Prostat kanseri erkeklerde cilt kanserinden sonra en sık görülen kanser türü. Yaklaşık olarak her 6 erkekten biri prostat kanserine yakalanıyor. Bu hastalık kansere bağlı ölümlerde ise ikinci sırada yer alıyor. Oysa PSA (prostat spesifik antijen) testi ile prostat kanserine erken tanı koymak mümkün olabiliyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural, PSA testi sayesinde prostat kanserine bağlı ölüm oranlarının azaldığına dikkat çekerek, “Bu nedenle risk faktörü olmayan her erkeğin hiçbir sağlık yakınması olmasa bile 45 yaşından itibaren, ailesinde prostat kanseri olanların ise 40 yaşından itibaren her yıl PSA testi yaptırmaları yaşamsal önem taşıyor.” diyor.
Prostat erkek genital sisteminde yer alan, mesanenin çıkımını çevreleyen ve meninin akışkanlığında rol oynayan bir salgı bezi. Salgılamayı yapan hücrelerden ve bunlara ait destek çevre dokusundan oluşuyor. Prostat kanseri bu salgı yapan hücrelerin anormal gelişimi ile ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Kural, prostat kanserinin erken evrede nadiren belirti verdiğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu kanser türü genellikle ileri evrelerde ağrı, idrar yapmada zorluk, akım hızında azalma ve sık idrara gitme gibi şikayetler oluşturuyor. Bu yüzden prostat kanseri genellikle normal check-up programları sırasında yapılan PSA kan testindeki yükselme ile saptanıyor.”
PSA erkeklerde prostat ve üretra çevresi bezlerden salınan bir protein. Görevi meninin boşalma öncesi sıvılaşmasına yardım etmek. PSA kanda proteine bağlı ve serbest olmak üzere iki formda bulunuyor. Prof. Dr. Kural, her iki PSA formunun ölçümünün prostat kanseri tanısını kolaylaştırmayı amaçlayan bir test olduğunu belirterek şunları söylüyor: “PSA testinde bizim için 2 kriter önemli; birincisi yaş ve PSA değeri.
Örneğin 40- 50 yaş grubunda PSA değerinin kabaca 2’nin altında olması gerekiyor. 50-60 yaş aralığında 2.5 ve altı, 60-65 yaş aralığında 3 ve altı, 70 yaş üzerinde ise 4 ve altı değerleri normal olarak görülüyor. Bu değerlerin üstündeki rakamlar ise prostat kanserine işaret edebiliyor. Testte dikkat ettiğimiz ikinci nokta ise PSA’nın yıllık artışları. PSA değeri yaşa göre normal olsa bile 1 yıllık artış yüzde 50’nin üzerindeyse kanser habercisi olabiliyor. Her iki durumda da kesin tanı için biyopsi işlemi gerekiyor. Çünkü PSA değeri sadece kanser nedeniyle yükselmiyor. Aynı zamanda enfeksiyon veya iyi huylu çok büyümüş prostat dokusu da PSA değerini yükselten faktörler arasında yer alıyor.
Prostat kanserinin belirtileri, erken tanısı ve yeni tedavi seçenekleri
Prof. Dr. Kural, prostat kanserinin tedavisinde birçok farklı tedavi seçeneği mevcut olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor:
• Lokal hastalıkta radikal prostatektomi ameliyatı (prostatın çıkarılması) ve radyoterapi başlıca tedavi yöntemlerini oluşturuyor.
• Prostat kanseri teşhisi konduğunda çoğunlukla kanserin yayılmasını önlemek için uygun hastalarda radikal prostatektomi, bir başka deyişle prostat bezinin tümünün çıkarılması operasyonu uygulanıyor.
Prof. Dr. Kural, geleneksel radikal prostatektomi operasyonlarının büyük bir cerrahi kesi ile yapıldığıne, bunun da birçok soruna yol açabildiğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu da hastanın operasyondan sonra geç sürede iyileşmesine, hastanede daha uzun süre yatmasına, daha fazla yara enfeksiyonu riskine maruz kalmasına ve ciltte büyük bir yara izine yol açıyor. Günümüzde sıkça başvurulan “robotik prostatektomi” yönteminde ise operasyonlar çok küçük mini kesiler ile yapılabiliyor. Böylece hastalara daha az travmatik bir tedavi alternatifi sunuluyor. “
Kırk yaş sonrası her erkeğin sorunu! Prostat kanserinde erken teşhis çok önemli
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?