Vücutta sonradan oluşan ve fark edilen kitlelerin önemli bölümünü yağ bezeleri oluşturur. Bu bezeler vücutta en sık görülen yumuşak doku urlarıdır. Genellikle küçük, 1-3 cm çapında, cilt altına yerleşmiş lezyonlardır. Elle bastırılınca hareketli, yumuşak ve düzgün sınırlı kitlelerdir. Yıllarca benzer büyüklükte kalırlar, büyümeleri çok yavaştır.
Yağ bezeleri çıktıkları bölgelerde tek veya çok sayıda olabilirler. Çok sayıda olanlar daha çok erkeklerde görülür. Vücudun her yerinde görülebilirlerse de daha çok ense, sırt, kollar, bacaklar ve gövde de ortaya çıkarlar. Yağ bezeleri cilt dışında kas içi, karın içi gibi vücudun çok farklı ve kişinin kendisinin fark edemeyeceği yerlerde de ortaya çıkabilir. Yağ bezelerine toplumda çok sık rastlanmakta olup nedenleri tam belli değildir. Kilo almanın doğrudan bir etkisi olmadığı düşünülmektedir, genetik faktörler sorumlu olabilir. Bazen o bölgenin maruz kaldığı küçük travmaların neden olabileceği de belirtilmektedir. Ayrıca vücutta sendrom denilen bazı spesifik hastalıkların bir arada bulunduğu durumlarda da cilt altında lipomlar gelişir.
Yağ bezeleri genellikle kanser değildir ve çok nadir durumalar dışında kansere dönüşmezler. Kanser formaları genelde “liposarkom” adı verilen urlardır ki bu oluşumların tedavi yaklaşımı çok farklıdır. Yağ bezesinin takibinin çok iyi yapılması gerekmektedir. Kısa zamanda hızlı büyüme varsa, cilt altı değil de daha derin yerleşimli ise, sert ve hareket ettirilemeyen lezyonlarsa bunlar lipom olmayabilir ve vakit kaybedilmeden doktora başvurulması gerekmektedir. Başka bir lezyon çeşidi olma riskine karşı ultrasonografi, tomografi veya manyetik rezonans (MR) inceleme gerekebilir.
Yağ bezelerinin çoğunun tedavi edilmesine gerek yoktur. Ancak yerleşim yerlerinden dolayı kozmetik soruna neden oluyorsa, ağrı yapıyorsa, boyutlarında hızlı artış varsa veya iltihap kapmışsa çıkarılmaları gerekir. Ancak yağ bezesi sıkılarak, delmeye çalışılarak tedavi edilemez. Bu durum lezyonun iltihaplanmasına ve büyümesine neden olabilir. Yağ bezesini çıkartma işlemi steril koşullarda ve hastane ortamında yapılmalıdır. Bu işlem istisnai durumlar dışında lokal anestezi ile yapılıp, hastanın hastaneye yatmasını gerektirmez. Cerrahi müdahale, o bölgenin uyuşturulmasını takiben küçük bir kesi yapılıp kitlenin kapsülüyle beraber çıkartılması ile gerçekleştirilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?