Yeni işyeri hekimliği sistemi neler getiriyor

Yazan Dr. Erkin Göçmen
Kategori: Hukuk / Mevzuat Print

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Resmi Gazetede yayımlandı. Kanunun işyeri hekimliğine ilişkin hükümleri çeşitli durumlara göre altı ay, bir yıl ve iki yıl sonra kademeli olarak yürürlüğe girecek. Kanunla,  işyeri hekimliğinin statüsü, yine işyeri hekiminin hakları ve sorumluluklarına ilişkin bir çok yeni kural ihdas edildi. Aşağıda işyeri hekimliği alanında getirilen yeni çalışma düzenine ilişkin bazı hususları genel hatlarıyla aktarmaya çalışacağız. Kanunun uygulanmasına ilişkin önemli gördüğümüz diğer hususları ise bilahare inceleyeceğiz.

İşyeri hekiminin tanımı ve işyeri hekimliğinde yetki
Öncelikle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda işyeri hekimi, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilmiş, işyeri hekimliği belgesine sahip hekim olarak tanımlanmıştır. Kanunda işyeri hekimliği alanında getirilen en önemli yeniliklerden bir tanesinin bu “tanım” olduğu kanaatindeyiz. Zira,bahse konu tanımla artık işyeri hekimliği uygulamalarında Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB)de yetkili olup olmadığı yönündeki tartışmaya son verilmiş, işyeri hekimliği sahası tümüyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetkisine bırakılmıştır. Her ne kadar 6023 sayılı Kanunda, tabip odalarının işyeri hekimliği konusunda bazı yetki ve görevlerinden bahsedilmiş olsa da bu yetkilerin işyeri hekimliği uygulamasının esasına tesir eden bir yanı bulunmamaktadır.

İşyeri hekimliği eğitimleri
6331 sayılı Kanunla işyeri hekimliği eğitimlerini verecek kamu kurumları, üniversitelerve özel kurumların Çalışma Bakanlığı tarafından yetkilendirilmesi ilkesi benimsenmiştir. Özetle bu eğitimlerde de tüm yetki Çalışma Bakanlığına geçmiştir. Ancak bu eğitimlerin süresi ve müfredatı belirlenirken Sağlık Bakanlığının görüşü de alınacaktır. Kanunda bu konuda yüksek öğretim kurumlarından da görüş alınmasına yönelik zorlayıcı kural getirilmemesi eksiklik olmuştur.

Önceki yıllarda işyeri hekimliği eğitimleride TTB tarafından veriliyor, eğitim müfredatı da yine TTB tarafından belirleniyordu. Bu eğitimlerden önemli ölçüde mali kaynak sağlayan TTB, bu sahanın kendi tekelinde kalması için çok mücadele verdi. Ancak bu konuda bir başarı sağlayamadı. Yeni Kanunun TBMM’de görüşülmesi sırasında TTB’nin önemli mali kaynaklarından birisi olan işyeri hekimliğinin TTB yetkisinde kalması için kanun teklifi de verildi. Ancak bu teklif kabul görmedi. Keza yeni Kanunda, daha önce TTB tarafından verilen işyeri hekimliği sertifikası sahibi olup da bu sertifikaları geçersiz sayılanların mağduriyetleri de giderildi. Düzenlemeye göre, bu durumda olanlar,mevcut belge veya sertifikalarını  bir yıl içinde Çalışma Bakanlığınca düzenlenecek belge ile değiştirmeleri şartıyla yeni Kanunla verilen bütün hak ve yetkileri kullanabilecekler.

İşyeri hekiminin görevleri
Yeni düzenlemede işyeri hekimlerinin görevlerini yerine getirirken bağımsız davranabilme hakkıkanuni teminataltına alınmıştır. Artık işyeri hekimi görevini yerine getirirken işverenden, sendikalardan, Çalışma Bakanlığından, Sağlık Bakanlığından ve TTB’den bağımsız davranma hakkına kavuşmuştur. Bu durum işyeri hekimliği konusunda getirilmiş çok önemli bir yenilik ve yasal kazanımdır.

Yeni kanuni uygulamaya göre, işyeri hekimi,işyerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınmasıgereken tedbirleri öncelikle işverene yazılı olarak bildirmekle yükümlü sayılmıştır. İşveren bu konuda gerekli tedbirleri almakla ödevlidir. İşyeri hekimi tarafındanişverene bildirilen hususlardan, hayati tehlike arz edenlerin işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde, işyeri hekimi bu hususu  Çalışma Bakanlığına ihbar etmekle görevlendirilmiştir. Bu durumda Çalışma Bakanlığı zorunlu olarak bu tedbirlerin alınmasını sağlayacaktır.

