Bebek sahibi olmaya niyet eden anne adayı, kendisini ruhsal ve fiziksel olarak buna hazırlamalıdır. Aile, iş, ev, finansman, bakım planlaması yapılırken bir doktora başvurularak; metabolik, alerjik, hormonal ya da yapısal bir kronik hastalık var mı diye araştırılması, tedbir alınması yararlı olur.
Kronik Sinüzit, alerjik nezle, kronik kulak, boğaz ve bademcik iltihapları ile normal zamanlarda zar zor idare edilerek geçiştirilen burun içi deviasyon, konka hipertrofisi gibi tıkanıklık yaratan durumlar varsa tedavi edilmelidir. Bademcik iriliği nedeniyle oluşan solunum sıkıntıları varsa gebelik başlamadan önce gerekirse ameliyatla çözüme kavuşturulması yerinde olacaktır. Sigara mutlaka bırakılmalı egzersiz ve yürüyüşler yapılmalıdır.
Hamilelerde bağışıklık sisteminin daha hassas olduğundan, nezle, grip farenjit gibi hastalıklara daha sık rastlanır ve iyileşme süreci de daha uzar. Bu gibi durumlarda özellikle ilk üç aylık dönemde yatak istirahati, bol sıvı tüketimi ve vitaminler dışında ilaç kullanmayı tavsiye etmiyoruz. Ancak bakteriyel bir enfeksiyon söz konusu ise antibiyotik kullanılmak zorunda kalınabilir. Korunmak için grip aşısı yaptırmak faydalı olacaktır.
Tüm tedbirlere rağmen anne adayı hastalığa yakalanmışsa; El yüz temizliği düzenli olarak yapılmalı, oda sürekli havalandırılmalıdır. Yeterli taze sebze ve meyve tüketilmeye çalışılmalı bu olamıyorsa da vitaminler ile çinko, magnezyum gibi mineraller alınmalıdır. Yeterince balık tüketilmelidir. Hava değişimi ve klimalı ortamlarda vücudun ani ısı değişimine maruz kalmaması önlenmelidir. Ortam ve hava müsait ise uygun bir şekilde güneş ısı ve ışınlarından yararlanmak bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etki yapacaktır. Burun içinin serum fizyolojik ya da biraz daha tuzlu olan (deniz suyu) kıvamındaki sıvılarla temizlenmesi faydalı ve güvenli olur.
Grip gebelikte tehlikeli midir? Hamileyken gripten korunma yolları
Bu durum sakin ve huzurlu kalması gereken anne adaylarını panikletebilir. Oysa bunun önemli bir kısmı hormonal aktivite nedeniyle artmış ve genişlemiş kılcal damarların sümkürme gibi küçük travmalarla daha kolay çatlaması nedeniyle olur. Nemlendirici spreyler yararlı olacaktır. Tekrar eden durumlarda ise altta yatan bir neden olup olmadığı araştırılmalı ve tedavi edilmelidir. Kendini onarmakta zorlanan ve sık sık kanayan bir kılcal damar kimyasal olarak dağlanabilir. Bazen bu araştırmalar sayesinde doğum esnasında ortaya çıkabilecek can sıkıcı kanama sorunları önceden tespit edilebilir.
Gebeliğin 3. ayındaki kusmalar ve ilerleyen aylarda oluşan reflü; ses kısıklığı, gıcık ve öksürüklere neden olabilir. Bu şikayetlerin uzun dönem olması durumunda olası diğer nedenler modern tanı yöntemleriyle ekarte edilmelidir.
Böyle durumlarda en kötü senaryoların vurgulandığı internet bilgilerinin hamileleri panikletmesine neden olmak yerine, işin uzmanına danışarak bilgilenmek ve tedavi olmak daha doğru ve daha az stresli olacaktır.
Kulak kaşıntısı ve tıkanıklıklar; kir, egzema, mantar ve kronik orta kulak enfeksiyonu kaynaklı olabilir. Kesinlikle kulak temizleme çubuklarını kulak kanalının içine sokmamak gerekir. Kirler doktorunuz tarafından uygun yöntemlerle uzaklaştırılır. Egzema ve mantar varsa uygun tedavi planlanır. İlerlemiş durumlarda ise antibiyotik gerekebilir. Bu aşamada uygun bir tedavi seçilmesi önem arzeder. Alerjik ve egzematik kişilerde kulakların sudan korunması gereklidir.
