Latince adı ‘Caenorhabditis elegans’ olan solucan türünün beyni 302 nöronla bilinen en küçük canlı beyni olarak göze çarpıyor. Araştırmacılar solucan beyninin bu kadar küçük olmasının, üzerinde yapılan bilimsel çalışmaları kolaylaştırdığını söylüyor. Zira elde edilen sonuçlar, çözülmesi gereken karmaşık veriler içermiyor. Solucan nöronlarının etkileşim şemasını çıkarmayı başardıklarını belirten araştırmacılar, bu şemanın herhangi bir hayvanın beyni için de uygulanabileceğini belirtti.
Deneyde solucanların yiyeceği olan ve çürük bitkilerde yaşayan bir bakteri, yeri değiştirilerek temiz bir bölgeye alındı. Böylece solucanların yiyeceklerine ulaşmak için algılayacakları ipuçları ortadan kalkmış oldu.
Solucanlar yeri değiştirilen yiyeceklerini ararken ileri gittiler, durdular, geriye döndüler ve sonuç olarak genellikle yanlış yöne saptılar. Solucanların ileri gittiklerinde bulamadıkları yiyeceği geriye dönüp daha uzun süre harcayarak aramaları bekleniyordu. Ancak öyle olmadı. Solucanların beynindeki nöronlar hangi yönde gidileceğine karar vermek için adeta birbiriyle yarıştı. Sonuçta baskın olanlar solucanın yönelimini belirledi.
İnsan beyniyle bilgisayar arasında veri aktarımı mümkün hale gelebilir mi?
Hazırladıkları nöron etkileşim şemasından yola çıkarak konuşan Lockery, uyku sırasında insan beynindeki nöronların da benzer şekilde işlediğini belirtti. ‘Diğerlerinden daha aktif olan nöronlar, beyinde bulunan uyku ve uyanıklık merkezlerini etkileyerek uyuyup uyumamamıza karar veriyor.
’ Lockery bu şekilde, insanların uyku süresi boyunca sürekli uyanıp tekrar uykuya daldığını, ancak çoğu zaman uyandıklarını hatırlamadığını belirtti. Çalışmalar farelerin beyni üzerinde de denendi ve sonuçta, tüm canlılarda geçerli olmak üzere, nöronlardan bazılarının diğerlerine üstünlük kurmasıyla beynin uykuya karar verdiği anlaşıldı.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?