Kalın bağırsak ve rektum, yiyecek ve içeceklerin sindiriminde bize yardımcı olan ur. Kalın bağırsak yaklaşık 1,5 m uzunluktadır. Rektum (kalın bağırsağın son kısmı) yaklaşık 15 cm uzunluktadır. Bu bölgelerde yerleşen kanser türüne kolon kanseri denmektedir. Çoğu insan kansere yakalandıklarını öğrendiğinde şoka uğrar. Ama kalın bağırsak kanserinin tedavisi her gün giderek daha ilerlemektedir. Bağırsak kanseri ne kadar erken teşhis edilirse, tam şifa ile tedavi edilme şansı da o kadar yüksektir.
Kolon kanseri neden olur? Belirtileri, tedavi yöntemleri ve ameliyatı
Kansere yakalanıp yakalanmamanız konusunda besinler büyük rol oynamaktadır.
Aşağıda belirtilen konular bağırsak kanserine yakalanma riskini arttırır:
Haftalar boyunca zaman zaman kabızlık ve/veya ishal oluyorsanız, bu bağırsak kanserinin belirtisi olabilir. İzah edilemeyen kilo kaybı, dışkıda kan görülmesi, ya da kansızlıkda bağırsak kanserinin belirtisi olabilir. Bağırsağı tam boşaltamama problemleri, rektumda (kalın bağırsağın son kısmı) kanser belirtisi olabilir. Bazı hastalarda ağrılar olabilir, ama bu özellikle hastalığın yayıldığı durumlarda görülür. Bağırsaktaki büyük bir tümör, bağırsağın tıkanmasına ve bunun sonucu olarak bağırsak dolanmasına yol açabilir.
Bağırsak kanseri ameliyat, kemoterapi ve ışın tedavisi (radyoterapi) ile tedavi edilir. Kalın bağırsak ve rektum kanseri farklı şekillerde tedavi edilir. Bu nedenle bu iki tip kanserin tedavisi birbirinden ayrı olarak ele alınmaktadır.
Kalın bağırsak kanserine yakalanan hastalar ameliyat edilir. Ameliyatta doktorlar kanser tümörünü ve tümörün her iki tarafındaki bağırsağın bir kısmını alırlar. Hastaların çoğunda tümor alındıktan sonra bağırsağın her iki ucu birbirine eklenerek bağırsağın devamlılığı sağlanır. Ama bazı hastalarda bağırsak bir kolostomi açılması ile karından dışarıya bağlanır. Kolostomi, kolonun (kalınbağırsağın) hastalıklı kısmının alınıp geriye kalan kısmının ameliyatla karın ön duvarına dikilerek dışarıya açılmasıdır. Kolostominin görevi, dışkının bu yapay çıkış yoluyla stoma denen ağız kısmından dışarı atılmasını sağlamaktır Kolostomi ameliyatı geçici yada kalıcı olabilir.
Kemoterapi, kanser hücrelerinin ilaç ile tahrip edilmesidir. Kemoterapi çoğu hastaya damar yolu ile verilir. Yani, ilaç vücudunuza kan damarları yolu ile serum şeklinde verilir. İlk tetkikler hastalığın vücuda yayıldığını gösterirse, kemoterapi ameliyattan önce verilir. Ameliyat esnasında lenf bezlerinde de kanser olduğu görülürse, kemoterapi ameliyattan sonra verilir.
Rektum kanseri neden olur? Belirtileri ve tedavi seçenekleri
Kemoterapi hem kanser hücrelerini hem de normal vücut hücrelerinden bazılarını etkiler. Normal vücut hücrelerinin etkilenmesi yan etkilere yol açar. En sık görülen yan etkiler yorgunluk, iştah kaybı, bulantı ve kusmadır. Bazı hastalarda saç dökülmesi görülür, ama tedavi sona erdikten sonra saç yeniden uzar. Az sayıda hastada avuç içi derisinde ve ayak tabanında kızarıklık ve deride soyulma, ya da gözlerde sulanma görülür.
Kanser sadece rektumda (kalın bağırsağın en son kısmında) yerleşmiş ve yayılmamış ise, ameliyat edilirsiniz. Rektum kanseri ameliyatlarında doktorlar bütün rektumu ya da rektumun büyük bir kısmını çıkarırlar. Ameliyattan sonra bağırsağın her iki ucu tekrar birbirine bağlanır. Doktorlar çoğunlukla geçici kolostomi yaparak bağırsağın iyileşmesi için ortam sağlarlar. İyileştikten sonra bağırsağın her iki ucu birbirine bağlanır.
Tümör makata (anüse) çok yakın bir yerde ortaya çıkabilir, bu hastalarda dışkılamayı kontrol eden kapatma kasının alınması gerekir, bu durumda kalıcı kolostomi takılır. Kanser bağırsağın dışında büyürse, ameliyattan önce ışın tedavisi ve kemoterapi uygulanır. Bu kanserin ilerde yeniden ortaya çıkma riskini azaltır. Tümör ameliyat edilemiyorsa, ışın tedavisi ve kemoterapi tümörü küçültür. Bu tedaviden sonra çoğu hastada tümörü ameliyat ile çıkarmak mümkün olur.
