Jinekolojik onkoloji, kadın genital kanserlerinin ve kanser öncüsü lezyonların önlenmesi, tanısı ve tedavisi; rahim, rahim ağzı, yumurtalık, tüp, vajen ve vulva kanserlerinin cerrahi tedavisini içermektedir. Jinekolojik kanserlerin tedavisinde diğer pek çok kanser türünde olduğu gibi cerrahi ön plandadır. Ancak hangi yöntemin uygulanacağının kararı; kanserin türü, evresi, hastanın yaşı, performans durumu gibi etkenlere bakılarak, her hastaya özel olarak verilmektedir. Çünkü bazı kanserlerde belirli evrelerde cerrahiden elde edilecek beklenti ile radyoterapi ve kemoterapinin beklentisi benzer veya daha düşük oranlarda olabilmektedir. Amaç; hastadaki tümör yükünün en aza indirilmesi ile ek tedavilerle maksimum iyilik halinin elde edilmeye çalışılmasıdır.
Laparaskopik cerrahi rahim kanserlerinde, rahim ağzı kanserlerinde ve erken evrede yakalanmış yumurtalık kanserlerinde etkinliği giderek artan tedavi yöntemidir. Bu yöntem sayesinde hastanın hastanede kalma, iyileşeme, iş ve sosyal yaşama dönme süresi kısalmakta ve hastada kozmetik açıdan önemli bir cilt hasarı olmamaktadır. Laparoskopi jinekolojik onkoloji alanında hemen her tür operasyonun yapılabildiği kapalı bir ameliyat yöntemidir. Bu operasyon, göbek deliğinden 10 mm çaplı bir kamera ve karnın alt bölgesindeki 2 veya 3 yerden 5 mm kesilerden girilerek yapılır. Bu yöntemde hastanın karnına uzun ve geniş bir kesi yapılmadığı için, klasik açık ameliyata göre birçok avantajı vardır.
Kadınların düzenli jinekolojik muayenelerini aksatmamaları ve yaşam tarzı değişiklikleri yapmaları kanserden korunma anlamında çok önemlidir. Çocukluk çağlarından itibaren kanser konusunda farkındalık oluşmalı; beslenme alışkanlıklarından, egzersiz ve uyku düzenine kadar hayat planlaması doğru bir şekilde yapılmalıdır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?