Kan testiyle depresyonda tedaviye yanıt öngörülebilir mi?

2 Mart 2012   |    24 Eylül 2021    |   Kategori: Depresyon, Psikiyatri / Nöroloji Print

test-kan-deney-labratuvarYeni yapılan bir çalışmada, depresyon hastalarda hangi antidepresanın işe yarayacağını öngördürecek ilk güvenilir yöntemin geliştirildiği açıklandı. Loyola Üniversitesi Tıp Fakültesi akademisyenleri tarafından yapılan çalışmada kanda vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) adı verilen bir proteine bakılarak tedaviye yanıtın öngörülebileceği saptandı. VEGF düzeyleri normalden daha yüksek olan depresif hastaların %85’inde essitalopram tedavisinden sonra kısmi veya tam rahatlama sağlandığı bildirildi. VEGF düzeyleri düşük olan hastaların ise yalnızca <%10’u tedaviye yanıt verdi.

Çalışmanın yazarı Prof. Dr. Angelos Halaris, bunun hangi hastanın hangi antidepresana iyi düzeyde yanıt vereceğini gösteren ilk girişim olduğunu belirtti. Çalışma, 2011 Biyolojik Psikiyatri Derneği Yıllık Toplantısı’nda ve 4. Illinois Beyin, Davranış ve İmmünite Yıllık Toplantısı’nda sunuldu. Depresif hastaların yaklaşık %60’ı, ilk reçete edilen ilaca tam yanıt vermez. Bu nedenle, hekimler genellikle tedaviyi değiştirir. Prof. Dr. Halaris, hangi ilacın hangi hastada etkili olacağının belirlenmesiyle hastaların tedaviden büyük yarar sağlayabileceğini vurguladı.

Depresyon nedir? Neden olur? Belirtileri, türleri ve tedavisi

Çalışmaya majör depresif bozukluk tanısı konan ve essitalopram ile tedavi edilen 35 hasta dahil edildi. Essitalopram, selektif serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) sınıfına ait bir antidepresandır. Prozac, Paxil ve Zoloft bu sınıfa ait diğer ilaçlardır.

Bilim adamları, SSRI’ların neden bazı hastalarda işe yaradığını ve bazılarında yaramadığını kesin olarak açıklayamamaktadır. Muhtemel bir mekanizma, SSRI’ların beyindeki kimyasal dengeyi yeniden inşa etmesidir. Yakın zamanda bazı bilim adamları, nörogenez adı verilen muhtemel bir ikinci mekanizma öne sürdü. Bu mekanizmaya göre, SSRI’lar, depresif hastalarda atrofik hale gelen beynin spesifik bölgelerindeki beyin hücrelerini yeniden üretiyor.

Bu çalışma, nörogenez teorisini de destekler niteliktedir. Essitalopramın inaktif beyin hücrelerine ulaştığı düşünülüyor. Bu üretim, VEGF ile artıyor. Beyinde VEGF kan damarlarının büyümesini hızlandırıyor ve beyin hücrelerinin daha sağlıklı ve aktif kalmasını sağlıyor. Daha yüksek VEGF düzeyleri olan hastalarda daha fazla rejenerasyon olduğu ve bunun da depresyonu azalttığı düşünülüyor.

Buna karşın, daha düşük VEGF düzeyleri olan hastalarda rejenerasyon düzeyinin daha düşük olduğu ve depresyon semptomlarında ki azalma oranının da düştüğü görülüyor.

Kan testi ile depresyon tedavisinde en etkili ilaç seçilebilecek

Bulgular başka çalışmalarda da doğrulanırsa, hekimler hastalarına özgü tedaviler verebilecek. Örneğin, bir hastanın VEGF düzeyi düşükse, hekim SSRI’lardan ziyade bupropiyon gibi başka ilaç sınıfları veya Loyola Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde mevcut olan psikoterapi veya Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMG) gibi başka tedaviler deneyebilecek.

Prof. Dr. Halaris şu anda testin maliyetinin yüksek olduğunu; fakat test yaygınlaştıkça maliyetin de düşeceğini belirtti. Prof. Dr. Halaris, Loyola Üniversitesi Chicago Stritch Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Erişkin Psikiyatrisi Bölümü Direktörüdür.

KAYNAK: Blood Test Might Predict How Well a Depressed Patient Responds to Antidepressants. Loyola University Health System.
Çalışmanın tamamına aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir: 

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla