Geçen gün bir gazetede okudum ve ilgi alanım olduğu için dikkatimi çekti ve yazmak istedim bu konu hakkında… Kadınların kalbi erkeklerden farklı çalışıyor!
Erkekler kalp ve damar hastalıklarında genellikle göğüs ağrısı şikayetiyle doktora başvururken; kadınlarda, göğüs ağrısı dışında, nefes darlığı, bulantı, terleme, yorgunluk, hazımsızlık, bayılma, hatta çene ağrısı gibi şikayetler de görülebiliyor. Bu da hastalığın erken tanısının engellenmesi anlamına geliyor çünkü genellikle bu ağrıların altında bir kalp hastalığı olduğu akla gelmiyor.
Kadınlarda kalp hastalıkları
Kadınlarda farkındalık konusundaki genel tablo ABD’de yapılan bir anketten çıkan sonuçlarla ortaya konulabilir. Ankette kadınlara, ‘Kendiniz için sağlıkta en büyük risk faktörü olarak neyi görüyorsunuz?’ diye sorulduğunda ilk cevap olarak meme kanseri, ikinci cevap olarak rahim ve genital organ kanserleri, üçüncü cevap olarak ise kalp ve damar hastalıkları verilmiş.
Oysa her 30 kadından biri meme kanseri nedeniyle hayatını kaybederken, her 2-3 kadından biri kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu da kadın sağlığında kalp hastalıkları riskinin ne denli yüksek olduğunu; ancak anket sonuçlarına göre kadınların bu durumun tam farkında olmadığını gösteriyor.
Kadın ve erkek kalbi arasındaki 5 fark
Erkek ve kadınlar özelinde kalp hastalıkları açısından temel farklar şöyle sıralanıyor:
- Erkeklerde kalp ve damar hastalıklarında göğüs ağrısı şikayeti olurken, kadınlarda bu şikayetin yanı sıra; nefes darlığı, bulantı, terleme, yorgunluk, hazımsızlık, çene ağrısı ve bayılma gibi belirtiler de görülebiliyor.
- Kalp ve damar hastalıklarına (koroner arter) dair belirtiler kadınlarda erkeklere oranla 10 yıl gecikmeli olarak, özellikle menopozdan 5-6 yıl sonra görülmeye başlıyor. Erkeklerde ise daha erken, 40’lı yaşlardan itibaren ortaya çıkıyor. Bunun nedeni tam olarak bilinmese de menopoz öncesi kadınlarda östrojen hormonunun koruyucu etkilerinin olduğu düşünülüyor.
- Kadınların anjiyo olma olasılıkları erkeklere göre daha düşüktür çünkü daha az sayıda kadın, test sonucunda koroner anjiyografiye yönlendiriliyor. Örneğin, efor testi kadınlarda yanıltıcı sonuçlar verebiliyor.
- Anjiyografiye giren ve damarlarına stent takılan kadınlarda, komplikasyonlar erkeklere oranla daha fazla görülüyor.
- Kadınlarda ameliyat döneminde daha fazla yara enfeksiyonu olabiliyorken; solunum cihazına bağlı kalma süreleri, hastanede yatış süreleri de uzuyor ve daha fazla kan transfüzyon gerekliliği görülebiliyor.
YORUMUNUZ VAR MI?