Kanseri yendin şimdi kardiyovasküler risklere bak! Kanseri yenen pek çok kişi özellikle kardiyovasküler hastalıklar (KVH) nedeniyle hayatını kaybediyor. Wake Forest Baptist Tıp Merkezi’nde yeni yapılan bir araştırma, KVH risk faktörlerinin sağ kalım bakımı süresince gözden kaçabileceğini gösteriyor. Journal of Cancer Survivorship’te yeni yayımlanbir çalışmada Prof. Dr. Kathryn E. Weaver ve meslektaşları meme, prostat, kolorektal ve jinekolojik kanserlerden sağ kalanların daha karşılaştıkları sağlık sorunları ve ölüm nedenleri açısından ele aldılar.
Çalışmadan elde edilen verileri değerlendiren Prof. Dr. Weaver, şu bilgileri veriyor: “Artan oranda, kanserden sağ kalanlarda uzun vadede kardiyovasküler sağlıktan endişe duyuyoruz ve bu kişilerin yakın dikkat gerektiren yüksek risk grubu olduğuna inanıyoruz. İyi bir sağkalım tedavisinin bir parçası olarak, kanserden sağ kalanlarda kardiyovasküler riskin değerlendirilmesi ve irdelenmesi, sağlık çalışanları için artan oranda önemli hale geliyor.”
Özellikle erken evre meme kanseri hastalarının KVH nedeniyle hayatlarını kaybetmeye yatkın olduklarını gösteren veriler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Weaver, “Kanserden sağ kalanların neden daha yüksek KVH riskine sahip olduğuna ilişkin pek çok neden bulunuyor. Çünkü kanser, sigara kullanımı, düşük fiziksel aktivite ve obezite gibi aynı risk faktörlerinin çoğunu paylaşıyor. Ayrıca, kanser hastalarının maruz kaldığı bazı tedaviler bu hastaların risklerini arttırabiliyor” diyor.
Çalışmaya alınan katılımcılar iki kanser kaydından toplandı. Tanıdan sonra dört ila on dört yıl geçmiş olan toplam 1.582 sağ kalana, KVH risk faktörlerini değerlendirmek için bir anket mailinde sigara kullanımı, vücut kitle indeksi, fiziksel aktivite, hipertansiyon ve diyabet durumları soruldu. Araştırmacılar ayrıca katılımcılara sağlık uzmanlarıyla diyet, egzersiz ve sigarayı bırakma yoluyla yaşam tarzlarında değişiklik yapmayla ilgili bir görüşme yapıp yapmadıklarını sordular.
Mevcut sigara kullanıcıları dışında, KVH risk faktörleri sağ kalanlarda genel popülasyondan daha yaygındı. Sağ kalanların %62’si şişman veya obezdi, %55’i hipertansiyon bildirdi, %20.7’sinde diyabet vardı, %18.1’i aktif değildi ve %5.1’i halihazırda sigara kullanıyordu. KVH risk faktörü bulunan sağ kalanların yaklaşık üçte biri tıbbi ekipleriyle sağlığın geliştirilmesiyle ilgili bir görüşme bildirmediler.
Prof. Dr. Weaver, “Kanserden sağ kalanların genel erişkin popülasyondan gerçekten daha fazla kardiyovasküler risk faktörüne sahip olduğunu bulduk ve bu kişiler genlikle sağlık uzmanlarıyla risklerini, egzersiz ve kilo verme gibi yaşam tarzı değişiklikleri yoluyla azaltma yolunu konuşmadıklarını bildirdiler” dedi.
Çalışmanın kanserden sağ kalanların ve doktorlarının daha fazla farkındalığa ihtiyaçlarının olduğunu gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Weaver, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Mesajımız, kardiyovasküler hastalık riskinin, kötü kalp hastalığı ve kanser sonlanımı nedeniyle, kapsamlı sağkalım planının bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğidir. Kanserle ilgili sağlık uzmanları sadece yaşam tarzı faktörlerini konuşmadan sorumlu olmamalı, fakat, eğer bu sağ kalan kişi için zindelik hedeflerinin bir parçası olarak belirlenirse, risk faktörleri, birinci basamak da dahil olmak üzere, sağ kalan kişinin tedavi ekibi tarafından daha fazla irdelenmesi muhtemeldir.”
