UNC araştırmacıları, Kaliforniya’daki yüzlerce hastanede tedavi gören 62 binden fazla hasta verilerini temel alan yeni bir çalışma yayımladı. Journal of American Medical Association’da yayımlanan çalışma, önceki bulgularını doğruladı. UNC Kardiyoloji Bölüm Başkanı ve çalışmanın baş yazarı olan Prof. Dr. George Stouffer, “Bu çalışma, kalp ile ilgili olmayan bir durum sebebiyle hastanede yatarken kalp krizi geçiren hastalar üzerinde yapılmış en büyük çalışmadır. Bulgularımız, hastanede yatarak tedavi gören hastalardaki STEMI’nin daha geç tespit edildiğine yönelik önceki gözlemsel kanaatleri doğruluyor” dedi.
Bu yeni araştırmada Prof. Dr. Stouffer ve yardımcı yazarlar, 2008 yılından 2011 yılına kadar Kaliforniya’da 303 hastanede tedavi görmüş 62 bin STEMI hastasının dahil olduğu Kaliforniya Devlet Yatan Hasta Veri tabanındaki verileri analiz ettiler. Bu hastaların 3068’i (%4.9), kalp ile ilgili olmayan bir nedenden ötürü hastanede yatarken STEMI geçirmiş hastalardı. STEMI, kalpteki bir arterin aniden ve tamamen tıkanması durumunda görülür. Bu tür kalp krizinin, STEMI’nin aksine damarın ciddi derecede daraldığı ama tam tıkanmadığı durumlarda görülen STEMI olmayan kalp krizinden daha ciddi olduğu ve daha yüksek ölüm riski taşıdığı düşünülmektedir.
Araştırmanın ulaştığı sonuçlara göre, hastanede yatarken STEMI gelişen hastaların yaşları ve kadın olma ihtimalleri daha yüksekken, hastane dışında kardiyak kateterizasyon ya da anjiyoplasti gibi bir STEMI geçiren hastalara rutin olarak uygulanan yöntemlerle tedavi edilme ihtimalleri daha düşüktür. Ayrıca, yatarak tedavi gören hastaların ölüm riski, STEMI başladığında hastanede olmayanlara kıyasla üç kat daha fazladır.
Mortalite oranının hastanede yatarak tedavi görürken STEMI geçiren hastalarda bu kadar yüksek olmasının çeşitli nedenleri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Stouffer, şu değerlendirmede bulundu: “Hastaların yaşları, hastane dışında STEMI geçiren hastalardan daha yüksek ve akciğer ya da böbrek hastalıkları gibi komorbiditeleri de onlardan daha fazladır. Fakat çalışmamız gösteriyor ki, perkütan koroner müdahale uygulaması, en yüksek risk taşıyan hastalar arasında bile daha düşük mortalite oranları ile ilişkilendirilmektedir. Bu bulgu, hastanede yatarak tedavi gören hastalardaki STEMI’nin daha geç tespit edildiğine yönelik daha önceki gözlemimizin yanı sıra, bu hastaların tedavisinin iyileştirilebileceği iki alan göstermektedir”.
Kaynak: Association of Inpatient vs Outpatient Onset of ST-Elevation Myocardial Infarction With Treatment and Clinical Outcomes. P. Kaul, S. Stearns, S. Smith, M. Yeung, H. Beyhaghi, G. Stouffer. JAMA, 2014; DOI: 10.1001/jama.2014.15236
Makalenin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1935123
ABSTRACT
Importance Reperfusion times for ST-elevation myocardial infarction (STEMI) occurring in outpatients have improved significantly, but quality improvement efforts have largely ignored STEMI occurring in hospitalized patients (inpatient-onset STEMI).
Objective To define the incidence and variables associated with treatment and outcomes of patients who develop STEMI during hospitalization for conditions other than acute coronary syndromes (ACS).
Design, Setting, and Participants Retrospective observational analysis of STEMIs occurring between 2008 and 2011 as identified in the California State Inpatient Database.
Exposures STEMIs were classified as inpatient onset or outpatient onset based on present-on-admission codes. Patients who had a STEMI after being hospitalized for ACS were excluded from the analysis.
Main Outcomes and Measures Regression models were used to evaluate associations among location of onset of STEMI, resource utilization, and outcomes. Adjustments were made for patient age, sex, comorbidities, and hospital characteristics. The analysis allowed for the location of inpatient STEMI to have a multiplicative rather than an additive effect for resource utilization since these measures were highly skewed.
Results A total of 62 021 STEMIs were identified in 303 hospitals, of which 3068 (4.9%) occurred in patients hospitalized for non-ACS indications. Patients with inpatient-onset STEMI were older (mean, 71.5 [SD, 13.5] years vs 64.9 [SD, 14.1] years; P < .001) and more frequently female (47.4% vs 32%; P < .001) than those with outpatient-onset STEMI. Patients with inpatient-onset STEMI had higher in-hospital mortality (33.6% vs 9.2%; adjusted odds ratio (AOR), 3.05; 95% CI, 2.76-3.38; P < .001), were less likely to be discharged home (33.7% vs 69.4%; AOR, 0.38; 95% CI, 0.34-0.42; P < .001), and were less likely to undergo cardiac catheterization (33.8% vs 77.8%; AOR, 0.19; 95% CI, 0.16-0.21; P < .001) or percutaneous coronary intervention (21.6% vs 65%; AOR, 0.23; 95% CI, 0.21-0.26; P < .001). Length of stay and inpatient charges were higher for inpatient-onset STEMI (mean length of stay, 13.4 days [95% CI, 12.8-14.0 days] vs 4.7 days [95% CI, 4.6-4.8 days]; adjusted multiplicative effect, 2.51; 95% CI, 2.35-2.69; P < .001; mean inpatient charges, $245 000 [95% CI, $235 300-$254 800] vs $129 000 [95%CI, $127 900-$130 100]; adjusted multiplicative effect, 2; 95%CI,1.9-2.3; P < .001).
Conclusions and Relevance Patients who had a STEMI while hospitalized for a non-ACS condition, compared with those with onset of STEMI as an outpatient, were less likely to undergo invasive testing or intervention and had a higher in-hospital mortality rate.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?