Prof. Dr. Altuntaş: Kemoterapi gören hastaların sigara içmesi tedaviyi olumsuz etkiliyor

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ‘Sigara Bırakma Polikliniği’ hizmete girdi. Polikliniğin açılış töreninde konuşan Başhekim Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, sigara ve tütün mamulleri kullanımının Türkiye ve Dünyada önemli bir sorun olduğunu belirterek, Türkiye için 15 yaş altında sigara içme oranındaki artışa dikkat çekti ve gençlerin sigaraya başlamasının önlenmesinin önem taşıdığını vurguladı.

Sigara tüm dünyada en önemli kanser nedeni

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, ‘Sigara Bırakma Polikliniği’ açılış töreninde yaptığı konuşmada sigara ve tütün mamulleri kullanımının kanserin en önemli nedenlerinden olduğunun altını çizdi. Bu yöndeki mücadelenin aynı zamanda kanserle mücadele niteliği taşıdığını vurgulayan Altuntaş, “Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak kanserin sadece tedavisinde değil, önlenmesinde de katkı sağlamaya gayret ediyoruz. Bugün ‘9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü’. Bugünün önemine binaen yeni bir polikliniğimizi hastanemize katmış bulunmaktayız. Poliklinik; tütün ve tütün mamullerini bırakma polikliniği. Biz kabaca sigara bıraktırma polikliniği diyoruz. Sigara, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada en önemli kanser nedeni. Bakıldığı zaman yaklaşık 1.6 milyar insanın tütün mamullerini ya içtiğini ya da kullandığını söyleyebiliriz. Bu nedenle tüm dünya açısından bir halk sağlığı sorunu diyebiliriz” dedi.

Prof. Dr. Altuntaş: Kemoterapi gören hastaların sigara içmesi tedaviyi olumsuz etkiliyor

15 yaş altı gençlerde sigara içme oranları giderek artıyor

Sigara kullanımının gelişmekte olan ülkelerde artış gösterdiğini belirten Prof. Dr. Altuntaş, gençlerin en yoğun biçimde 15 ve 25 yaş arasında sigaraya başladığı bilgisini paylaştı. Bu nedenle gençleri sigaraya başlatmamak için kapsamlı bilgilendirme programlarının önemine işaret eden Prof. Dr. Altuntaş, en önemli kanser nedeni olan sigaranın, sigara içme süresiyle bağlantılı olarak arttığını da hatırlattı.

Kanser nedenleri arasında yüzde %20 ağırlıkla sigaranın en önemli risk faktörü olarak ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Altuntaş, şu bilgileri verdi: “Akciğer kanserlerinin ve ağız kanserlerinin %80-90’ında, dudak, dil, diş eti, yemek borusu ve bademcikte bunlarda da önemli bir risk faktörü. Yine nefes borusu veya larinks dışında da rahim ağzı kanserlerinde önemli bir risk faktörü. Sigaranın 20’nin üzerinde kanserde risk faktörü olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle sigarayı bırakmak dahi veya tütün mamüllerini bırakmak kanseri önlemek açısından önemli bir aşama. Bu poliklinik çok önemli hizmetler verecek.

Sadece neden olması anlamında değil kanser olmuş olan tüm hastalarımızın sigarayı bırakmasını istiyoruz. Kanser olup, sigara içmeye devam edenlerin daha az yaşadığını da biliyoruz. Bu nedenle kanserli hastalarımıza da sigara alışkanlığını bıraktırmak için bu poliklinik hizmet verecek. Kanser tedavisi devam ederken sigara alışkanlığının devam etmesi hastanın uygun tedaviyi alamamasına, bizim bazı tedavileri veremememize, versek dahi o tedaviyi tam dozunda veremememize veya eşlik eden diğer problemlere sebep olmakta. Bu nedenle sigarayı bırakmak hem genç yaşta teşhis almada hem de teşhis aldıktan sonra çok önemli. Bu poliklinik, her iki amaca da hizmet edecek.”

Elektronik sigaralar da akciğer rahatsızlığı riskini artırıyor

Onkoloji Hastanesi Göğüs Hastalıkları Klinik Şefi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Derya Yenibertiz ise sigara bırakma polikliniğini ‘Dünya Sigara Bırakma Günü’nde hizmete açtıklarını vurgulayarak, “Sigara, başta akciğer kanseri ve havayolu hastalıkları olmak üzere birçok kanserin ve birçok hastalığın ana sebebi. Elektronik sigaralar da sağlığa zararlı ve güvenli değil çünkü elektronik sigara kullanımı akciğer rahatsızlığı riskini artırıyor” diye konuştu.

