Çok eşlilik HPV alma ihtimalini artırıyor. Ancak zaman zaman bir kez cinsel ilişki yaşamış bir kadın bile HPV virüsü ile karşılaşabiliyor. Dolayısıyla HPV’nin belirli bir risk grubu bulunmuyor.
HPV virüsü ile enfekte olan kadınlar hemen kansere yakalandıkları kaygısına kapılıyorlar. Oysa bu kesinlikle yanlış bir düşünce, çünkü HPV sadece bir enfeksiyon. Rahim ağzı kanserlerinin yüzde 100’e yakını HPV kaynaklı oluyor. Ancak bu her HPV’nin kansere yol açacağı anlamına gelmiyor. Bir kadın hayatı boyunca birçok kez HPV ile karşılaşabiliyor. Bağışıklık sistemi de her seferinde bu virüsü ekarte edebilecek bir güce sahip.
Bu durumda da HPV, rahim ağzı kanserine yol açmıyor. Ayrıca genital bölgesinde siğil oluşan kadınlar çoğu zaman “kanser miyim?” korkusu yaşayabiliyor. Oysa bu siğillerin %90’ı kansere dönüşmüyor ve çok kolay bir şekilde tedavi edilebiliyor.
Ancak bağışıklık sisteminin iyi çalışmadığı durumlarda HPV virüsü rahim ağzında bir takım değişiklikler yapmaya başlayabiliyor. Hücrelerde meydana gelen bu değişikliklerin ise mutlaka dikkate alınması ve doktor kontrolünde olması gerekiyor. Çünkü kontrol altına alınmadığında 10-15 sene sonra rahim ağzı kanseri oluşumuna neden olabiliyor.
HPV aşısı için ideal süreç cinsel hayatın henüz başlamadığı genç kızlık dönemi olsa da, her yaştaki kadın aşı olabiliyor. Ancak unutulmamalı ki aşı vücutta HPV varsa bu virüsün ortadan kalkmasını sağlamıyor, yani tedavi edici özelliği bulunmuyor. Genç yaş grubunda aşı yaptıranlar rahim ağzı kanserinden ve kanser öncesi değişiklerden yüzde 90 oranında korunabiliyor. İleri yaş grubunda veya daha önce HPV ile enfekte olanlarda ise eğer bağışıklık sistemi virüsü vücuttan temizlerse sonrasında tekrar HPV alınmasını engelliyor.
HPV virüsü nasıl bulaşır? Rahim ağzı kanserinin tanı ve tedavisi
HPV aşısının 2 farklı tipi bulunuyor. Bunlardan biri 2, diğeri ise 4 tipe karşı koruyuculuk sağlıyor. Her iki aşının içerisinde de en fazla kanser nedeni olan 2 virüs tipine karşı koruyuculuk bulunuyor. Ancak 4 tipe karşı koruyuculuğu olan aşı aynı zamanda kansere dönüşme ihtimali olmayan siğillere karşı da koruyuculuk sağlıyor.
Düzenli smear yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanserine yakalanma riskleri çok düşük oluyor. Rahim ağzı kanseri görülme oranları 35- 40 ve 55- 60 yaş döneminde yükselme gösteriyor. Çünkü HPV enfeksiyonları en sık 20-25 ve 45-50 arasındaki yaş gruplarında alınıyor. Rahim ağzı kanserinin tek taraması smear’dir. Erken tanı için her kadının yılda bir kez smear testini yaptırması gerekiyor. Ancak smear testinde HPV teşhisi koymanın herhangi bir anlamı bulunmuyor.
Önemli olan eğer varsa HPV’nin neden olduğu kanser öncesi evrelerden birini ortaya çıkartmak. Bu nedenle şüpheli durumlar görüldüğünde biyopsi ile tanı testi yapılıyor. Biyopside kanser öncesi evrelerden biri çıkması durumunda da küçük bir cerrahi tedavi gündeme geliyor. Kanser, HPV vücuda girdikten yaklaşık 10 – 15 yıl sonra ortaya çıkabiliyor. Yani bir kadın, 45 yaşında cinsel hayatı sona ermiş olsa bile 60 yaşına geldiğinde rahim ağzı kanseriyle karşılaşabiliyor. Bu nedenle her kadının 70 yaşına kadar mutlaka yılda 1 kez smear testi yaptırması gerekiyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?