TÜSAD İnhalasyon Tedavileri Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “İnhalasyon Tedavileri Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı” 9 Mart 2018 tarihinde Ankara’da yapıldı.
Tedaviye uyumun sağlık yanında maliyet yönünden de etkileri bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Süerdem, “Bir astım atağı geçiren hastanın bir yıllık sağlık harcaması astım atağı geçirmeyen hastalara göre 3.5 kat daha fazla artışa neden olur. KOAH alevlenmeleri, KOAH ilişkili direkt sağlık harcamalarının en az yüzde 75’ini oluşturur. KOAH alevlenmesinde hastalığa bağlı sağlık harcaması yüzde 35-40 artış gösterir” dedi.
Prof. Dr. Süerdem, astım hastalarının en az yarısında hastalığın kontrol altında olmadığını, 40 yaş üstü popülasyonda KOAH prevalansının ise yaklaşık olarak yüzde 10-15 arasında olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Süerdem, Türkiye’de KOAH’ın uzun yıllardır üçüncü en sık ölüm nedeni olduğunu da hatırlatarak, yılda 40 binin üzerinde kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini anlattı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, gelişmiş ülkelerde kronik hastalıklarda tedaviye uyumsuzluğun yüzde 50 oranında kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Süerdem, gelişmekte olan ülkelerde bunun daha yüksek olacağını vurguladı. Prof. Dr. Mecit Süerdem, tedaviye uyumsuzluk hakkında şu bilgileri verdi:
KOAH neden olur ve alevlenmesi nasıl önlenebilir? Hastalara öneriler
“Astım ve KOAH hastalarında bildirilen tedaviye uyumsuzluk oranları çok farklılık göstermekte ve oranlar yüzde 22 ile yüzde 78 arasında değişmektedir. Tedaviye uyumsuzluğun en önemli nedenleri; hastalık ve tedavisi hakkında eğitimsizlik, risk faktörlerinden uzaklaşmama, depresyon, kognitif (bilişsel) fonksiyonlarda yetersizlik ve inhaler cihazları hatalı teknik ile kullanmak olarak özetlenebilir. Avrupa ülkelerinde inhaler cihazları hatalı kullanma oranları ortalama yüzde 25-30 kadar iken bu oran ülkemizde en az yüzde 50’dir.”
Prof. Dr. Süerdem, tedaviye uyumsuzluk durumunda; semptom kontrolünün azalması, yaşam kalitesinin kötüleşmesi, sağlık bakımı gereksiniminin artması, alevlenmelerin artması, hastane yatış süresinin uzaması, aile fertlerinin de yaşamının olumsuz etkilenmesi ve en kötüsü ölüm riskinin artması gibi sonuçlar doğduğunu kaydetti.
Astım ve KOAH hastalarında inhaler kullanımında yanlışlar yapıldığının altını çizen Prof. Dr. Süerdem, “Teknik hataları kabul edilemez seviyede yüksek orandadır. Bu önemli sorunun çözümü için stratejiler geliştirilmelidir. Derneğimizin yaptığı ve tüm ülkeyi kapsayan çok merkezli bir çalışmada, hastalık hakkında bilgi verilmeyen KOAH’lı hasta oranı yüzde 42.6, inhaler cihaz kullanma eğitimi verilmeyen hasta oranı ise yüzde 33’tür. İnhaler cihazların doğru teknik ile kullanılması için yapılması gerekenler; hastaya en uygun cihazın seçimi, hastaların eğitilmesi ve aralıklı olarak pekiştirici eğitimlerin uygulanmasıdır” diye konuştu.
Astım nedir? Nedenleri, belirtileri, tedavisi ve hastalara öneriler
İnhaler cihazını prospektüs veya broşür yoluyla kendi kendine öğrenerek kullanmak isteyen hastalardan sadece yüzde 30’unun doğru kullanabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Süerdem, yapılması gerekenlere ilişkin şu önerileri sıraladı: “Hastaların tedaviye uyumlarını artırmak ve inhaler cihazları doğru teknik ile kullanmalarını sağlamak için bire bir uygulamalı eğitim vermek şarttır.
Çalıştaydan çıkan en önemli çözüm önerisi, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, hasta eğitimlerini yaptırmak üzere sertifikasyon programı ile eğitilmiş solunum hemşirelerinin istihdam edilmesidir. Yapılan hesaplamalara göre, hastaların inhalerlerini hatalı kullanmaları sonucunda son beş yılda ekonomik kaybımız astım için ortalama 1 milyar, KOAH için ise 5 milyar TL’dir. Tedavi uyumunu iyileştirmeye yönelik yöntemlerin geliştirilmesi tedavi alanındaki diğer ilerlemelerden daha yararlıdır.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?