Kahve, zindelik ve enerji veren çok sağlıklı bir içecektir. Güçlü bir antioksidan olan polifenol içerdiği için bağışıklığı güçlendirir. Kanser, kalp ve diyabet gibi kronik sağlık sorunlarına karşı koruyucudur. Parkinson hastalığı riskini önemli ölçüde azaltır. Ölçülü tüketildiğinde kaygıyı yatıştırarak ruh haline olumlu etki eder. Sindirimi hızlandırması ve düşük kalorisi nedeniyle zayıflamaya yardımcı olur. Aşırı tüketildiğinde kalp çarpıntısı gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Hamilelerin ve emziren annelerin kahve tüketmekten kaçınması gerekir.
İçindekiler
Kahve, kökboyasıgiller familyasına ait coffea ağacının meyve çekirdeklerinin kavrulup öğütülmesi ile elde edilir. 100’den fazla çeşidi bulunur. Yetiştirildiği yere ve yüksekliğe göre lezzetleri değişir. Tercihen su ya da süt ile karıştırılarak içilir. Az miktarda protein, yağ ve karbonhidrat içerir. Ancak antioksidan etkiye sahip polifenoller bakımından çok zengindir. Kahvenin insan sağlığına faydaları günümüzde yüzlerce bilimsel araştırma ile kanıtlanmıştır. (1)
Kahvede çeşitli fenolik bileşikler, vitaminler ve mineraller bulunur. Riboflavin ( B2 vitamini), niasin (B3 vitamini) ve pantotenik asit (B5 vitamini) içerir. Ayrıca magnezyum, manganez ve potasyum açısından çok zengindir. Bir fincan sade kahve 2 kaloridir.
Kahvenin içerisinde, bağışıklık sistemini güçlendiren pek çok bileşen bulunur. Bu bileşenlerden en önemlisi polifenollerdir. Antioksidan özelliğinin yanı sıra anti-inflamatuar ve antibakteriyel etkileri olan polifenoller, hastalık oluşumunu ve gelişimini önler. Vücudu enfeksiyonlardan koruyan T hücrelerinin üretimini destekleyerek bağışıklığı artırır. (4)
Kahve özellikle karaciğer kanseri, akciğer kanseri, mide, pankreas, kalın bağırsak kanseri ve kolorektal kanser için oldukça faydalıdır. Anti-inflamatuar özelliklere sahip olan polifenoller sayesinde iltihabı azaltarak kanseri önleyebilir. Düzenli tüketildiğinde östrojen seviyelerini düşürür, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller. Safra asitlerinin üretimini uyararak sindirimi hızlandırır ve kanserojenlerin miktarını azaltır. (5)
Kahve içmek karaciğer kanseri riskini en az %50 oranında azaltıyor!
Araştırmalara göre düzenli kahve tüketmek; koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, aritmi geliştirme, felç ve kalp krizine karşı koruma sağlar. Bu hastalıklara bağlı olarak ölüm riskini önemli ölçüde azaltır. Kalp sağlığınız için özellikle, diterpen içermeyen ve kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olan filtrelenmiş kahveleri tercih etmeniz önerilir. (6)
Parkinson, beyindeki dopamin üreten nöronların ölümüyle ortaya çıkan nörodejeneratif bir bozukluktur. Kahvede bulunan kafein maddesi ise bu bozukluğa karşı koruyucudur. Parkinson hastalığı riskini %32-60 oranında azaltabileceği gibi hastalığın ilerlemesini de yavaşlatabilir. Bir çalışma, günde 4 fincan kahve içen erkeklerin, içmeyenlere göre Parkinson riskinin 5 kat daha düşük olabileceğini göstermiştir. Ancak tüm bu veriler kafeinli kahveye ilişkindir, kafeinsiz kahvenin Parkinson hastalığına ilişkin sonuçları bilinmiyor. (7)
Kahvenin ana bileşenlerinden biri olan kafein, dengeli tüketildiğinde kaygıyı azaltarak ruh halini iyileştirebilir. Günde 6 fincana yakın kahve içen kişilerin, depresyon ve intihar riskinin düşük olduğu gözlenmiştir. Ancak, yüksek miktarda kafein alımı hassas kişilerde kaygıyı, huzursuzluk ve uykusuzluğu tetikleyebilir. Ayrıca kafein tüketimini bir anda kesmek, birkaç günlük baş ağrısına, yorgunluğa ve kaygıya neden olabilir. (8)
Kahvedeki polifenoller ve magnezyum gibi mineraller, hem vücuttaki insülin üretimini hem de glikoz metabolizmasının etkinliğini artırır. Düzenli kahve tüketimi, Tip 2 diyabet riskini önemli ölçüde azaltabilir. Çalışmalara göre, riskteki azalma oranı %23 ile %67 arasında değişmektedir. Kafeinli kahve, kafeinsiz kahveye göre daha etkili bulunmuştur. (9)
İltihaba neden olan besinler! İltihap kurutan şifalı bitkiler ve kürler
Sindirim sisteminin korunmasına yardımcı olur. Mide asidi üretimini uyararak sindirimi kolaylaştırır. Kas hareketliliğini artırır ve bağırsak hareketlerini düzenler. Düzenli ve sağlıklı dışkılamaya yardımcı olarak kabızlığı engeller.
