Karpal Tünel Sendromu, el parmaklarının hareket etmesi ve hissetmesinde önemli rol oynayan median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Sun, sinir sıkışmaları arasında en sık görülen ‘Karpal Tünel Sendromu’nun klavye veya mouse kullanırken el bileğini sürekli bükülü pozisyonda tutan veya el bileğine sık sık yük binen işlerde çalışan kişilerde daha sık ortaya çıktığını belirterek, şu bilgileri veriyor: “Ellerde gelişen yakınmalarda mutlaka bir hekime başvurulmalı. Çünkü geç kalındığında sendrom ilerleyerek kaslarda güçsüzlüğe ve kas erimesi olarak bilinen atrofiye neden oluyor. Bunun sonucunda hasta yazı yazmak ve araba kullanmak gibi günlük aktivitelerini yapmakta büyük güçlük çekiyor, hatta poşet bile taşıyamaz hale gelebiliyor. Üstelik erken tanı konulduğunda ilaç veya fizik tedavi ile geçebilecek olan bu sendrom ilerlediğinde tek çözüm ameliyat oluyor.”
Karpal tünel, bilek düzeyinde bulunan median sinirin geçtiği bir kanal. Boyun bölgesinden çıkıp bileğe kadar uzanan median sinir elde birçok kasın uyarılmasını üstleniyor. İşte bu kanal boyunca median sinir çeşitli nedenlerden dolayı el bileğinde basıya uğrarsa, sinir sıkışmaları arasında en sık görülen ‘Karpal Tünel’ Sendromu ortaya çıkıyor.
Karpal Tünel Sendromu nedir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Karpal Tünel Sendromu’nda hastalar en sık el ve bilekte, gece uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilecek ağrıdan yakınıyor. Parmaklarda uyuşma ve hissizlik de sinir sıkışmasının bir diğer tipik belirtisini oluşturuyor. Sinir sıkışması genellikle ilk 3 parmakta ve 4. parmağın yarısında, uyuşma ile ağrı sorununa yol açıyor. Bu sorun bazı hastalarda ise sadece 3 veya 2 parmakla sınırlı kalabiliyor. İlerleyen dönemde ağrı şiddetlenirken, uyuşma hissi de artıyor. Bunun sonucunda hasta araba kullanmakta, saçlarını taramakta, telefonla konuşmakta, yazı yazmakta, bardak, tabak veya poşet gibi nesneleri tutmakta, hatta kağıdı kavramakta bile büyük bir güçlük çekebiliyor.
Her 100 kişiden birinde görülen hastalık en çok kadınları etkisi altına alıyor. Buna neden olarak kadınların farklı bir bağ dokusuna sahip olması, hormonal farklılık ve karpal tünelin genişliğinin farklı olması gösteriliyor. Doç. Dr. Sun sinir sıkışmalarına neden olan faktörleri şöyle sıralıyor: Karpal Tünel Sendromu en sık, bilgisayar-daktilo kullananlar, müzisyenler, marangozlar, kaya matkabı operatörleri, fabrika işçileri, dikiş işleri ile uğraşanlar ve tenis oyuncularında görülüyor. Ayrıca hamilelik, romatizma, kronik böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, bilek kazası, tümörler ve enfeksiyon gibi bazı tıbbi durumlar nedeniyle de oluşabiliyor.
Teşhis için önce hastanın yakınmaları dinleniyor, ardından bazı testlere ve fizik muayeneye başvuruluyor. Sinir sıkışmasından şüphelenildiği durumda ise kesin tanı için ultrason veya MR tetkiki yapılıyor ya da doğrudan grafi yöntemine başvuruluyor. Yrd Doç. Dr. İbrahim Sun, günümüzde en sık başvurulan ve en fazla yarar sağlayan yöntemin Elektromiyografi (EMG) olduğunu belirterek, “Bu tanı cihazı, sinirin tam olarak nerede sıkıştığını milimetrik ölçülerle gösteriyor. “ diyor.
Medikal tedavide amaç el bileğinin tekrarlayıcı travmalardan korunması ve semptomların giderilmeye çalışılması. El bileğini tekrarlayıcı hareketlerden korumak için istirahat atelleri, bir başka deyişle bileklik kullanılıyor. Semptomları gidermek için de ağrı kesici ilaçların yanı sıra ultrason ve elektriksel sinir uyarısı gibi fizik tedavi yöntemlerine başvurulabiliyor. Karpal Tünel’in cerrahi operasyonun median sinire ve dallarına zarar verilmeden bütünüyle gevşetilmesi çok önem taşıyor. Cerrahi tedavi, medikal tedavinin sonuç alınamadığı durumlarda seçilen yöntemi oluşuyor. Kesin çözüm düzgün yapılmış bir cerrahidir. Ancak geç kalındığında cerrahi tedavi uygulansa bile sonuç alınamayabiliyor.
Karpal tünel sendromu çoğunlukla yazı yazmak veya bilgisayar faresi kullanmak gibi tekrarlayan bilek hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya çıksa da bazen diyabet, romatoid artrit, hipotiroidizm, hamilelik, obezite ve böbrek yetmezliği gibi altta yatan tıbbi durumlar da riski arttırabilir.
Karpal tünel sendromu tanısında sinirlerin ve kasların işlevini değerlendirmek için yaygın olarak kullanılan elektromiyografide (EMG), el ve bilek kaslarına kaslardaki ve sinirlerdeki elektriksel aktiviteyi saptamak için küçük iğneler sokulur. Böylece medyan sinirde hasar veya sıkışma olup olmadığı belirlenir.
Phalen testi, karpal tünel sendromu tanısında kullanılan basit ve non-invaziv bir testtir. Doktor hastanın bileğini esnetmesini ve bir dakika kadar bu pozisyonda kalmasını ister. Bu işlem medyan sinir üzerindeki baskıyı artırır. Eğer hasta test sırasında el ve parmaklarda karıncalanma, uyuşma veya ağrı gibi belirtiler yaşarsa Karpal tünel sendromundan şüphelenilebilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?