Helicobacter pylori virülen suşu taşıyan kişilerde inme riski %55 daha az!

Helicobacter pylori tedavisine gerçekten gerek var mı?
Gut dergisinde yayımlanan ve New York Universitesi Tıp Fakültesi araştırmacılarının yaptığı yeni bir çalışma, özellikle gut bakterisi Helicobacter pylori (H. pylori) virülen suşlarının, genel ölüm oranında rolü olmadığını ve inme ile bazı kanserlere karşı koruma dahi sağlayabildiğini ortaya koydu. Bulgular, 12 yıllık bir periyotta 10,000’e yakın kişi ile yapılan ulusal bir sağlık çalışmasına dayanılarak, yayınlandı. Çalışmada, en virülen H. pylori suşunu taşıyan kişilerin, inmeye bağlı ölüm risklerinde H. pylori enfeksiyonu olmayan kişilere göre %55 oranında bir azalma olduğunu saptadı. En virülen suşlu katılımcılarda  da %45 oranında daha az akciğer kanserine bağlı ölüm riski görüldüğü belirlendi.

ABD’de erişkin ve çocukların sağlıkları ve beslenme durumlarının incelenmesi için tasarlanan bir ulusal çalışmaya katılan kişilere ilişkin bu şaşırtıcı bulgular, popülasyon sağlığı ve çevresel tıp uzmanı Doç. Dr. Yu Chen, ile mikrobiyoloji ve iç hastalıklar uzmanı Prof. Dr. Martin J. Blaser tarafından yapılan bir analizden elde edildi. Prof. Dr. Blaser tarafından gerçekleştirilen daha önceki çalışmalar, bu bakterinin gastrik hastalıklarla olan bağlantısının gastrit ile mide kanseri arasında dağılım gösterdiğini doğrulamıştır. Prof. Dr. Blaser ve Doç. Dr. Chen, yakın zamanda, H. pylorinin çocukluk astımına karşı koruma sağlayabileceğini göstermiştiler. En virülen H. pylori suşlarında cagA denilen bir gen bulunmaktadır.

Çalışmadan elde edilen verilerin çok önemli sonuçlar doğurabileceğini söyleyen Doç. Dr. Chen, şu bilgileri verdi: “Bu çalışmanın önemi, ABD popülasyonunun temsilcisi olan katılımcılardan oluşan uzun süreli izleme sahip bir prospektif kohort çalışması olmasıdır. Genel H. pylorinin yanı sıra insan vücudu ile daha interaktif olan H. pylori cagA suşlarını da inceledik. H. pylorinin, gastrik kansere bağlı ölüm riskinin artması ile ilişkili olmasına karşın, tüm nedenlere bağlı ölüm riski ile ilişkili olmadığını saptadık. Bu bulgular, gastrik kanserin artık ABD’de yaygın olmadığına ilişkin önceki çalışmaları doğrulamaktadır. Ayrıca H. pylorinin inme ve akciğer kanseri riskinin azalması ile ilişkisi olduğunu saptadık. Bu etkiler, cagA suşunun daha güçlü olarak, insan sağlığındaki karışık rolünü göstermiştir.”

Eski bir bakteri olan H. pylori, mideyi çevreleyen mukoza tabakasında yaşamaktadır ve yakın zamana kadar burada on yıllardır yaşamaktaydı. Tüm popülasyonunun yarısından fazlasının üst gastrointestinal yollarında H. pylori bulunmaktadır. Esas olarak aile arasında aktarılan bu bakteri genellikle 10 yaşından önce edinilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde H. pylori hala yaygın olmakla beraber daha iyi sanitasyon ve yaygın antibiyotik kullanımı sayesinde gelişmiş dünyada kaybolmaktadır.

H. pylori ile genel ölüm oranı veya tüm nedenlere bağlı mortalite arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması için, araştırmacılar, 1988 ile 1994 arasında Ulusal Sağlık ve Beslenme Çalışmalarına (NHANES III) kaydolan 9,895 katılımcıdan elde edilen verileri analiz etmiştir. H. pylori ve cagA’ya ait test sonuçları, kayıt sırasında 7,384 gönüllüde mevcuttu ve katılımcılar 2000’e kadar izlendi.

Araştırmacılar, H. pylori-pozitifitesi veya cagA-pozitifitesi ile tüm nedenlere bağlı mortalite arasında hiçbir ilişki olmadığını saptadılar. H. pylori taşıyan veya taşımayan katılımcılar, benzer oranda tüm nedenlere bağlı ölüm riski yaşamıştır. Çalışmaya göre, geçmiş raporlarla uyumlu olarak, H. pylori ile gastrik kanser mortalitesi arasında güçlü bir ilişki gözlenmiştir. H. pylori positif kişilerde, gastrik kansere bağlı ölüm olasılığı 40 kat daha fazlaydı. Çalışma aynı zamanda cagA-pozitif katılımcıların inmeye bağlı ölüm riski H. pylori negatif/ cagA-negatif kişilere göre %55 oranında daha azdı. cagA pozitif kişilerin akciğer kanserine bağlı ölüm riski %45 oranında daha azdı.

Çalışmadan elde edilen en ilginç bulgunun inme ile ilgili güçlü bir ters ilişki olması durumu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Blaser, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bunun koruyucu etkisi olabilir. Bu duruma ilişkin bazı örnekler mevcuttur ve çocukluk astımına karşı koruma sağlayan, H. pylori tarafından indüklenen aynı hücrelerin (T reg hücreleri) koruyucu ajanlar olma ihtimali vardır, ancak bu bulguların doğrulanması gerekmektedir.”

Makalenin Tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23303440

Abstract
OBJECTIVE: Persistent colonisation by Helicobacter pylori, and especially by cagA-positive strains, has been related to several health outcomes with effects in opposite directions. Thus, it is important to evaluate its influence on total and category-specific mortality.

DESIGN: We conducted prospective cohort analyses in a nationally representative sample of 9895 participants enrolled in the National Health and Nutrition Examination Survey III to assess the association of H pylori status with all-cause and cause-specific mortality. Analyses for the association of H pylori cagA positivity with mortality were conducted in 7384 subjects with data on H pylori cagA status.

RESULTS: In older people (> 40.1 years), H pylori was not associated with all-cause mortality (HR 1.00; 95% CI 0.84 to 1.18). There was an inverse association of H pylori status with stroke mortality (HR 0.69; 95% CI 0.44 to 1.08), and the inverse association was stronger for H pylori cagA positivity, with the HR of 0.45 (95% CI 0.27 to 0.76). H pylori was also strongly positively related to gastric cancer mortality. After we adjusted p values using the Benjamini-Hochberg false discovery rate method to account for multiple comparisons, these associations remained, and H pylori status was not related to other outcomes.

CONCLUSIONS: Our findings suggest that H pylori has a mixed role in human health, but is not a major risk factor for all-cause mortality.

YORUMUNUZ VAR MI?

Label

İsim*

Email*

Δ

Label

İsim*

Email*

Δ

0 Yorum

Inline Feedbacks

Tüm yorumları gör