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: Yenilikçi tedaviler kansere karşı başarı oranlarını artırıyor

Sigara akciğer dışındaki kanserlere de neden oluyor

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sigara Bırakma Bölümü Sorumlusu Uzm. Dr. Özlem Düvenci Birben konuşmasında, kadınlarda da sigara içmenin artışı nedeniyle akciğer kanseri sıklığının yükseldiğini vurguladı. Akciğer kanserinin ana nedenlerinin biri olması yanında, sigaranın diğer kanser risklerini de artıran yönüne dikkat çeken Uzm. Dr. Birben, yemek borusu, karaciğer, böbrek, mesane, prostat, rahim ağzı ve meme kanserinin oluşumunda etkisi bulunduğunu vurguladı.

Sigara içmeyen ancak dumana maruz kalan kişilerin dahi, maruz kalmayanlara göre kanser riskinin %20 ila %30 oranında daha yüksek olduğuna dikkati çeken Uzm. Dr. Birben, anne ve babaların evlerinde sigara içmesi dolayısıyla çocukların riskinin yükseldiğini, kanser hastalarında sigara içmenin kemoterapinin etkisini azalttığını, kemoterapiye bağlı yan etkileri artırdığını bildirdi.

Ankara Onkoloji ve Araştırma Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniğinde hizmete başladıklarını kaydeden Uzm. Dr. Birben, hastaların detaylı tahlili, akciğerin durumu, nikotin bağımlılık derecesini inceledikten sonra uygun bir tedavi oluşturduklarını belirterek, hastalara slayt, video gibi tüm yardımcı unsurlarla birlikte sigaranın zararının anlatıldığını; sonrasında da sigarayı bıraktıktan sonra nelerin değiştiğini gösterdiklerini anlattı.

Uzm. Dr. Birben, tedavi sürecine ilişkin şu bilgileri verdi: “Hastanın solunum testine, kan sonuçlarına bakıp uygun tedaviyi başlıyoruz. Mesela; ilaç tedavisine başladık diyelim, bu tedaviye başladıktan sonra iki hafta içinde bir gün belirliyoruz. O günün öncesinde ben hastalarımızı tekrardan arıyorum motive olmaları için. Belirlediğimiz o gün sigarayı bırakıyoruz, toplam tedavi en az iki ay. İki aydan sonra da ihtiyaca göre devam edilebilir.

Destekleyici olarak ilaç tedavisinin yanında nikotin sakızı ve nikotin bandı da veriyoruz. Artık gençler sigara konusunda daha bilinçli. Tabii ki KOAH olup, kanser olup sigara bırakma polikliniğine başvuran hastalar var ama çevresinden sigara bırakmayı başaran insanların yönlendirmesi ile ya da sosyal medyadan sigaranın zararlarını öğrenip, “benim akciğerlerimin durumu ne” diye gelen hastalar var. Hasta sigaranın akciğerine verdiği zararın bilincine vardıktan sonra sigara bırakmaya çok daha istekli oluyor.”

Sigarayı bıraktıktan sonra vücutta neler olur?

Sigarayı bıraktıktan sonra vücutta meydana gelen değişiklikler ile ilgili bilgi veren Uzm. Dr. Birben şunları söyledi: “Sigarayı bıraktığınız an; 20 dakikada kalp atış hızı düşer, 24 saat içinde kalp krizi riski azalmaya başlar, 48 saatte tat alma ve koku duyusu artmaya başlar. Üçüncü günün sonunda nefes darlığı sorunu azalmaya başlar. 2-12 haftada akciğer fonksiyonları normale döner. Bir yılda koroner kalp hastalığı riski sigara içen birinin yarısı kadar olur. 12 saat sonra kandaki karbonmonoksit seviyesi normale döner. 1-9 ay içinde öksürme ve nefes darlığı azalır. 10 yıl sonra ise akciğer kanseri riski sigara içen birinin yarısı kadar olur, koroner kalp hastalığı riski sigara içmeyen biriyle aynı olur.”

YORUMUNUZ VAR MI?

Label

İsim*

Email*

Δ

Label

İsim*

Email*

Δ

0 Yorum

Inline Feedbacks

Tüm yorumları gör