Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), harcadığı para kaynağının diyabet için çok fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hasan İlkova, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Yüzde 20 olduğunu belirttiler. Ama bunun çok az bir kısmı belki yüzde 10’u filan ilaçla ilgili, geri kalan da komplikasyonlarla ilgili. Bizim diyabeti tedavi ederken önümüzdeki engel nedir? Hastayı neredeyse görmeden tedavi ediyoruz. Devlet hastanesinde bir hekimin günde 100 tane hastaya baktığını ve bunların arasında diyabetli hasta olduğunu düşünürseniz hastayı görmeniz mümkün değil. O hastaya sadece 3-4 tane ilaç yazar ve kapıdan uğurlarsınız.
Diyabet cerrahisi müthiş bir ranta dönüştü ama bilimsel geçerliliği yok!
O ilacı, o hasta sürekli kullanacak mı, sizin verdiğiniz tedaviye uyum sağlayacak mı? O da ayrı bir mesele. Dolayısıyla bir kere hekimin ayırabileceği zaman çok önemlidir. Bu zaman diyabetli hasta için mutlaka arttırılmalı. Ben üniversite hastanesinde çalışan bir hekim olarak 5 dakikada bir hasta bakılmasını insan haklarına aykırı olarak görüyorum. 2 ay sonrasına randevu versinler ama hiç değilse 15-20 dakika zaman ayırsınlar” diye konuştu.
“Diyabetli insanların birçoğu yeterli tedavi görmüyorlar”
Diyabet tedavisinin en büyük engelinin sağlık personelinin ve hasta eğitimi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hasan İlkova: “Diyabetli insan sayısı 7 milyonu aşmış durumda. Hatta bu insanların üçte biri bu hastalığın farkında bile değil. Hiç tedavi görmüyorlar. Geri kalanın da aldığı diyabet eğitiminin iyi olmadığını görüyoruz. Bu 7 milyon belki de 15 milyona ulaşacak. Biz bunu engellemeye çalışmalıyız. Diyabetin takibinde kullanılan önemli bir parametre var. O parametre ortalaması yedinin altında olmalı. Bugün yedinin altında parametre alabilen diyabetli hasta yüzde 50’nin altında. Dolayısıyla diyabetli insanların birçoğu yeterli tedavi görmüyorlar, bu da acı bir gerçek” diye konuştu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?