Kan basıncının normal değerlerin üzerinde olma durumuna ise hipertansiyon denilmektedir. Yani kan basıncının 140/90 mmHg ve üzerinde olma durumu hipertansiyon olarak tanımlanmaktadır. Bu durum genelde arteriol denen kan damarlarımızın daralması ve kanın damar duvarlarına daha çok baskı yapmasıyla ortaya çıkmaktadır.
Kan basıncı yükselmesi, koroner kalp hastalığı ve kalp yetersizliği gibi kardiyovasküler hastalıklar ile böbrek yetersizliği gibi böbrek hastalıkları için oldukça önemli bir risk faktörüdür. 2000 yılında dünyadaki erişkin nüfusun %26,4’ünde hipertansiyon bulunmaktaydı (erkekler %26,6’sı kadınlar %26,1’i) ve 2025 yılında popülasyonun %29,2’sinin (erkeklerde %29,0 ve kadınlarda %29,5) hipertansif olacağı öngörülmektedir.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce gerçekleştirilmiş Türk Hipertansiyon Prevelans Çalışmasına göre ülkemizde sıklığı %36,1’dir. Dünya sağlık örgütünün açıkladığı kan basıncı değerleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
SİSTOLİK KAN BASINCI DİASTOLİK KAN BASINCI
140mmHg < 90mmHg Olması gereken değer
141-159mmHg 91-94mmHg Sınırda
160mmHg >95mmHg Hipertansiyon olarak tanımlanır.
Hipertansiyonun belirtilerini sıralayacak olursak; çarpıntı, baş ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk, burun kanaması, yürürken-merdiven çıkarken zorlanmak, bacaklarda şişlik hissetmek. Peki, hipertansiyon hastalığına neden olan faktörler nelerdir?
• Kalıtım risk faktörleri arasındadır ailenizde hipertansiyonlu bireyler varsa kontrollerinizi ihmal etmeyiniz.
• Hipertansiyon olmamızın başlıca nedenlerinden biri de tuz tüketimimizin fazla olmasıdır. Yapılan çalışmalar olması gerekenden 9-10 kat daha fazla tuz tükettiğimizi göstermektedir. Bazı kişilerin böbreklerinin tuzu vücuttan uzaklaştırma kapasitesi az olabilir ve fazla tuz tüketilmesi hipertansiyon rahatsızlığına neden olabilir. Kişilerin tuz tüketmesine dikkat etmesi gerekmektedir. Yemeklerde tuz yerine baharat kullanımı iyi bir alternatif olacaktır.
• Obezite ve yanlış beslenme düzeni her hastalığın olduğu gibi hipertansiyonunda risk faktörleri arasındadır.
• Doymuş yağları ve doymuş yağlardan yapılmış besinleri tüketmek hipertansiyon için risk taşıyan bir beslenmedir bu nedenle daha çok sıvı yağlar tercih edilmelidir.
• Menapoz dönemi ve gebelik döneminde beslenmenize bir nebze daha dikkat etmeniz gerekmektedir.
• Sigara ve alkol tüketimi kan basıncınıza olumsuz etki yapacaktır. Tüketiminizi sınırlandırmanız hatta sonlandırmanız gerekmektedir.
• Çay, kahve kafein içermektedir. Ve kafein tansiyonu yükseltici bir etkendir. Bu nedenle çay ve kahve tüketiminize dikkat etmeniz gerekmektedir.
• Öncelikle hipertansiyon hastası olan bir birey ideal kilosunda olmalıdır. Vücut ağırlığının olması gerekende yüksek olması kolesterolün ve tansiyon değerlerini yükseltecektir. Kolesterolünüzün ve tansiyonunuzun yüksek olması da sizlerin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinizi arttıracaktır. Yani öncelikle kilo ideal kiloya indirilmeli ya da korunmalıdır. Bu noktada ise diyetisyen ile iş birliği yapılmalıdır.
• Sodyum tüketimi günlük 2300mg altında olmalıdır. Yani gün içerisinde en fazla bir tatlı kaşığı tuza izin vardır. Tuz tüketiminizi azalttığınız takdir de bu tat değişikliğine birkaç gün sonunda alışacaksınız alışma sürecinizde ve ilerleyen dönemlerde baharatlardan yardım alabilirsiniz.
• Yeşil yapraklı sebzelerin beslenme programınızda mutlaka bulunması gerekmektedir.
• Haftada en az 2 defa balık tüketilmelidir. Bu sayede kan basıncınız dengede tutulmuş olacaktır.
• Salam, jambon gibi işlenmiş şarküteri ürünler turşu, zeytin gibi salamura yiyecekler ketçap, hardal gibi sosların tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu gibi gıdaların tuz oranının yüksek olduğu unutulmamalıdır.
• Lifli beslenmeye önem gösterin bunun için tam tahıllı yiyecekler önceliğiniz olmalıdır.
• Ekmek tercihiniz kepekli olmamalıdır çünkü Na (sodyum) içeriği yüksektir.
• Sarımsak kan basıncını düşürücü bir besindir bu nedenle sarımsak tüketilebilir. Ancak sarımsak kanda bulunan fibrin ve plak yapılarının oluşumunu azaltmaktadır. Kan pıhtılaşmasını önleyici ajoene maddesini içerir ve bu nedenle hemorojik şikâyeti olan bireylerin sarımsağı tüketmemeleri gerekmektedir.
• Fiziksel aktiviteye önem verilmelidir haftada 3 defa orta tempolu bir spor yapmak hipertansiyon hastası olan bireyler için iyi bir tedavi yöntemi olacaktır.
Hastalıklarda Beslenme Tedavisi-Prof.Dr.M. Emel Tüfekçi Alphan Hastalıklarda beslenme tedavisi- Hatipoğlu Yayınları DASH diet variation does not raise LDL cholesterol-2016, Science Daily
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?