Yıllardır yapılan çalışmalarda, kahve tüketiminin bunama riskini azalttığına dair bazı bulgulara rastlanmış ancak bilim insanları bu olayın nörolojik sebeplerini belirleme konusunda çok fazla çalışma yapmamıştı. Indiana Üniversitesinde yapılan yeni bir araştırmada, bilimciler beyinde nörolojik bozukluklarla savaştığı bilinen bir enzimin üretiminin, aralarında kafeinin de bulunduğu bazı bileşenler tarafından artırıldığını keşfetti. Önceki çalışmalarda ekip, NMNAT2 adı verilen enzimin, beyinde plak oluşumuna sebep olan hatalı şekilde üretilmiş tau adlı proteinlerle savaştığını keşfetmişti. Bu proteinler engellenmediği taktirde yaş ilerledikçe Alzheimer, Parkinson ve ALS gibi hastalıklara sebep olabiliyor. NMNAT2 ise plakla savaşmanın yanı sıra nöronları stresten de koruyor.
Bilimcilerin son araştırması, beyinde NMNAT2 enzimini artıran ve azaltan bileşenler üzerine oldu. Bin 280 bileşeni inceleyen araştırmacılar 24 maddenin NMNAT2 enziminin üretimini artırdığını 13 bileşenin de enzimin üretiminin azaltma potansiyeli bulunduğunu belirledi. Enzimin üretimini artıran en belirgin iki bileşen ise kafein ve rolipram olarak belirlendi. Rolipram 1990’lı yıllarda antidepresan olarak kullanılmış, daha sonra üretimine son verilmişti. Kafeinin etkilerini incelemek için araştırmacılar, NMNAT2 üretimi azaltılmış fareleri kullandı. Kafein kullanımının ardından farelerde enzimin üretiminin normal farelerin düzeyine çıktığı görüldü.
Kahve tüketimi alkol kaynaklı siroz riskini önemli oranda azaltıyor
Araştırmayı yöneten Hui-Chen Lu “Bu çalışma beyinde bu enzimin üretiminin artırılması için gerçekleştirilen çalışmaları hızlandırabilir. Beyinde bozulmaya yol açan hastalıkların etkileri böylece kimyasal yollarla engellenebilir” diyor.
Son yıllarda gerçekleştirilen bazı araştırmalarda, kahve tüketimi ile bunama arasındaki ilişkiye dair bazı çelişen sonuçlar elde edilmişti. Bunun sebebinin kişilerin yaşam tarzı ve kafeini tüketme şekilleri olabilir. Beyni bunama gibi etkilerden korumaya yarayan NMNAT2 enzimine dair yapılacak yeni çalışmalarla araştırmacılar konuya dair daha detaylı veriler elde etmeyi amaçlıyor. Profesör Lu bu alanda elde edilen bilgilerin artması ile gelecekte zihinsel bozuklukların da daha iyi bir şekilde tedavi edilebileceğini belirtiyor.
Araştırmacılar henüz, çok kahve tüketmeyen yaşlıların kahve tüketmesi gerektiğine dair bir öneride bulunmuyor. Ancak zamanla bu bulmacanın yeni parçaları çözüldükçe beyinde hasara yol açan hastalıkların da önüne geçilebileceği düşünülüyor. Kaynak
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?