Tiroid nodülleri doktor tarafından yapılan muayene ya da boyun bölgesine uygulanan görüntüleme tetkikleriyle tespit edilmektedir. Nodüllerin yaklaşık % 5’i tiroid kanseridir yani % 95’i iyi huylu kitlelerdir. Nodüller, yaşlılarda, iyot eksikliği olan bölgelerde ve radyasyona maruz kalan kişilerde daha fazla görülmektedir. Ultrasonografi yapılma sıklığının artmasıyla, erişkinlerde tespit edilme oranı her 100 kişiden 60-70 kişiye ulaşmıştır. Nodül tespit edildiğinde aşırı hormon üretimi yapıp yapmadığı araştırılmalıdır.
Tiroid hastalıklarının en önemli belirtileri ve yeni tedavi seçenekleri
Nodülü olan hastaların ailesinde tiroid kanseri öyküsü de sorgulanmalıdır. Ses kısıklığı, yutkunmada zorluk, nefes darlığı, boyun bölgesine radyasyon uygulanması, ailede 20 yaş altı ve 70 yaş üstü tiroid kanser öyküsü, erkek cinsiyet, tiroid bölgesinde ani başlayan ve hızlı büyüyen şişlikler, nodülün çevre dokulara yapışık olması veya boyunda kötü görünümlü lenfadenopati saptanması tiroid kanseri ihtimalini artırır.
Genel olarak boyutu 1 santimetrenin üzerinde olan nodüllerin kanserli olup olmadığı ameliyat olmadan, kolay uygulanan biyopsi yöntemiyle anlaşılabilir. Ancak biyopsi sonrasında belirli aralıklarla nodüllerin büyüyüp büyümediği ultrasonla takibe alınmalıdır.
Boyutu 3 santimetrenin üzerindeki nodüllerde kanser ihtimalinin artması, zaman geçtikçe büyüme gerçekleşmesi ve bası bulgularının ortaya çıkması, hormon üretme olasılığı olması nedeniyle çoğu zaman cerrahiye başvurulmaktadır. Biyopsi, uygun hastaların tiroid cerrahisi olması kararına yön verir. Tüm hedef, doğru zamanda doğru cerrahi tedaviyi uygulamak olmalıdır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?