Meme, prostat, kolorektal ve jinekolojik kanserlerden sağ kalanlarda kardiyovasküler risk faktörleri: sağ kalım tedavisinde bir boşluk mu?
Abstract – Özet
AMAÇ: Yüksek sağkalımlı kanser tanısı alan bireyler genellikle kanserlerinin rekürensinden ziyade kardiyovasküler hastalıktan (KVH) yaşamlarını kaybetmektedir, fakat KVH risk faktörleri sağkalım tedavisi süresince gözden kaçmış olabilir. Kanserden uzun süreli sağkalanlarda KVH risk faktörlerinin prevalansını değerlendirdik ve sonuçları aynı coğrafik bölgedeki genel popülasyondan elde edilen tarama verileri ile karşılaştırdık. Ayrıca, riskli sağ kalanların ne sıklıkta KVH ile ilişkili sağlık davranışlarını sağlık uzmanlarıyla görüştüklerini karakterize ettik.
YÖNTEMLER: Tanıdan 4-14 yıl sonra meme, prostat, kolorektal ve jinekolojik kanserlerden sağkalanlar (n=1.582), iki Kaliforniya kanser kaydından kesitsel mail anketi için toplandı. Sigara kullanımı, vücut kitle indeksi, fiziksel aktivite, hiperkolesterolemi, hipertansiyon ve diyabetin dahil olduğu KVH risk faktörlerinin yanında, diyet, egzersiz, sigara kullanımı ve yaşam tarzı değişimi yardımıyla ilgili sağlık uzmanlarıyla görüşmelerin bildirilmesini değerlendirdik.
BULGULAR: Mevcut sigara kullanıcıları dışında, KVH risk faktörleri sağ kalanlarda genel popülasyondan daha yaygındı. Sağ kalanların %62’si şişman veya obezdi, %55’i hipertansiyon bildirdi, %20.7’sinde diyabet vardı, %18.1’i aktif değildi ve %5.1’i halihazırda sigara kullanıyordu. Asyalı olmayan beyazlara kıyasla, Hispanik olmayan sağkalanlar, Hispanik (b = 0.37, p=0.007) ve Afrika kökenli Amerikalı sağkalanlar (b = 0.66, p < 0.0001), daha fazla risk faktörü bildirdiler. Bir veya daha fazla KVH risk faktörüne sahip sağ kalanların yaklaşık üçte biri sağlık uzmanlarıyla sağlığın geliştirilmesiyle ilgili bir görüşme bildirmediler.
SONUÇLAR: KVH risk faktörleri uzun süreli sağkalanlar arasında yaygındır, fakat risk altında olan çok sayıda sağkalan, sağlık ekipleriyle yaşam tarzıyla önlemeyi görüşmeyebilir. Yaygın hastalıklar kadar KVH risk faktörlerinin de irdelendiği optimum sağkalım tedavisini sağlamak için, birinci basamak ve onkoloji birlikte çalışmalıdır.
KANSERDEN SAĞKALANLAR İÇİN ÇIKARIMLAR: Kardiyovasküler hastalıklar kanserden sağkalanların uzun vadeli sağlık ve zindeliğini tehlikeye atabilir, fakat kardiyovasküler risk faktörleri sağkalım tedavisi süresince gözden kaçabilir. KVH risk faktörlerinin kanserden sağkalanlar arasında yaygın olduğunu belgeledik, fakat sağkalanların yaklaşık üçte biri sağlık ekipleriyle sağlığı geliştirici bir görüşme yaptıklarını bildirmediler. Sağkalanlar kardiyovasküler risklerinin farkında olmalıdır ve eğer uygunsa, sağlık ekipleriyle sağlığı geliştirici konular hakkında görüşmeye başlatılmalıdır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?