Bir özel hastanede sağ yan ağrısı, terleme ve geceleri idrara çıkma şikayetleri ile başvuran hastaya yapılan tetkikler sonucunda “böbrek ve üreter taşı” tanısı koyuldu ve ilaç tedavisi verilerek takip önerildi. Hasta beş hafta sonra aynı hekime tekrar başvurduğunda böbrekteki taşın düşmediği tespit edilince endoskopik üreter taşı tedavisi onamı alınarak hasta opere edildi.
Ancak endoskopik girişim sırasında “üreter avulsiyonu” meydana geldi. Bunun üzerine hasta suprapubik ameliyata alındı. Yapılan bir dizi işlemden sonra ameliyata son verildi. Hasta daha sonra kendi isteği ile İstanbul’da bir özel hastaneye nakledildi.
Yargıtay, koroner anjiografi onamını yetersiz buldu ve hekimi kusurlu saydı
Burada “üreter avülsiyonu” tanısı ile yapılan tetkikler sonucunda hastanın sağ böbreğine bağlanan idrar borusunun hem böbrek tarafından hem de mesane tarafından koptuğu ameliyat sonrası takılması gereken nefrostomi torbasının takılamadığı söylendi ve daha sonra nefrektomi (böbreğin alınması) işlemi uygulandı.
Hasta tarafından hastane ve hekime karşı açılan tazminat davasında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda, dava konusu olayda sağlık çalışanlarının uygulamalarının tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallara uygun olduğu, dolayısıyla ilgili sağlık çalışanlarına atfı kabil kusur bulunmadığı bildirildi.
Mahkemece, üniversite öğretim görevlilerinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan bir başka raporda da hastada meydana gelen durumun bir komplikasyon olduğu, ilgili hekimin ve kurumun komplikasyonun oluşmasında bir ihmalinin görülmediği, tedaviye yönelik girişimlerde bir eksiklik ya da hata bulunmadığı ifade edildi.
Brakial pleksus zedelenmesi olgularına Danıştay ve Yargıtay’ın yaklaşım farkı
Mahkeme tarafından, meydana gelen komplikasyonu gidermeye yönelik müteaddit operasyonların yapılabileceği, komplikasyonun erken dönemde tespit edilip gerekli girişimlerin yapılmış olduğu, komplikasyon yönetiminin uygun olduğu, sonraki süreçte hastanın davalı sağlık kuruluşuna tekrar başvurusunun olmadığı, dava konusu olayda hekimin uygulamalarının tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallara uygun olmakla davalılara atfı kabil kusur bulunmadığına karar verildi. Karar Ankara İstinaf Mahkemesi tarafından onandı.
İletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr
. Av. Erkin Göçmen’i Twitter’da takip etmek için tıklayın >
. Av. Erkin Göçmen’i Facebook’ta takip etmek için tıklayın >
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Bilirkişi raporu yok. Onu da görelim.
Aynı durum şuan bebeğimin başına geldi 1 buçuk yil once ama böbreği alınmadı boari flep yapılmış bu olay devlet hastahanesinde oldu ve biz bebegimin ameliyatta üreteri koptuğunu 1 yıl sonra tesadüfen öğrendik bize darlık vardı giderildi denildi bnm bebegim 1 buçuk yıldır hastahanelerden çıkmıyor sürekli enfeksiyon. Diğer böbrek taş üretiyor… Devamını oku »
Aynı durum şuan bebeğimin başına geldi 1 buçuk yil once ama böbreği alınmadı boari flep yapılmış bu olay devlet hastahanesinde oldu ve biz bebegimin ameliyatta üreteri koptuğunu 1 yıl sonra tesadüfen öğrendik bize darlık vardı giderildi denildi bnm bebegim 1 buçuk yıldır hastahanelerden çıkmıyor sürekli enfeksiyon. Diğer böbrek taş üretiyor… Devamını oku »