Prof. Dr. Kaufman: Talimogene laherparepvec, herpes simpleks 1 virüsüne dayanan araştırmaya yönelik bir kanser tedavisidir. Genellikle, herpes simpleks 1 virüsü, yaygın uçuğa neden olur. Talimogene laherparepvec, iki viral gen silinerek daha güvenli hale getirilmiş ve granülosit-makrofaj koloni stimülan faktör (aynı zamanda GM-CSF olarak da bilinir) denilen bir molekül için insan genini kodlamak üzere daha da değiştirilmiştir.
Tıp tarihinde yeni bir aşama: FDA, kansere karşı ilk virüs tedavisini onayladı
Talimogene laherparepvec, iki farklı mekanizma ile kanserle savaşmak üzere tasarlanmıştır. İlk olarak, virüs, kanserlere lokal olarak enjekte edildikten sonra normal dokuda değil, tümör dokusunda selektif olarak replikasyona uğrar. İkinci olarak, virüsteki GM-CSF,vücudun doğal immün sisteminin vücut boyunca kanserle savaşması için güçlenmesine yardımcı olur.
Prof. Dr. Kaufman: Global, randomize, faz III çalışmaya, potansiyel olarak ölümcül deri kanseri formu olan evre IIIB, IIIC ve IV melanomlu 436 hasta dahil edilmiştir. Çalışmanın primer hedefi, T-VEC denilen onkolitik virüs immünoterapisinin güvenliliği ve etkinliğinin tek başına GM-CSF ile tedavi edilen hastalarla kıyaslanarak değerlendirilmesiydi. 2013 yılında, talimogene laherparepvecin ileri evre melanomlu hastalarda uzun süreli yanıtları gerçekten iyileştirdiği bildirildi. Bu, en az altı ay veya daha uzun süren tedavinin ilk 12 ayında objektif yanıt (hem enjeksiyon yapılan hem de yapılmayan tümörlerin boyutunda en az %50’lik bir azalma) olarak tanımlanmıştır. Ek olarak, objektif yanıt elde eden hastalarda, yanıtların neredeyse %40’ı tam yanıtlardı.
Önemli bir sekonder sonlanma noktası genel sağkalım değerlendirmesiydi ve bu veriler, hastaların talimogene laherparepvec ile tedavi edildiklerinde ölüm riskinde %21’lik bir azalma elde etmesiyle, talimogene laherparepvec ile tedavi edilen hastalarda iyileşmiş sağkalıma doğru bir eğilim göstermektedir.
Keşifsel bir alt set analizde, evre IIIB/C ve IVM1a melanomlu hastaların ve birinci basamak tedavi olarak talimogene laherparepvec uygulanan hastaların yanıt ve genel sağkalımda özellikle belirgin bir iyileşme elde ettikleri bulunmuştur. Bir diğer önemli bulgu ise, en yaygın yan etkilerin yorgunluk, üşüme, bulantı ve enjeksiyon yeri reaksiyonları olmasıyla çok tolere edilebilir bir güvenlilik profiliydi. Bu veriler önemlidir çünkü bu çalışma, kanserli hastalarda onkolitik virüsle yapılan ilk randomize çalışmadır ve talimogene laherparepvecin güvenli olduğunu ve iyileşmiş sağkalıma doğru bir eğilimle uzun süreli klinik yanıtlarla sonuçlanabileceğini göstermektedir.
Prof. Dr. Kaufman: Hayır, immünoterapinin potansiyel vaadi yüzyılı aşkın bir süredir vardı ancak biz immün sistemin kanserle nasıl savaştığının moleküler ve sellüler temelini henüz yeni anladık. Tümör immün atağına yüksek oranda duyarlı göründğünden, melanom immünoterapi için bir model olmuştur. Interleukin-2, 1998 yılında FDA tarafından melanom tedavisi için onaylanan ilk immünoterapiydi.
Virüslerle kanser tedavisi için ilk başarılı çalışma ve ürünü olan ilaç piyasada
Melanom immünoterapisinde büyük ilerleme, metastatik melanom hastaları için genel sağkalımda anlamlı bir iyileşme gösteren T hücreli kontrol noktası inhibitörü ipilimumab ile gelmiş ve 2011’de FDA onayı almayı başarmıştır. O zamandan bu yana, bir başka T hücreli kontrol noktası olan PD-1 inhibitörleri dahil melanoma karşı vaad veren birçok immünoterapi yaklaşımı test edilmiştir.
T-VEC bulguları, diğer tedavilere yanıt vermeyen hastaların yarar sağlayabileceği kabul edilebilir bir güvenlilik profili sergileyen yeni bir immünoterapi ajanı sınıfı sunmaktadır ve T-VEC, özellikle diğer ajanlarla kombinasyon halinde yararlı olabilir. Bu, birçoğu New Jersey’in Rutgers Kanser Enstitüsündeki ve ülke çapında diğer merkezlerdeki hastalarda uygulanan klinik çalışmalarda aktif olarak test edilmektedir.
Prof. Dr. Kaufman: Melanom, deri kanserlerinin en ölümcülüdür ve ileri evrelerinde veya vücudun diğer bölümlerine yayıldığında tedavi edilmesi zor olabilir. Melanomun yıllık insidans oranının son 20 yılda %70’in üzerinde artmasıyla, hasta sonuçlarını iyileştirmeye yardımcı yeni yollar bulmaya devam etmemiz gerekiyor. Gelişim aşamasındaki yeni ilaçlar, melanom hastaları için büyük umut veriyor. Ek olarak, artık onkolitik virüsler melanomda kabul edilebilir risk /yarar profili gösterdiğinden, bu tedavi, opsiyonlarının daha sınırlı olduğu diğer kanser türlerinde mutlaka test edilebilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?