Sempozyuma çok kısa süre önce kanser tedavisi için yeni bir “aya yolculuk programı” başlatan ABD Başkanı Obama tarafından gündemin üst sıralarına taşınan immünoterapi yöntemi damgasını vurdu. Bu yöntem ile hastaların tedavisi bireyselleştiriliyor ve daha güvenli, daha etkin ilaç veya tedavilerin hastanın genotipi ve bireysel gereksinimine göre düzenlenerek verilmesi sağlanıyor. Böylelikle uyarılan bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini öldürmesi kolaylaştırılıyor.
Türkiye, hematolojik kanserlerin tedavisinde Dünya süper liginde yer alıyor
Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyum’u kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Hematolojik Onkoloji Derneği (HOD) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Son dönemde kanser tedavisinde dünya genelinde baş döndüren devrim niteliğinde gelişmeler yaşanıyor. Kanıta dayalı kanser tedavisi, cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve bunların kombine kullanılmasından oluşuyor. Buna önümüzdeki kısa dönemde immünoterapi yöntemi de eklenecek.
Hastalara damardan uyguladığımız kemoterapinin yerini alan bu akıllı ilaçlar sayesinde hem tedavide daha hızlı sonuçlar alınacak hem de sağlıklı hücreler kemoterapide olduğu gibi olumsuz yan etkilere maruz kalmayacak. Akıllı ilaçlar sayesinde bazı kanser türlerinde yüzde 90’lara varan oranlarda başarı elde edildi. Henüz yeterli klinik bulgu olmasa da kanser immünolojisi ve kanser kök hücresi hakkındaki bilgilerin artması ile kanser aşılarında da umut ve heyecan verici sonuçlar alınmaya başlandı. Bilim dünyasında yaşanan gelişmeler kanserin, çok da uzak olmayan bir gelecekte kronik ve tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul edileceğine işaret ediyor” dedi.
Ülkemizin özellikle kan kanseri türlerinin tedavisinde önemli başarılara imza attığına işaret eden HOD Başkanı Prof. Dr. Hakan Göker ise, “2014 sonu itibarı ile gerek Sağlık Bakanlığı’nın ve gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu’nun teşvik ve destekleyici yaklaşımları sayesinde başta kan kanseri türleri olmak üzere çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan kök hücre naklinde çok büyük yol kat ettik. Yaklaşık 2 yıl önce yine Bakanlığımızın destekleri ile başlatılan ulusal kök hücre bankamız TÜRKÖK sayesinde Türkiye’de kök hücre ya da yaygın olarak bilinen adıyla kemikiliği nakli için bekleyen ne çocuk ne de yetişkin hastamız bulunmuyor.
Avrupa Birliği’ne akredite nakil merkezlerine sahibiz. Ülkemiz, nakil sayısı bakımından Avrupa’da 4. sırada yer alıyor. Türkiye’de yapılan kemik iliği nakilleri ile Avrupa ülkelerindeki uygulamaların başarı oranları benzerdir. 2015 yılında 77 merkezde (24 çocuk, 53 erişkin) yaklaşık 3.600 nakil işlemi gerçekleştirildi. 7 bölgede 21 şehirde nakil gerçekleştirebiliyoruz. Artık nakil için sıra bekleyen hastamız yok aksine, hasta bekleyen merkezlerimiz var” dedi.
HOD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan ise kök hücre naklinde ülkemizin Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri ile aynı seviyede olduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti: “ Hastalarımızın tedavisinde süreç ve yüksek maliyetler çok önemli. Türk bilim insanlarının büyük başarısı olan ulusal doku bankamız TÜRKÖK, kök hücre naklinde maliyeti 7 kat, süreci ise yarı yarıya düşürmeyi başardı. Uluslararası doku bankalarından yararlanma maliyeti ortalama 35.000 Euro ve süreç ortalama 6-8 ay iken TÜRKÖK ile Türkiye’den hastaların doku bulma maliyeti 5.000 Euro süreci ise ortalama 3 aya indi. Artık Türkiye’den hiç kimse ilik nakli olmak için yurt dışına gönderilmiyor. Hatta artık yurt dışından ciddi sayıda hasta nakil olmak için Türkiye’ye geliyor. Hastalarımızın yaklaşık %10-15’i yabancı uyruklu. 4 kıtadan hasta kabul ediyoruz. Hatta yurt dışında kök hücre nakli merkezleri kurulması ve nakillerin yapılması için eğitimler veriyor ve danışmanlık yapıyoruz. Doku grubu uyumlu verici bulma olasılığının benzer genetik yapıya sahip toplumlarda daha yüksek. TÜRKÖK’ün sadece ülkemize değil tüm akraba topluluklara ve Türk Cumhuriyetlerine hizmet etmesini hedefliyoruz”.
