Hastalara şifa dağıtan 29 yaşındaki Dr. Demirel, yaşamak için organ bekliyor

46 Paylaşım

29 yaşındaki Kardiyoloji Uzmanı Dr. Muhiddin Demirel, aniden yakalandığı zatürre nedeniyle iki akciğerini de yitirdi. Makineye bağlı olarak yaşam mücadelesi veren Dr. Demirel için ülke genelinde acil organ çağrısı yapılıyor. Türkiye’de son dönemde organ nakli konusundaki yanlış bilgilendirmeler organ bağışlarını ciddi biçimde azalttı. Uzmanlar, yaz aylarıyla birlikte hastanelerde beyin ölümü gerçekleşen hasta sayısında önemli artışlar olmasına rağmen son aylarda organ naklinde belirgin bir düşüş yaşandığını bildirdiler.

Halen ülke genelindeki bir çok hastanede çok sayıda hasta hayata tutunabilmek için böbrek, kalp, karaciğer ve akciğer organlarının bağışını bekliyor. Bu hastalardan biri de henüz 29 yaşındaki Kardiyoloji Uzmanı Dr. Muhiddin Demirel. Dr. Demirel, daha bir ay öncesine kadar hiçbir sağlık sorunu olmayan, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Hastanesinde kalp hastalarına şifa dağıtan bir hekimdi.

Ancak aniden kendisini yakalayan zatürre, Demirel’in akciğerlerinin her ikisini de tamamen bitirdi. 15 Temmuz’dan bu yana Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nde yapay akciğer makinesine bağlı yaşam mücadelesi veren Dr. Demirel için ülke genelinde acil çağrıya çıkıldı. Ancak, genç doktoru hayata bağlayacak akciğer hala bulunamadı.

İKİNCİ BİR ORGANI İFLAS EDERSE…

Dr.Demirel’in eşi hemşire Hacer Demirel, organ nakli için zamanın çok azaldığını bildirdi. Hacer Demirel, “Eşim uzun süredir cihazlara bağlı yaşadığı için genel durumu çok kötüye gidiyor. İkinci bir organının daha iflas etmesinden endişe ediyoruz. Çok acil akciğer bağışı gelmezse umutlarımız sönecek” dedi.

HER ORGAN BİR HAYATTIR

Uzmanlar, hastanelerde beyin ölümü gerçekleşen hastaların organlarının başka hastalar için adeta hayat kaynağı olduğunu, her bir organının başka bir hasta için hayat anlamına geldiğini belirtirlerken, “Ancak ne yazık ki beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların aileleri, çeşitli nedenlerle organları bağışlamak istemiyor. Son dönemde bağış yapmak istemeyen aile sayısındaki artış ürkütücü boyutta” dediler.