Ruhsal sorunlarınızla ilgili danışmaya gittiğinizde hikayenizi anlatmakla başlarsınız. Nasıl hastalandınız? Hastalıkla ilgili neler hissediyorsunuz, endişeleriniz güçlükleriniz neler? Hayatınızda neler değişti, bunlardan hangileri ile baş edebiliyor, hangileri ile baş edemiyorsunuz? İlk aşama durumunuzun tanımlanmasıdır. İkinci aşama endişelerinizin; sizi, ilişkilerinizi ve yaşamınızı nasıl etkilediğini, neler hissedip nasıl davrandığınızı anlamaktır. Bu zor dönemi geçirmek için gösterdiğiniz çabalardan hangilerinin işe yarayıp hangilerinin yaramadığını anlamak sizi rahatlatır.
Hastalık yaşamınızı kontrol edebilmenizi engeller. Duygularınızı anlayabilmek ise değiştiremeyeceğiniz gerçekleri kabul edebilme, kontrol edebileceklerinizi düzenleme gücünüzü geri kazandırır. Hastalıkla daha etkili yollarla başa çıkabilirsiniz. Günlük yaşamla ilgili sorular daha basittir ve daha kolay halledilebilir. Öncelikle en kolay çözümleyebileceğiniz konulardan başlamak, derin ve zor sorunları daha sonraya bırakmak uygundur. Duygu ve davranışlarınızı ifade edip anlamak sizin için daha sağlıklı olan çözüm yollarını bulmanızda yararlı olur.
Duygu ve davranışlarınızı daha iyi anladıktan sonra neler yapabileceğinizi bulabilirsiniz. Baş edilemez gibi gözüken durumlar üzerinde kontrolünüzü kazanır ve yaşamınızı düzenleyebilirsiniz. Hastalığınız ve tedaviler hakkında istediğiniz bilgileri alabilir, yapmak istediklerinize karar verebilirsiniz.
Hayatınızı karmakarışık bir hale getiren kanser tedavileri kriz dönemidir. İlk dönemde olanlara bir anlam vermekte zorlanabilirsiniz ama krizlerden büyüyerek, olgunlaşarak, günlük koşuşturmalar arasında unuttuğumuz varoluşumuzu fark ederek çıkabilirsiniz. İlk dönemdeki karmaşadan yaşamın anlamını yeniden bularak, yaşamınızda siz daha mutlu edecek önemli değişiklikler yaparak çıkabilirsiniz. En basit ve en kolay değiştirebileceğiniz davranışlardan başlayınız.
Kanserle karşılaşan herkes ciddi zorluklar yaşar, hastalıkla baş etmede güçlük çekebilir. Hastaların yarısı tedavi gerektirecek düzeyde uyum bozuklukları ve depresyon geçirir.
Kanser bir aile hastalığıdır, aileler de yoğun gerginlik ve sıkıntı yaşar. Yakınlarına en iyi şekilde bakım verebilmek için uğraşırken ailenin ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışırlar. Yalnızlık, yorgunluk, çaresizlik, tükenme sıktır. Onların da yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız doktorunuzdan yardım isteyebilirsiniz. Daha önceleri açık ve yakın ilişkileri olan aileler kriz döneminde de genellikle daha yakın ve açık bir ilişki kurarlar. Yakınlarını sıkıntıdan, üzüntüden koruma çabası ile olup bitenin açık konuşulmaması genellikle aradaki mesafeyi artırır ve yanlızlık duygusunu kuvvetlendirir. ‘ayrı odalarda üzülmek’ ‘Bir tiyatro oynamak’ paylaşımı azaltıp birlikte katlanılan zor zamanların yüküünü artırır.
Ayrı odalarda ağlamak yerine üzüntüyü paylaşmak, rol yapmak yerine, samimi bir ilişki kurmak hastalığın neden olduğu farklı olma, uzaklaşma ve yabancılaşma duygularını azaltır. Çocuklarla, yaşlılarla, konuşmak özel bir yaklaşım gerektirir. Kişilerin yaşına, zihinsel durumuna göre bir yol belirlemek gerekir.
Kanser tedavisi sürecinde ‘Umutlu olmak’ ilaç etkisi yapıyor!
Toplumla bazı kişiler danışman yada psikiyatri uzmanına gitmenin zayıflık, akıl hastalığı anlamına gelebileceğini düşünür ve yardım almaya çekinirler. Oysa tam tersi sorunları görmezden gelmekten vaz geçip gerektiğinde yardım alabilmek farklı bir güç anlamına gelir. Zor bir dönem geçiren bir kişi çözüm yolları bulmak üzere destek aradığınızı gösterir.
Kanser tedavisi bir ekip işidir ve ruhsal sorunlarla ilgili konuda eğitimli ve deneyimli profesyonellerin yardım etmesi daha uygundur.
UZM. BİY. ERAY ÜNÜVAR
PROF. DR. HAYRİYE ELBİ
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?