Medikal Akademi olarak bu sayımızdan itibaren düzenli olarak yayınlayacağımız Poster sayfamızda hekimlerin büyük emekler vererek hazırladıkları poster çalışmaları seçkisinin ilk bölümünü yayınlamaya başlıyoruz.
İZMİR – ‘Türkiye Kardiyoloji Asistanlık Dönemi Değerlendirme Anketi’ adıyla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı asistanlarınca 30 Üniversite ve Eğitim-Araştırma Hastanesinde yapılan çok merkezli bir anket çalışmasına göre kardiyoloji uzmanlık eğitimi alan asistanlar ağır şartlar ve zorluklara rağmen mesleklerine çok düşkün.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı asistanları Dr. Mustafa Beyazit Alkan, Dr. Serhat Bekir Yıldız, Dr. İlker Gül, Dr. Hasan Güngör ve Dr. Murat Bilgin tarafından yapılan poster çalışması uzmanlık eğitimi ile ilgili önemli veriler sağladı.
Türkiye’deki kardiyoloji asistan doktorlarının eğitim düzeylerini, sosyal yaşantılarını, sorunlarını, çalışma koşullarını değerlendirmek, beklenti ve hedeflerini ortaya koymak için bir anket formu düzenleyerek bu çalışma yürütüldü. Bu anket sonuçları ile ileriki çalışmalara yönelik ulusal bir veri tabanı oluşturmak, daha fazla bilgi üreten ve topluma yararlı uzman kardiyoloji hekimlerin yetişmesine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Türkiye’deki 31 farklı ilde üniversite ve eğitim-araştırma hastanelerinde yürütülen ankete 431’i erkek, 98’i kadın toplam 529 asistan doktor katılmıştır. Hekimlerin %70.3’ü üniversite hastanesinde ve %40.8’i Marmara bölgesinde çalışmaktadır. Kardiyoloji asistan doktorlarının eğitim süreçlerini, bilgi ve beceri yetilerini ve soysal etkinlik düzeylerini değerlendiren ve 86 sorudan oluşan bir anket formu oluşturulmuştur. Çalışmaya katılan tüm merkezlerdeki nöbete kalan ortalama asistan sayısı 3-5 olup ilk yıl çoğunlukla (%89) 8 ve üzeri nöbetle göreve başlanmaktadır. 14 ve üzeri nöbetle göreve başlayan asistanların oranı %34.8 olup, bu kişilerin %95.7’si üniversite hastanesinde çalışmaktadır. Yaklaşık 1/3’ ü haftada 2 gün mesai dışında da klinikte çalışmaktadır.
Kardiyolojinin ilk üç yıllık asistanlık eğitimlerinde %76’sı ekokardiyografi (EKO), %40.8’i transözefageal ekokardiyografi (TEE) ve %10’u intraoperatif EKO yapmıştır. Koroner anjiografi (KA) yapanların oranı %53.7 idi. Bunun %52.4’ü üniversite, %56.7’si eğitim araştırma hastanelerindeydi. Üniversite hastanesinde asistan doktorların %42’si 81 ve üzeri, eğitim-araştırma hastanesinde ise asistanların %67.4’ü 81 ve üzeri KA yapmıştır. Asistan hekimlerin çalıştığı klinikteki sayısı 0-5 olan profesör oranı % 83.6, doçent % 80.9, yardımcı doçent %97, uzman % 72.8 idi. Kardiyoloji asistan doktorlarının %40.6’ sının çalıştığı merkezin EKO laboratuarında uzman doktor çalışmamakla birlikte, koroner anjiografi laboratuarında bu oran %53.4’ tür.
Asistanların % 48.4’ü akademik kariyer düşünmektedir. %18.5’i uluslararası çok merkezli çalışmada yardımcı araştırmacı olarak görev almıştır. Ulusal dergilerde ilk isim olarak yayın yapanlar 53 kişi (%10) idi. Bunların %90’ı tek yayın yapmış ve çoğu da % 52.8 olgu sunumudur. Eğitim-araştırma hastanesinde çalışan asistanların %75’i ulusal kardiyoloji kongrelerine, %14’ü uluslararası kardiyoloji kongrelerine katılmıştır. Ulusal kardiyoloji kongresinde ilk isim sunum oranı % 6.4 (34 kişi) ve %35.3‘ ü posterdir. ESC ve AHA’da ilk isim sunum yapan asistan oranı ise %0.9 idi. Hekimlerin %85.8’ i bilimsel aktiviteler için yurt dışına çıkmamıştır.
Asistan doktorların % 31.6’si (167 kişi) medikal istatistik bilgisinin olmadığını belirtmiştir. Çalışmalar için yeterli teşvik aldığını söyleyenlerin oranı % 44.8’dir. Asistanların %39.1’i tercih yaparken uzmanlığı ön planda tutmuştur. Anket soruları ışığında %81.9’u tekrar sınava girerse yine kardiyoloji bölümünü yazmayı düşünmektedir. % 54.3 tekrar sınava girse aynı hastanesi yazacağını belirtmektedir. Merkezlerindeki kardiyoloji eğitimi sürecini %30.6’sı yetersiz, %37.4’ü kısmen yeterli ve %31.9’ u ise yeterli bulmaktadır. Asistanların %59’u mesleki olarak beklentilerine karşılık bulmuştur. 81.9’u ise yeterli bir kardiyolog olarak mezun olacağını düşünmektedir. %86.4’ ü hekim dışı sağlık personeli ile ilişkilerinin yeteri kadar iyi olduğunu belirtmektedir. Sosyal aktivitelere ise sadece %32.9’ u yeterli zaman ayrılabilmektedir.
Kardiyoloji asistanlarının girişimsel olmayan uygulamalardaki eğitimlerinin yeterli sayılabilecek düzeyde olmasına karşın girişimsel tanı ve tedaviye ilişkin uygulamaların eksikliği göze çarpmaktadır. Yurt içi ve yurt dışı kongrelere katılım ve yayın yapma oranlarının düşük olmakla birlikte sosyal yaşantılarına yeteri kadar zaman ayıramamaktadırlar. Eğitimdeki eksiklikler, çalışma koşullarındaki zorluklara rağmen kardiyoloji asistanlarının çoğu mezun olduklarında yeterli düzeyde bir kardiyolog olacağını düşünmektedir. Olumsuz nedenlerin azaltılması ile neden bu eğitim düzeyi daha da artırılmasın?
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?