Nezle, farenjit, larenjit, grip, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit ve zatürre gibi solunum sistemine ait enfeksiyon hastalıklarına özellikle çocuklar, yaşlılar, gebeler ve kronik sağlık sorunları olanlarda daha sıklıkla rastlanıyor. Bu gruba giren hastaların kış ayları öncesinde aşılanması olası hastalık risklerini neredeyse sıfıra indirgiyor. Aşırı yorgunluk, aşırı sigara ve alkol tüketimi, yetersiz beslenme, hava kirliliği, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullanımı, alerjik yapı ve diyabet gibi kronik hastalıkların varlığı ise kış hastalıklarının riskini daha da artırıyor. Uzm. Dr. Aslı Karademir özellikle bu tip bireylerin mutlaka aşı önlemine başvurması gerektiğini belirtiyor.
Solunum sistemi enfeksiyonlarının büyük bir kısmı virüslerle gelişen, antibiyotiklerle tedavi edilemeyen; istirahat, bol sıvı alınması, gargara/sprey, pastil ve semptomları gidermeye yönelik ilaçların kullanımıyla günler içinde düzelen hastalıklar.
Gripte ise ateş, yoğun kas eklem ağrıları, halsizlik, boğaz ağrısı ve öksürük bireylerin sağlını olumsuz etkiliyor. Grip genellikle hastayı yatıracak kadar vücut direncini düşüren bir seyir izleyebiliyor. Hastalığı taşıyan kişilerin öksürmesi, hapşırması ile havaya yayılan partiküllerle ya da doğrudan temasla (kapı kolları, telefonlar, bilgisayar klavyeleri vb.) grip toplum içinde son derece hızla yayılabiliyor. Yaşlılar, diyabet, kalp ve solunum sistemi hastalıkları gibi kronik hastalıkları olanlarda daha ağır seyredebiliyor ve zatürre gibi ikincil gelişen hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Bu nedenle Ekim-Kasım aylarında özellikle risk grupları başta olmak üzere tüm bireylere koruyuculuk düzeyi yüksek olan “grip aşısının” yaptırılması son derece önem taşıyor. Uzm. Dr. Aslı Karademir aşılanmanın bireysel ve toplumsal sağlık açısından oldukça değerli olduğunu vurguluyor.
Zatürre nedenlerinden biri olan “pnömokok” isimli mikroorganizma da kış aylarında sağlımıza büyük risk oluşturuyor. Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, altta yatan kronik hastalığı bulunanlar, dalağı alınmış olanlar ve 50 yaşın üzerindeki tüm bireylere “pnömokok aşısı” yapılması öneriliyor.
Uzmanlar, kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini güçlendirmek için yeterli ve dengeli beslenmek gerektiğini vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü günde 5-8 porsiyon sebze ve meyve tüketiminin gerekliliğine dikkat çekiyor. Antioksidan özelliği olan C, A ve E vitaminlerinin alımı son derede önem taşıyor. Besinler yoluyla doğal yoldan alınan vitaminler, karbonhidrat, yağ ve protein içeriği yeterli miktarda olan doğal beslenme tarzı, günlük gereksinimimize yetecek kadar vitamin ve mineral dengesi sağlayabiliyor. Bu nedenle doğru beslenen bireyler için dışarıdan ek takviye gerekmiyor. Ancak oral alımın yeterli olmaması veya bazı özel durumlarda (kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gören hastalar gibi) hekim önerisiyle dışarıdan takviye almak gerekebiliyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?