İdrar kaçırma, normal günlük işler sırasında ani ve istemsiz olarak idrarın idrar yolundan dışarı çıkışı olarak tanımlanmaktadır. Bu durum pek çok kadında sıkıntı ve utanma yaratırken, bazı kadınlarda günlük yaşamı sınırlandıracak kadar şiddetli olarak kendini göstermektedir. Kadınlarda idrar kaçırma yaşlanma ile görülen bir rahatsızlık değildir. Her yaş grubunda farklı nedenlere bağlı olarak da gelişebilmektedir. Profesyonel, sosyal ve kişisel aktiviteleri etkileyen bu problemden kurtulup eskisi gibi özgür yaşama dönmek ve hayat kalitesini artırabilmek mümkündür. Yapılması gereken problem büyümeden en kısa zamanda bir uzmana başvurmaktır.
Güldüğünüzde, öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda, yürürken veya egzersiz yaparken, ağır bir eşya kaldırırken, oturur ya da yatar durumdan ayağa kalktığınızda idrar kaçırıyorsanız ve bu durumdan kurtulmak için gün boyunca sık sık tuvalete gitmek zorunda kalıyorsanız mutlaka bir uzmana başvurmalısınız. İdrar yapma hissi geldiğinde tuvalete yetişemiyorsanız ve tuvalette hiçbir zaman idrarınızı tamamen boşaltamadığınız hissine kapılıyorsanız da uzman görüşü almanız faydalı olacaktır.
Böylece eğer varsa idrar kaçırmanızın nedeni ve tipi saptanarak en iyi tedaviye giden yolda ilk adımı atmış olunacaktır. Doktorunuzla, idrar kaçırma konusunu açıkça konuşmanız, aktif yaşam tarzını yeniden kazanmanızı sağlayabilir.
İdrar kaçırma sebeplerine göre 4 şekilde görülmektedir. Stres idrar kaçırma, urge idrar kaçırma (aşırı aktif mesane), miks idrar kaçırma ve taşma idrar kaçırma şeklinde ifade edilebilir. Kadınlardaki idrar kaçırmanın en sık görülen çeşidi stres idrar kaçırmadır. Bunun iki temel nedeni bulunmaktadır. Birincisi ve en sık olanı pelvik taban kaslarının zayıflığıdır. Pelvik taban kasları alt idrar yolu organlarını destekler. Güçlü bir pelvik taban üretrayı idrar yapma zamanı gelinceye kadar kapalı tutar.
Türkiye’de her 5 kadından biri ve her 7 erkekten birinde bu hastalık var
Pelvik taban zafiyeti olduğunda karın iç basıncını artıracak durumlar üretranın açılmasına ve idrar kaçırmasına neden olur. Çok sayıda müdahaleli doğum, iri bebek doğurma, obezite, ailesel yatkınlık ve menopoz risk faktörleri olarak sayılabilir. Bir diğer nedeni ise mesane boşalmasını kontrol eden kasların yetersizliğidir. Bu kaslar mesane dolarken üretrayı kapalı tutar, idrar zamanı gelince gevşeyerek idrar yapmaya izin verir. Sfinkter denen bu kasların yetmezliği varlığında kaslar görevlerini yapamadıkları için çeşitli hareketler sırasında idrar kaçırılır.
Güçlü bir tuvalete gitme ihtiyacı hissedilerek tuvalete yetişemeden idrar kaçırma olayı ise urge idrar kaçırmadır. Bu da sık görülen bir idrar kaçırma türüdür. Bu idrar kaçırma türü mesane kaslarının aşırı aktif olmasından kaynaklanmaktadır. Stres idrar kaçırma ve urge idrar kaçırmanın bir arada olduğu durumların miks idrar kaçırmadır. Mesanede kapasitenin üzerinde idrar depolandığında idrar yapma zorunluluğu hissetmeden küçük miktarda idrar kaçırma görülüyor.
Bu tür ise taşma idrar kaçırma olarak adlandırılmaktadır. Kişi hiçbir zaman mesanesini tamamen boşaltamadığı hissine kapılmaktadır. Diyabet, pelvik yaralanma, geniş pelvik cerrahi, omurilik yaralanmaları, multipleskleroz gibi durumlarda kas tonusunun kaybolması sonucunda meydana gelebilmektedir.
Hastalığın tanısı için tıbbi öykü ve idrar ile ilgili şikayetler tartışıldıktan sonra ayrıntılı pelvik muayene yapılarak başta idrar tahlili olmak üzere şikayetin ve muayenenin özelliklerine göre bazı testler yapılmaktadır. Gerekli hallerde ürodinamik testler de istenebilmektedir. En doğru tedavinin idrar kaçırma tipine göre belirlemektir.
Davranış/kas tedavisinde kegel egzersizleri denilen pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizler ile tedavi yoluna gidilmektedir. Bu tedavi ile idrar torbası ve işeme ile ilgili kasların kontrol altına alınması sağlanarak pelvik taban kasları güçlendiriliyor. İlaç tedavisinde bazı idrar kaçırma tipleri ilaçlar ya da hormonlar ile tedavi ediliyor. Özellikle urge idrar kaçırma tipinde ilaç tedavisi kullanılıyor. Cerrahi tedavi, daha çok stres idrar kaçırmanın tedavisinde kullanılmaktadır. Son yıllarda geliştirilen yöntemler sonucunda oldukça hızlı, başarılı ve kalıcı çözümler elde edilebilmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?