İLKO İlaç’ın tüketici sağlığı ürünleri markası Wellcare, silisyum içeren kolajen takviyesini tüketiciye sundu. Wellcare Collagen Beauty Boost markası altında sunulan seride, Türkiye’de ilk kez silisyum içeren kolajen takviyesinin üretiminin gerçekleştirildiği belirtildi. Wellcare Collagen Beauty Boost, İLKO İlaç Konya tesislerinde üretiliyor. Konya’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Selçuklu Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İLKO İlaç Genel Müdürü Hatice Öncel, tüketici sağlığı ürünlerini de ilaç hassasiyeti ve ilaç bakış açısıyla geliştirdiklerini ve ürettiklerini kaydetti. İLKO İlaç’ın Türkiye’nin en çok AR-GE yatırımı yapan 10 ilaç şirketinden biri olduğuna işaret eden Öncel, firmanın yıllar içinde yaptığı AR-GE harcamasının 52 milyon Euroya ulaştığını bildirdi.
Wellcare ürünlerinin geliştirme ve üretim süreçleri hakkında bilgi veren Hatice Öncel, “Bizi ayıran özellik, ilaçtaki kalite ve güvence süreçlerini Wellcare ürünlerimizde de birebir uygulamamızdır. Wellcare ürünleri; klinik çalışmaları olan, sertifikalı hammaddeler ile üretilen, özellikle doğru doz ve doğru bileşime sahip şekilde geliştirilmiş ürünlerdir. Tüketici ihtiyaçlarını dikkate alarak, kullanıcı uyumunu gözeten, tat, koku, kullanım kolaylığı gibi özelliklerin de üzerinde titiz ve uzun çalışmalar yaparak ürünlerimizi geliştiriyoruz. Yeni ürün grubumuz Wellcare Collagen Beauty Boost ürünlerimiz de tüm bu çalışmaların, süreçlerin sonunda ortaya koyduğumuz kıymetli bir ürün grubudur” dedi.
Türkiye’de ilk ve tek Silisyum içeren ‘Wellcare Collagen Beauty Boost’ ailesi lansmanı yapıldı
İLKO İlaç hakkında da bilgi veren Hatice Öncel, firmanın 50 yıldan fazla süredir faaliyette olduğunu hatırlatarak, Türkiye ve küresel pazarda rekabetçi olmak için çalıştıklarını vurguladı. Öncel, kardiyoloji, merkezi sinir sistemi, nadir hastalıklar ve akut ürünler dahil majör tedavi alanlarını kapsayan geniş bir ürün portföyüne sahip olduklarını ve biyoteknoloji alanında da yoğun çalışma yürüttüklerini anlattı.
Öncel, “Biyoteknolojide Türkiye’de ilk ve tek hücre hattı platformuna sahip firma olduğumuzu özellikle belirtmek isterim. Rekombinant DNA teknolojisini araç olarak kullandığımız bu çalışmalarda ilk aşamada kanser ve kansere bağlı hastalıklara yönelik olarak biyoteknolojik ürünler geliştirme hedefiyle çalışıyoruz. Yine yaptığımız son yatırım ile Türkiye’de üretimi oldukça az ve geliştirilmesi zor olan ‘High Potent’ ilaçların üretimine yönelik yeni bir üretim birimimizi de yakında hayata geçiriyoruz. Burada da ilk etapta ağırlıklı olarak onkoloji ve nadir hastalıklara yönelik ürünler üretilecek” diye konuştu.
Ürünün tanıtım toplantısında, Diyetisyen Yeşim Temel Özcan ile Fizik Tedavi, Rehabilitasyon ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu, kolajen ve silisyumun insan vücuduna ve ikili kombinasyonlarda sağlık üzerinde olan etkileri hakkında konuştu.
Kolajen ve silisyumun birlikte kullanımının ciltteki etkisini anlatan Diyetisyen Yeşim Temel Özcan şunları kaydetti: “Silisyum, oksijenden sonra doğadaki en fazla bulunan 2. element ve bütün mineraller gibi çok elzem. Bu açıdan kolajenin üretimi elastin dediğimiz esnekliği sağlayan proteinin üretimini destekliyor. Bir taraftan bağ dokuya destek verdiği için tutulumunu ve aynı zamanda cilt hücrelerinin aktivitesini de sağlıyor. Her zaman için konu güzellik ama güzelliğin içten dışa güzellik olmasını söylediğimiz için bu açıdan bağışıklığıyla desteklemesi de çok önemli benim için.
İlko İlaç’ın tüketici sağlığı markası Wellcare, yeni Omega 3 ailesini tanıttı
Çünkü sindirim kanalında bulunan toksin hücreleri de silisyumun biraz müsilaj bir yapısı vardır, kaygan bir yapısı vardır, dolayısıyla da bağırsak hücre duvarını kayganlaştırarak orada istemediğimiz bakterilerin, mantarların, toksinlerin tutunmasını da engeller. Dolayısıyla silisyum minerali güzellikle birlikte bir taraftan çok ciddi bağışıklık desteği de sağlar. Silisyum, kolajen biyosentezinde önemli bir role sahiptir. Elastin yapının artışını sağlıyor ve biyoyararlılığı çeşitlendirerek fonksiyonel beslenme de mümkün olduğu kadar vücudun hem kendisini onarma ve iyileştirme yeteneğini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.