Kafein, hem metabolik hızı artırır hem de yağ yakımını kolaylaştırarak zayıflamaya yardımcı olur. Çalışmalarda, düzenli kahve tüketiminin vücut kitle indeksi (BMI) ve yağ kütlesinde önemli ölçüde azalmaya neden olduğu görülmüştür. Araştırmacılar bu sonuçlara bağlı olarak, kafeinin obezite tedavisinde umut vaat edebileceğini belirtiyor. (10)
Kahve, modern yaşamda en güçlü antioksidan kaynaklarından biridir ve kalori alımını büyük ölçüde kısıtlar. Ancak kahve diyeti, sağlıklı kilo kaybı için çok iyi bir seçim değildir. Aşırı kafein tüketimine bağlı olarak olumsuz etkiler görülebilir. Önerilen günlük kahve miktarı maksimum 4 fincan olmalıdır. Bu ölçüye sadık kalarak kahvenin zayıflamaya olan katkılarından yararlanabilirsiniz.
Kahveyi sade ve şekersiz tüketmek diğer seçeneklere oranla daha faydalıdır. Aromalı şuruplar, şeker, kremşanti ve süt gibi katkılar kahvenin antioksidan etkisini düşürür ve onu sağlıksız bir içeceğe dönüştürür. Yanı sıra, kahvenin pişirilme dozu da oldukça önemlidir. Kahvenin rengi kömür gibi yanmış, koyu kahve, orta-açık kahve renginde olmalıdır.
Günde ortalama 300-400 mg kafein tüketimi çoğu sağlıklı yetişkin için güvenlidir. Bir fincan kahvede yaklaşık 80 – 200 mg oranında kafein vardır ve 3-4 fincan tüketilmesi yeterlidir. 500 mg’dan fazla kafein alımı sağlık sorunlarına neden olabilir.
Cezveye, her fincan için 1 Türk kahvesi fincanı soğuk içme suyu ve 2 çay kaşığı Türk kahvesi koyun. Dilediğiniz kadar şeker ekleyin. Kahve ve şeker iyice çözünene dek karıştırın. Cezveyi kısık ateşe bırakın ve üzerinde köpük oluşuncaya kadar kaynatın. Üst tabakada oluşan kahve köpüğünü fincanlara eşit miktarda pay edin. Cezvede kalan kahveyi bir taşım daha kaynatın ve sonra fincanlara paylaştırın.
Aşırı kafein tüketimi, çeşitli gruplarda olumsuz etkilere neden olabilir. Reflü, ülser, gastrit gibi sindirim sistemi hastalığı ve irritabl bağırsak sendromu olanlar; önceden bilinen bir kalp sorunu olanlar; glokom (göz tansiyonu) olanlar; hamileler ve emziren kadınlar; uyku bozukluğu yaşayanlar; anksiyete ve panik atak tanılı hastalar; epilepsili kişiler ve 12 yaşından küçük çocuklar kahve tüketiminden kaçınmalı veya tüketimini sınırlı tutmalıdır.
Gebelikte kahve içmek çok sakıncalı olabilir. Fazla kahve tüketiminin düşüğe ve erken doğuma yol açabileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Yanı sıra, aşırı kafein tüketen gebelerin bebeklerinde gelişim geriliği görülme riski yüksektir.
Gebelikte kahve içmek, zararlı mı? İşte uzmanından bilimsel öneriler
Aşırı miktarda kafein tüketimi, uyarıcı etkileri nedeniyle kalbin daha hızlı atmasına sebep olabilir. Ancak bu etkiler, kişiden kişiye büyük ölçüde değişir. Kalp ritminizde herhangi bir değişkenlik hissediyorsanız kafein alımını azaltmalısınız.
Çayın faydaları nelerdir? Yeşil ve siyah çay nasıl demlenir?
Kafein, gün içerisinde uyanık ve dinç kalmanızı sağlasa da fazla tüketildiğinde uyku kalitenizi ve miktarınızı olumsuz etkileyebilir. Uyku sorunları yaşamamak için öğleden sonradan itibaren kafein tüketmeyin.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Caffeine - Medline Plus,2- Caffeine - Better Health Channel,3- Caffeine & Long Work Hours - CDC,4- Coffee and Lower Risk of Type 2 Diabetes,5- Coffee and cancer risk: a summary overview,6- Coffee Consumption and the Risk of Depression7- Coffee: The magical bean for liver diseases8- Regular Coffee Consumption Is Associated with Lower Regional Adiposity,9- Coffee Consumption and the Risk of Colorectal CancerYAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?