Işın tedavisi kanser hücrelerini öldürür. Sadece kanser olan bölgeye ışın verilir. Tedavi her sefer sadece birkaç dakika sürer. Işın tedavisi esnasında hiçbir şey hissetmezsiniz.
Işın tedavisi nedeni ile bazı hastalarda yorgunluk, bazılarında ishal görülür. Bazı hastalar pek yan etki yaşamadan normal hayatlarına devam ederler. İleriye yönelik olarak ışın tedavisi, dışkı kontrolünde zorlanmalara yol açabilir. Bazı hastalar bir dönem bez kullanmak zorunda kalırlar. Ameliyat edilen ve ışın tedavisi uygulanan hastalar daha sık dışkılama ihtiyacı duyarlar
Kemoterapi, kanser hücrelerinin ilaç ile tahrip edilmesidir. Kemoterapi damar yolu ile (drop) verilir. Yani ilaç vücudunuza kan damarları yolu ile serum şeklinde verilir.
Kemoterapi hem kanser hücrelerini hem de normal vücut hücrelerinden bazılarını etkiler. Bunun sonucu olarak çoğu hastada yorgunluk, iştah kaybı, ishal ve kusma görülür. Bazı hastalarda saç dökülmesi görülür, ama tedavi tamamlandıktan sonra saçlar yeniden uzar. Az sayıda hastada avuç içi derisi ve ayak tabanında kızarma ve kabuklanma oluşur. Yan etkiler kişiden kişiye değişir. Tedavi esnasında herkeste aynı yan etkiler görülmez. Bazı yan etkiler ilaç ile hafifletilebilir.
Kanser karaciğer veya diğer organlara yayıldı ise kemoterapi uygulanır. Hastalığın tekrar ortaya çıktığı durumlarda da kemoterapi uygulanır.
Makat (anüs) kanserlerinde genellikle ışın tedavisi ve kemoterapi uygulanır. Bu en hafif ve en etkin tedavidir. Bazı durumlarda tümör ameliyatla tamamen çıkarılır.
Kanser hastalarının çoğu hastanede aldıkları tedavinin haricinde başka tedavilere de başvururlar, örneğin destekleyici beslenme gibi. Bu tedavilerden bazıları hastaneden gördüğünüz tedaviye ters etki yapabilir. Bu sebeple doktorların size uyguladığı tedavinin haricinde ya da onun yerine başka bir tedaviye başlamayı düşünüyorsanız, veya başka bir yerde örneğin; yurtdışında tedavi olmayı düşünüyorsanız, bunu doktorunuz ile konuşmanız gerekmektedir.
Sigara içiyorsanız, sigarayı bırakmanız iyi bir fikir olabilir. Sigara içiyorsanız, ameliyattan sonra yaraların iyileşmesi daha zordur. Sigara içiyorsanız, ışın tedavisi daha az etki gösterir. Tütün kullanımını azaltmanın bir faydası olmaz. En faydalı olanı sigarayı tamamen bırakmaktır.
Tedaviden sonra kendinizi takatsiz ve yorgun hissetmeniz tamamen normaldir. Fiziksel hareketlilik ve egzersizler bazı hastalar için yorgunluğa faydalı olabilir ve hastaların düşüncelerini hastalıktan uzaklaştırabilir. Hareket etmek ve fiziksel olarak aktif olmak önemlidir – örneğin yürüyüş yapmak gibi. Sağlıklı beslenmek de önemlidir. Doktorunuzla hangi besinlerin size iyi geldiği konusunda konuşun. Bazı hastalar, daha önce bağırsak kanserine yakalanmış ve bu nedenle hastalığı kendi vücudunda hissetmiş diğer insanlarla konuşmaktan büyük fayda görürler.
Kolostomi (stomi) yapılırsa, bağırsak karına ağızlaştırılır, ve dışkı makattan (anüs) çıkmak yerine buradan çıkar. Bağırsağın karın cildine ağızlaştırıldığı yere dışkı için bir torba yerleştirmelisiniz. Bazı hastalar torba kullanmaz, ama deliği bir yara bandı yada tıkaç ile kapatabilirler. Kolostomi (stomi) kullanmaya alışmak zaman alabilir, ve bu vücut için de büyük bir değişimdir. Bazı hastalar yemek yeme alışkanlıklarını da değiştirmek zorunda kalırlar.
Tedavi tamamlandıktan sonra, birkaç yıl kontrole gidersiniz. Eğer sadece ameliyat edildiyseniz, cerrahi bölümünde kontrole gidersiniz. Kemoterapi aldıysanız, onkoloji bölümündeki doktorlar tarafından kontrol edilirsiniz. Kontrol ziyaretleri arasında geçen zamanda şu belirtilere dikkat etmelisiniz:
• Dışkılama fonksiyonlarında uzun süreli değişimler
• Dışkıda kan
• Ağrı
• İzah edilemeyen kilo kaybı
Belirtiler hastalığın geri geldiğine dair işaretler olmayabilir. Ama bir doktor tarafından muayene edilmeniz gerekir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?