yetersilik duygularının ve olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlılığın olduğu sürekli bir örüntü:
1) Eleştirilecek, beğenilmeyecek yada dışlanacak olma korkusuyla çok fazla kişilerarası ilişki gerektiren mesleki etkinliklerden kaçınır
2) Sevildiğinden emin olmadıkça insanlarla ilişkiye girmek istemez
3) mahçup düşeceği yada alay konusu olacağı korkusuyla yakın ilişkilerde tutukluk gösterir
4) Toplumsal durumlarda eleştirileceği yada dışlanacağı üzerine kafa yorar
5) Yetersizlik duyguları yüzünden yeni kişilerle aynı ortamda bulunduğu durumlarda ketlenir
6) Kendisini toplumsal yönden beceriksiz, kişisel olarak albenisi olmayan biri olarak yada başkalarından aşağı görür
7) Mahçup düşebileceğinden ötürü kişisel girişimlerde bulunmak yada yeni etkinliklere katılmak istemez.
(C) BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Yalnız başlarına karar veremeyen, özerk girişim yapamayan, eyleme geçemeyen, sorumluluk alamayan bu kişiler yetişkin çağın doğal beklentileri karşısında bir çocuk gibi çaresiz kalırlar.Yakınlarının karar vermesini, girişime geçmesini beklerler.İsteyici ve alıcı tiplerdir; ama vermeyi bilmezler.Dikkat edilirse bu tutum ve davranışlar küçük bir çocuğun davranışına benzer.
DSM-IV-TR ye göre;
Aşağıdakilerden beşinin yada daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak biçimde kendisine bakılma gereksinmesinin aşırı olması;
1) Başkalarından bol miktarda öğüt ve destek almazsa gündelik kararlarını vermekte güçlük çeker
2) Yaşamının çoğu önemli alanında sorumluluk almak için başkalarına gereksinir
3) Desteğini yitireceği yada kabul görmeyeceği korkusuyla başkalarıyla aynı görüşü paylaşmadığını söylemekte zorluk çeker.
4) Tasarıları başlatma yada kendi başına iş yapma zorluğu vardır
5) Başkalarının bakım ve desteğini sağlamak için hoş olmayan şeyleri yapmayı isteyecek kadar aşırıya gider
6) Kendisine bakamayacağına ilişkin aşırı korku nedeniyle tek başına kaldığında kendisini rahatsız yada çaresiz hisseder
7) Yakın bir ilişkisi sonlandığında bir bakım ve destek kaynağı olarak derhal başka bir ilişki arayışı içine girer
8) Kendi kendine bakma durumunda bırakılacağı korkuları üzerine gerçekçi olmayan bir biçimde kafa yorar.
(C) OBSESİF-KOMPULSİF KİŞİLİK BOZUKLUĞU
DSM-IV-TR ye göre;
Aşağıdakilerden dördünün yada daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, esneklik, açıklık ve verimlilik pahasına düzenlilik, mükemmeliyetçilik, zihinsel ve kişilerarasında kontrol koyma üzerine aşırı kafa yormanın olduğu sürekli bir örüntü;
1) Yapılan etkinliğin asıl amacını unutturacak derecede ayrıntılar, kurallar, listeler, sıralama, organize etme yada program yapmayla uğraşıp durur
2) İşin bitirilmesini zorlaştıran mükemmeliyetçilik gösterir
3) Boş zamanlarını değerlendirme etkinliklerinden ve arkadaşlıklarından yoksun kalacak derecede kendisini işe yada üretkenliğe adar
4) Ahlak, doğruluk yada değerler gibi konularda vicdanının sesini aşırı dinler ve esneklik göstermez
5) Özel bir değeri olmasa bile eskimiş yada değersiz şeyleri elden çıkartamaz
6) Başkaları, tam olarak kendisinin yaptığı gibi yapmayı kabul etmedikçe görev dağılımı yapmak yada başkalarıyla birlikte çalışmak istemez
7) Para harcama konusunda hem kendisine, hemde başkalarına karşı cimri davranır; para, gelecekte ortaya çıkabilecek felaketler için biriktirilmesi gereken bir şey olarak görür
8) Katı ve inatçıdır
SAĞALTIM
Kişilik bozuklukları sıklıkla çeşitli ruhsal hastalıklara eşlik etmektedir.Ruhsal bozukluklar nedeniyle hastaneye yatan hastaların aşağı yukarı yarısında eşlik eden kişilik bozukluğu olduğu bildirilmektedir.Bunların arasında sınırda,çekingen,bağımlı kişilik bozuklukları en sık karşılaşılan durumlardır.
Kişilik bozukluğunun sağaltım sürecindeki amaçlar;
Krizlerin yatıştırılması
Davranışın dengelenmesi
Toplumsal uyumlandırma(rehabilitasyon)
Ruhsal açıdan büyüme
Temel ilkeler;
Psikoterapi sırasında eşduyum ve hastanın dünyaya bakış tarzını yakalayabilmek,
Sağaltım yönteminde esnek olmak her hastanın bireysel tarzına uygun uyarlamalar yapmak,
Sağaltımdan uzaklaşma ve sağaltıma başkaldırma şeklinde dirençleri dikkate almak,
Sağaltıma yönlendirici,sınır koyucu yapılandırılmış yaklaşımlarla başlayıp sonrasında gevşetilmesi,
Görüşme sıklık ve zamanı konusuna dikkatli olmak.
İLAÇLA SAĞALTIM; hem öfke, bunaltı gibi akut belirtileri gidermek için, hemde ataklık, duygulanımdaki oynamalar gibi kişilik özelliklerine yönelik ilaç uygulaması gerekebilir.Psikoterapiye uyumu kolaylaştırabilir.
UZM. BİY. ERAY ÜNÜVAR
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?