İşyeri hekiminin sorumlulukları
Kanunla işyeri hekiminin sorumlulukları konusunda da yeni yasal kurallar getirilmiştir. Şayet işyeri hekimi görevinin gereklerine aykırı davranarak bir zararın doğmasına sebebiyet verirse, işveren bu zarardan dolayı işyeri hekimini sorumlu tutabilecektir. Sözgelimi işyeri hekimi, işyerinde alınması gerekli tedbirleri önceden tespit edip bunların alınmasını sağlamamış ve bu sebeple bazı meslek hastalıklarının ortaya çıkmasına yol açmışsa, işveren bu konuda doğan zararlardan dolayı işyeri hekimine tazminat davası açabilecektir. Bu  husus da hukukumuzda bir yeni durumdur. Yine Kanunda, işçinin ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazasıveya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekiminin yetki belgesininde askıya alınması öngörülmüştür. Bu konuda işyeri hekimi herhangi bir ihmalinin olmadığını ispatlarsa şüphesiz belgesi geri iade edilecektir.

Kamuda çalışan hekimlerin işyeri hekimliği yapabilmesi
Kamu kurum ve kuruluşlarında (daha çok belediyelerde) işyeri hekimliği belgesine sahip personel asli görevlerinin yanında kendi kurumlarında işyeri hekimliği yapabilmesi meselesi de uzun yıllar ihtilaf konusuydu. Yeni durumda kamu hekimlerine; belirlenen çalışma süresine riayet etmek koşuluyla, çalışmakta oldukları kurumda veya diğer kamu kurumlarında işyeri hekimi olarak çalışabilme imkanı tanınmıştır. Bu şekilde görevlendirilecek personele, hizmet sunduğu kurumca görev yaptığı her saat için ilave ödeme yapılacak. Ancak bu durumdaki görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde, günlük mesai saatlerine bağlı kalmak kaydıyla, aylık toplam seksen saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate alınmayacaktır. Bir diğer anlatımla bir kamu hekimi kamu sağlık görevlisi olarak normal çalışma süresini tamamlayacak, ancak ilave olarak ayda seksen saat yine kendi kurumunda veya başka bir kurumunda işyeri hekimliği yapabilecektir. Mevcut düzenlemede işyeri hekimliği, kamu görevlisi hekimin asli görevin bir parçası sayılıyordu. Yeni durumda asli görevin yanısıra yapılan bir iş olarak tanımlanmış ve bunun için ücret ödenmesi öngörülmüştür.

Eskiden bu alanda bir kanuni düzenleme bulunmadığı için özellikle belediyelerde çalışan hekimlerin kendi kurumlarında aynı zamanda işyeri hekimliği de yapmaları halinde kendilerine yapılan parasal ödemeler uyuşmazlık ve soruşturma konusu oluyordu. Yeni Kanunla bu durumdaki hekimlere yapılan ödemelerin yasallığı tanındı. Nitekim bu hususta Kanuna ilave edilen geçici madde ile daha önce kamu kurumları ile belediyelerde gerçekleştirilmiş olan işyeri hekimliğiücreti ödemeleri nedeniyle kamu görevlileri hakkında idari veya mali yargılama ve takibat yapılamayacağı hükmü sevkedildi. Yine bu hususta bir işlem başlatılmış ise bunlar uygulamadan kaldırılacak ve bu ödemeler geriye tahsil ve tazmin konusu edilemeyecek.

Meslek hastalıklarına maruz kalanların sevki, kaydı ve bildirimi
Yeni düzenlemede işverene bütün meslek hastalıklarının kaydını tutma zorunluluğu getirildi. Kanuna göre, işyeri hekimi tespit ettiği meslek hastalığını işverene bildirdikten sonra işveren bu durumu üç iş gününde Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar edecek. Yine işyeri hekimi meslek hastalığı ön tanısı koyduğu vakaları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen hastanelere sevk edecek. Yetkilendirilen hastaneler ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirecek.

İletişim mail: bilgi@erkingocmen.av.tr

Dr. Erkin Göçmen’in yayınlanan diğer yazıları:

Bazı özel hastaneler hekimleri suça zorluyor

Hekimlere yönelik haksız şikayet olguları ve SABİM

Kamu Hastaneleri Birlikleri kurulurken…

‘Hacettepe Ruhsat İptal’ işlemi hukuki değil!

Aile hekimleri zorla  tabip odasına üye yapılamaz

Poly Implant Prostheses implantları

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla