Türkiye’de yaklaşık 8 milyon kişi metabolik kemik erimesi hastalığı olan osteoporozla, mücadele ediyor. Her 5 erkekten birinde osteoporoz göründüğünü belirten uzmanlar, hastalığın zamanla kemik kırıklarına, sakatlıklara, hatta ölümlere yol açabildiğini belirtiyor. 50 yaşın üzerinde her üç kadından birinde görülen hastalıkla mücadele etmede en etkili yöntem ise doğru beslenme… Kemik erimesinin önlenebilir bir rahatsızlık olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Salim Göktepe, kemik erimesine (osteoporoz) iyi gelen 10 besini sıraladı;
SOĞAN: İçinde çeşitli kimyasal bileşikler bulunan ve sağlığa yararları üzerinde çok sayıda çalışma yapılan soğanın kemik yoğunluğunu artırdığı bildiriliyor. Düzenli olarak soğan tüketenler üzerinde yapılan bir çalışmada tüketmeyenlere kıyasla kemik yoğunluğunda yüzde 5 artış, kalça kırığı riskinde ise yüzde 20 azalma olduğu sonucuna varılmış. Bu etkinin soğanın içerdiği GPCS (gama glutamil propenil sistein sülfoksit) ve silikona bağlı olduğu düşünülüyor. GPCS en çok beyaz soğanda bulunuyor. Soğanın kemik yıkımını azaltıcı etkisi olduğu bilimsel deneylerle gösterilmiş.
KURU ERİK: Bir yıl boyunca günde 100 gram kuru erik yiyen kadınlar ile 100 gram kuru elma yiyen kadınlar karşılaştırıldığında; kuru erik yiyenlerde kemik yoğunluğu daha fazla bulunduğu kanıtlanmış. Kuru eriğin hayvanlarda kemik erimesini durdurucu, hatta geri çevirici etkisi olduğu da uzmanlar tarafından bildiriliyor.
Bu etkinin besininin içeriğindeki Bor maddesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Öte yandan kuru erikte zararlı akrilamid maddesi de bulunduğunu, akrilamidin nörotoksik ve karsinojen etkileri olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ancak bu madde akrilamid kahve, patates kızartması ve diğer birçok besinde de yüksek oranda var. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) gıdaların akrilamid içeriklerini takip etmekle birlikte, kurutulmuş eriğin tüketilmemesi yönünde bir tavsiyesi yok.
Osteoporoz (kemik erimesi) nedir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi
HAVUÇ: Erkeklerde kemik erimesinden koruduğu iddia ediliyor. Etkisi karotenoidler (özellikle beta karoten) denilen antioksidan maddelere bağlanıyor.
ÇAY: Çin’de yapılan bir çalışmada, çok çay tüketen erkeklerde kalça kırığı riskinin çok az tüketenlerden yüzde 48 daha az olduğunu bildiriliyor. Etkisinden flavonoidler denilen antioksidan maddelerin sorumlu olduğu düşünülüyor. Flavonoidler içinde en mutemel şüpheli madde de epigallokateçin-3-gallat.
ZEYTİNYAĞI: Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda bol zeytinyağı tüketmenin, erkeklerde Osteokalsin düzeyini yükselttiği bildirilmiş. Osteokalsin kemik hücreleri tarafından salgılanan ve kemik yapımını arttıran bir hormon.
Kuru erik neye iyi gelir? Yeşil eriğin faydaları ve zararları
AYÇİÇEK YAĞI: Günlük beslenmemizde de oldukça yer verdiğimiz Ayçiçek yağı Omega-6 içeriyor. Omega-6’nın kalsiyum metabolizmasında oldukça büyük bir rolü olduğu düşünülüyor. Susam yağı, yumurta ve hindi de omega-6 bakımından zengin besinlerden.
SOMON BALIĞI: Somon ve diğer yağlı balıklar omega-3 içeriyor. Omega-3’ün de omega-6 gibi kalsiyum emilimi ve metabolizmasında görev aldığı düşünülüyor.
SOYA FASULYESİ: Doğal fitoöstrojenlerden olan izoflavonlar içeriyor. Yapılan çalışmalarda bunların türevi olan genistein maddesinin kemiği koruyucu etki yaptığı gösterilmiş.
Fosfor nedir? Hangi yiyeceklerde bulunur? Sağlığa faydaları nelerdir?
KETEN TOHUMU: Lignan içeriğiyle etkili olduğu düşünülüyor. Doğal fitoöstrojenlerden.
SEBZE-MEYVE: Bol sebze ve meyve tüketen erkeklerin 10 yıl izlendiği bir çalışmada, kalça kırığı riskinin az tüketenlerden yüzde 39 daha az olduğu bildiriliyor. Sebze meyvelerin içeriklerindeki antioksidan maddelerin, vitaminler ve minerallerle etkili oldukları düşünülüyor. Ayrıca et ve karbonhidrat ağırlıklı diyetlerin asidik olduğu ve bunun yeşil sebzeler gibi alkali besinlerle dengelenmesinin, kemik sağlığına olumlu etki yaptığına inanılıyor. Bu besinlerin düzenli olarak makul miktarda tüketilmesi, düzenli egzersiz ve aktif bir hayat ile beraber kemik erimesini geciktiriyor. Ancak var olan bir kemik erimesi rahatsızlığında hekiminizin önerdiği tıbbi tedavilere bağlı kalmanız, diyeti ise destekleyici olarak yapmanız uygun olacaktır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?