Ulusal doku bankası TÜRKÖK, kök hücre naklinde dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak amacıyla 2014 yılında devlet, sivil toplum ve Türk bilim insanları tarafından el ele verilerek başlatıldı. Projenin hedefi ülke genelinde 250 bin gönüllü vericiye ulaşılarak maliyet ve süreçleri daha da azaltmak. Bağışlanan örnekler Sağlık Bakanlığı himayesinde dünya standartlarında ve büyük bir gizlilik ile korunuyor. Bakanlık doku tiplendirme sonuçlarını tamamen kendi bünyesinde tutuyor ve havuzda herhangi bir hastaya uyan doku var ise bağışçıya ulaşarak yeninden onamı alınıyor.
Şu anda ülkemizde kök hücre nakli ile ilgili en önemli sorun yeterli bağışçı bulunamaması. TÜRKÖK Projesi için gönüllü kök hücre vericisi bulan Kızılay sayesinde 12 merkezde 2015 yılı sonu itibariyle yaklaşık 109 bin kişiden kök hücre numunesi alındı. Ancak, Dünya genelinde kök hücre bağışı ortalaması yüzde 1,7 iken, bu oran ülkemizde sadece 10 binde 3. TÜRKÖK sayesinde, 2015 yılında 1.430 hasta TÜRKÖK’e verici taraması için başvurdu. Başvuran hastaların 333’üne (yüzde 23) uygun verici bulunurken, 34 nakil gerçekleştirildi. TÜRKÖK Projesi, her an herkesin kök hücre nakline ihtiyacı olabileceği mesajı ile gönüllü bağışçı sayısını yükseltmek için çalışıyor ve bulaşıcı ciddi bir hastalığı olmayan 18-55 yaş arası sağlıklı ve kan bankasına gidip kan verebilen herkesi hayat kurtarmak için kök hücre vericisi olmaya çağırıyor.
Hematolojik Onkoloji Derneği’nin, kök hücre vericisi olmanın önemine dair farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği ‘Kökten Değişen Hayatlar’ öykü yarışmasına kök hücre nakli yaşayan hastalar, hasta yakınları ve sağlık çalışanları, yaklaşık 70 öyküyle katıldı. Yarışmada, ‘Umuda Yolculuk’ isimli öyküsüyle Filiz Taşdemir ve ‘Lepiska Saçlı Kız’ öyküsüyle Mehmet Can Şaşmaz birincilik ödülünü paylaştılar. Kevser Akın ‘Ben Bir Mucizeyim’, İbrahim Şaşma ‘Belki Annem de Gelir’ isimli öyküleriyle ikinci olurken, Dursaliye Şahin de ‘Hatice’nin Canı’ öyküsüyle üçüncülüğe layık bulundu.
Öykü yarışmasında dereceye girenlere ödülleri K.K.T.C. Girne Elexus Resort Otel’de düzenlenen 3. Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyumu kapsamında düzenlenen törenle takdim edildi. Ödül Törenine, birinci olan Filiz Taşdemir, ikinci olan Kevser Akın ve İbrahim Şaşma katıldılar. Yarışmaya katılan 35 öykü Dernek tarafından kitaplaştırılarak kongre katılımcılarına hediye edildi.
Ödül töreninde konuşan HOD Genel Sekreteri Doç. Dr. İsmail Sarı, “Önemi giderek artan sosyal sorumluluk olgusuna katkı vermeye çalışıyoruz. Geçen sene düzenlediğimiz ‘Hayata Tutunma Öyküleri’ isimli öykü yarışması ile kanser ve kanser hastalarının yaşadıkları üzerine bir farkındalık gerçekleştirdik. Bu sene ise kök hücre vericisi olmanın önemine dair bir farkındalık oluşturmak üzere ‘Kökten Değişen Hayatlar’ isimli bir öykü yarışması düzenledik. Yarışma ve kitaptan oluşan bu sosyal sorumluluk projesiyle hem kemik iliği ve kök hücre bağışına dikkat çekmek hem de bu bağışı yapmış, tedavi görmüş ya da tanıklık etmiş insanların sesini duyurmayı amaçlıyoruz” dedi.
Kökten Değişen Hayatlar Öykü Yarışması Seçici Kurul’unda; Prof.Dr. Fevzi Altuntaş, Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, Prof. Dr. Sevgi Kalayoğlu Beşışık, Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, Prof.Dr. Hamza Zülfikar, Prof. Hasan Kavruk, Prof. Dr. İlhami Kiki, Prof. Dr. Evren Özdemir, Prof. Dr. Hakan Özdoğu, Prof. Dr. Hakan Göker, Doç. Dr.İsmail Sarı, Doç.Dr. Mehmet Ali Erkurt, Doç.Dr. Leyla Gül Kaynar, Doç. Dr. Ali İrfan Emre Tekgündüz, Doç. Dr. Filiz Vural, Selma Bıyıklı Adabaş, Mesude Erşan, Meral Karadağ, Ziyneti Kocabıyık yer aldı.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?