Kolajen içerisine silisyum ilave ettiğimiz zaman kolajenin onarımını çok daha fazla artırıyor. Elastin üretimi artırıyor, bağ dokuya tutulumunun desteğini artırıyor ve bir taraftan da bağışıklığı destekliyor. Dolayısıyla silisyum ve kolajen kombinasyonu vücudumuz için çok daha fazla kazanç sağlıyor. Kolajen takviyesini belirli aralıklarla kür olarak kullandığımız ve doğru beslenmeyle de desteklediğimiz zaman bağırsak biyotasını da güçlendirmek mümkün” dedi.
Kolajen proteininin, kas, kemik, doku, tendon yapısı, damar iç yüzü ve sindirim kanalı olmak üzere, vücutta birçok bölgede bulunduğunu, protein yapısı olması nedeniyle her zaman desteklenmesi gerektiğini söyleyen Dyt. Yeşim Temel Özcan, hücrelerin sağlamlığını ve devamlılığını sağlayan bu proteinin yaşla birlikte miktarının değiştiğini belirtti. Dyt. Özcan, “25 yaşından itibaren her yıl %1 oranında kolajen kaybı yaşamaya başlarız, dolayısıyla vücudumuzdaki kolajen depolarının dolu olması önemli. Üç tip kolajen bulunuyor. Tip I kolajen vücudumuzdaki kolajenin %90’ıdır.
Yoğun şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlere yapı sağlar. Tip II kolajen daha gevşek bir şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Eklemleri destekleyen elastik kıkırdakta bulunur. Tip III kolajen ise vücudumuzdaki kasların, organların ve arterlerin yapısını düzenler. Cildin esnekliğini sağlar. Kolajen liflerinde zamanla biriken hasar onların düzgün çalışma yeteneklerini azaltır. Kendinden yaşlanmış cilt, genellikle kolajen lifleri, elastin ve hyalüronik asit yoğunluğunun azalması ile karakterize olur” bilgisini verdi.
Kolajenin eklem sağlığı ve kıkırdak doku üzerine etkilerine değinen Fizik Tedavi, Rehabilitasyon ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu ise “Tip II kolajenin eklem kıkırdağı sağlığı için çok önemli olduğunu görüyoruz. Eğer kıkırdağımız olmasaydı kemikler birbirlerine öyle temas ederdi ki biz ne yürüyebilirdik ne koşabilirdik ne oturabilirdik. O kemiğin üzerinde olan yumuşak süngerimsi kıkırdak yapı bizim hareket etmemize olanak sağlıyor.
Burada şunu görüyoruz, o yumuşak kıkırdak yapısının çok büyük bir bölümü hatta o kıkırdak hücrelerinin oturduğu çatıyı Tip II kolajen oluşturuyor. Yaşla birlikte kolajen eksikliğinin yaşandığı çeşitli durumlarla beraber; kolajen takviyesi almamak, hareketsiz ve sağlıksız bir yaşam sürmek, kötü beslenme gibi faktörler kolajen oranımızı olumsuz etkiliyor ve ilerleyen yaşlarda eklem ağrıları başlıyor.” dedi.
Eklemlerden sadece birinin yılda ortalama iki milyon kez kullanıldığını, bu nedenle elastik kıkırdaktaki Tip II kolajenle vücudun desteklenmesinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Dıraçoğlu şunları söyledi: “Kolajen sentezinin daha iyi yapılması için de silisyum devreye giriyor ve eklemlerde sıvı korunmasını optimize diyor. Kemik sağlığı açısından Tip I kolajenin öneminden bahsetmiştik. Silisyumla birlikte alındığında kemik zayıflığı olarak belirttiğimiz ilerleyen yaşlarda yaşanılabilen osteoporozun önüne geçerek kemik kırılmalarına karşı daha dayanıklı oluyor. Kemik sağlığını, kemik gücünü artırmak anlamında silisyum burada çok önemli bir rol oynuyor. Kemik ve kıkırdak yapı için önemli olan Tip I ve Tip II kolajeni silisyumla birlikte vücuda almak etkisini çok artırıyor diyebilirim.”
Basın toplantısında verilen bilgide, Wellcare Collagen Beauty Boost Serisinin Türkiye’de silisyum içeren ilk ürün olduğu kaydedildi. İLKO İlaç Konya tesislerinde ve meyve aromalı olarak üretilen serinin 2023 Amerika Tat Ödülü aldığı belirtildi. Saşe, likit, toz ve tablet seçenekleriyle sunulan serideki ürünler söyle:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?