Hurmanın antioksidan içeriği hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Bu sayede dokusu yenilenen cilt daha genç bir görünüme kavuşuyor. B vitamininden de zengin olan hurma, bu özelliğiyle cilt üzerinde oluşan tahriş ve yaraların hızla iyileşmesinde yararlı oluyor. Cildin ihtiyacı olan nemi de sağlayarak daha elastiki bir yapıya sahip olmasına katkıda bulunuyor.
Kan basıncını (tansiyon) dengeleyen ve kalp ritmini düzenleyen yaşamsal minerallerden biri olan potasyumdan zengin olan hurma, hiç kolesterol içermemesi nedeniyle kalp dostu besinler arasında yer alıyor. Güçlü bir antioksidan olması sayesinde kalbi zararlı bakterilerden ve mikroplardan koruyarak, damar tıkanıklıkları riskini düşürüyor.
A ve B vitamininden zengin olması ve içerdiği yüksek miktardaki magnezyum sayesinde hafızanın güçlenmesini destekliyor. Bu durum, özellikle yaşlılık ve çocukluk döneminde düzenli hurma tüketiminin hafıza güçlenmesinde faydası olabileceğini düşündürüyor. Son yapılan çalışmalarda, hurmada yüksek oranda bulunan A vitaminin bir türü olan B-karotenin düzenli olarak tüketilmesinin hafıza kaybının önlenmesinde faydalı olabileceği gösterilmiş.
Lif oranın yüksek olması, midede uzun süre kalarak sindiriminin yavaş olmasını sağlıyor. Böylece kendimizi daha uzun süre tok hissederek, besin tüketimini azaltmış oluyoruz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş içerdiği yüksek orandaki potasyum ve demir minerallerinin de metabolizmayı hızlandırıcı etkileriyle kilo verme sürecinde yardımcı olduklarına dikkat çekerek, “Ancak unutmamak gerekir ki 4 adet hurma bir porsiyon meyveyle eşdeğer olup, ortalama 60 kalori içeriyor. Dolayısıyla özellikle zayıflama sürecinde miktarına dikkat ederek tüketilmesi gerekiyor.” diyor.
Hurma günümüzde sıkça karşılaşılan stres ve stres tabanlı hastalıkların önlenmesinde de fayda sağlıyor. Yapılan çalışmalar hurmada yüksek miktarda bulunan B6 vitamini ve magnezyumun sinir sistemini güçlendirdiğini göstermiş. Bu içeriğiyle çağımızın önemli sorunlarından olan depresyonun önlenmesinde ve tedavi sürecinde de yardımcı oluyor.
Hurma içeriğindeki A ve C vitamini sayesinde vücudu zararlı bakterilerden ve mikroplardan temizleyen güçlü bir antioksidan. Yüksek besin değerinin yanında, bağışıklık sistemini güçlendiren selenyumdan da zengin olması antioksidan etkisini arttırıyor. Ayrıca içerdiği yüksek orandaki magnezyum sayesinde vücutta oluşabilecek enfeksiyonların riskini düşürüyor.
100 gramında 6,7 gram lif içeren hurma yüksek lifli meyvelerin başında geliyor. Lifli yiyeceklerden zengin beslenmek de bağırsak fonksiyonlarının düzenlenmesinde etkili oluyor. Sindirim sisteminin düzenlenmesi de hemoroit, kolon kanseri ve kolit gibi sindirim sistemi hastalıkları riskini azaltıyor.
Hurma gözlerimizin dostu olan beta karotenden zengin bir besin. Beta Karoten gözlerin daha sağlıklı olmasını sağlayarak gece körlüğü gibi rahatsızlıkların oluşum riskini azaltıyor. Bir diğer yönden de katarakt oluşumunu geciktiriyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş hurmanın düzenli tüketiminin kansızlık riskini de düşürdüğüne işaret ederek şunları söylüyor: “İçeriğindeki demir, kan hücrelerinde bulunan hemoglobin sentezini artırıyor. Bu sayede kansızlık riskini düşüyor ve demir eksikliğiyle ilgili tedavi gören kişilerde de tedavi sürecini hızlandırıyor. İçerdiği demirin yanı sıra kırmızı kan hücrelerinin üretimini arttıran B2 ve B3 vitaminleri hurmada bolca bulunuyor. Demir eksikliği yaşayan kişilerin günlük 4 adet hurma tüketmeleri öneriliyor.”
Kalsiyum ve fosfattan zengin olan hurma güçlü kemik oluşumu sağlıyor. Kemik yumuşaması, kemik erimesi gibi çeşitli vitamin ve minerallerin eksikliklerinden dolayı gelişebilecek kemik hastalıklarının önlenmesinde etkili oluyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?