Alerjiler genetik geçiş gösteren ve uygun ortamlarda artan bir rahatsızlıktır. Maalesef alerji hapları tüm gebelik sırasında rahatça kullanabileceğimiz ilaçlardan değildir. Hamileliğin ileri aylarında tuzlu su ve bazı kortizonlu spreyler önerilen dozlarda kullanılabilir. Esas fayda alerjen maddelerden ve stresten uzak durmaya çalışarak elde edilir. Normal hapşırıklar bir sorun teşkil etmez. Ancak çok nadir durumlarda şiddetli gıcık öksürükler gebeliğin ilk başlama haftalarında düşük olasılığını kolaylaştırdığı yada son haftalarda doğumu başlatabildiği bilinmektedir.
Esasında hamilelik öncesinde sinüzitinizi tetikleyen deviasyon, polip, konka hipertrofisi sinüs kanallarının yapısal darlıkları vb. gibi nedenlerin ameliyat yada uygun tedavilerle giderilmesi en doğru seçimdir. Ama bu safhayı aştı iseniz özellikle ilk 3 aydan sonra bazı tedaviler yapılabilir. Baş ağrıları için gebelikte ve emzirirken güvenle kullanabileceğiniz tek ağrı kesiciler parasetamol grubu olanlardır.
Bu gibi hastalıklar solunum yoluyla geçtiğinden bebeğinize geçmez. Ancak siz çok ağır geçirecek olursanız bebeğinizde dolaylı olarak etkilenecektir. Vücut ısı ve enerjinizi uygun seviyede tutacak şekilde yatak istirahatı yapıp uygun sıvı ve gıdayla desteklemeniz yeterlidir.
Hamile iken ameliyat ancak hayati durumlar söz konusu olduğunda yapılmalı ve gereksiz risk alınmamalıdır. Üst solunum yollarından akut hasta iken de mecburen sezaryen ameliyatı olabilirsiniz. Bebek çok kısa süre anesteziye maruz kalacaktır. Buradaki en önemli sıkıntı, ameliyat sonrası öksürdüğünüzde dikiş yerlerinizde ağrı duyacak olmanız ve bebeğe solunum yolu enfeksiyonu bulaştırmanızdır. Enfeksiyonun ilerleyerek alt solunum yolu enfeksiyonuna dönüşme riski azdır.
Doktorunuz tarafından aksi söylenmediği sürece elbette emzirebilirisiniz emzirmeniz faydalı olur. Kendiniz için cerrahi maskeler kullanabilirsiniz ama yine de bu bulaşmayı önlemenin kesin çözümü değildir. Buna rağmen bebeğinizden ayrı kalmayın ve aksi söylenmedikçe emzirin. Sizde oluşacak koruyucu antikorlar bebeğinizin bağışıklık sistemini destekleyecektir. Süte geçecek bebek için sakıncalı olabilecek ilaçları doktorunuz önermeyecektir zaten. Bebeğinizin nezle olması durumunda ise en iyi ilaç, anne şefkati ve sütüyle beraber belki biraz da buruna serum fizyolojik damlatmak olacaktır.
Grip aşıları hakkında son yıllarda çok fazla spekülasyon oldu. Aşının yüzde yüz koruyucu olmadığı, hassas bazı kişilerde nadiren de olsa bazı yan etkilere neden olduğu ve çok fazla abartıldığı gibi durumlar söz konusu. Kanımca kendilerine iyi bakan tamamen sağlıklı erişkinlerin grip aşısı olmaları şart değil. Bu kuvvetli enfluenza H1N1 ve H3N2 suşları için de geçerli. Ancak bu konuda en yetkili otorite kabul edilen Amerikan FDA kurumunun da önerdiği gibi çocuk ve yaşlılar, kalp, akciğer, astım, diyabet gibi kronik yıpratıcı hastalığı olanlar ile hamilelerin grip aşısı olmasında FAYDA var. Bir grip salgınında hamilelerin grip kapma olasılıkları diğer bireylere göre en az 2-3 kat daha fazla bulunmuş çünkü. Kendinizi yeterince güçlü ve sağlıklı hissetmiyorsanız aşı yaptırmalı yada bu kararı doktorunuzla birlikte vermeniz en doğrusu olabilir. Yoğun şeker içeren gıdalardan uzak durmak, sigarayı kesmek ve düzenli egzersiz yapmak, grip virüslerine karşı daha güçlü bir bünyeye sahip olmamızı sağlar. Esasen bizi hasta eden şey, grip virüsünün kendisinden çok bizim zayıf düşmüş bünyemizdir. Bu nedenle kendimize çok iyi bakmamız gereklidir, bu durum hamilelerde çok daha önemlidir.
Hamilelikte saç boyatmak bebeğe çok ciddi zararlar verebilir?
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?