Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, anne adaylarının hamilelik döneminde hormonların da etkisiyle heyecan, korku ve kaygı gibi birbirinden farklı duygular yaşadığını söyledi. Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, şöyle konuştu:
“Hamilelik denilince çoğunlukla anne adayında meydana gelen fiziksel değişiklikler akla gelir. Oysa hamilelik boyunca gerçekleşen gerek fiziksel gerekse hormonal değişimlerin anne adayında önemli psikolojik değişikliklere yol açtığını biliyoruz. Bir ebeveyn olma beklentisi de bu psikolojik değişikliklere katkıda bulunur.
Bu psikolojik değişikliklerin başında duygudurumu dalgalanmaları, korkular ve kaygılar başta gelir. Duygudurumu dalgalanmaları çabuk öfkelenme, tahammülsüzlük, “sulu göz” olma halini içerir. Korkular ve kaygılar daha çok gebelikle, bebekle, doğumla, ebeveyn olmakla ilgilidir.”
Hamileliğin farklı evrelerinde farklı psikolojik değişimlerin meydana gelebildiğini belirten Prof. Dr. Dönmez, üç aylık dönemlerde yaşanan bu psikolojik evreleri şöyle anlattı:
İlk 3 ay: Beklenen ve istenilen bir gebelikse anne adayının temel duygusu tabi ki mutluluk olacaktır. Durum tam tersiyse kaygılar ve üzüntü baskın olabilir. Halsizlik ve sabah bulantıları anne adayının duygudurumunu olumsuz etkileyebilir. Anne adayı tıpkı adet öncesi sendromuna benzer şekilde gergin olabilir. Bebeğini kaybetme korkusu ve bebeğinin sağlık durumu ile ilgili kaygılar belirgindir.
İkinci 3 ay: Genellikle hamileliğin “balayı” dönemi olarak adlandırılır çünkü sabah bulantıları ve yorgunluk gitmiştir, anne adayı kendini daha iyi hisseder. Artık bedendeki değişimler görünür hale gelmeye başlar ve bebeğin hareketleri hissedilir. Beden değişimleri özellikle kilo ve görünüm takıntıları olan kadınlarda kaygı doğurabilir ve kendine güvende azalmaya neden olabilir.
Üçüncü 3 ay: Doğum iyice yaklaştığı için doğum eylemi ve bebeğin yaratacağı yaşam değişiklikleri kaygıların önemli bir kaynağını oluşturur. Bedensel değişimler anne adayını artık iyice zorlamaya başlayabilir ve bu durum gergin hissetmeye neden olabilir.”
Özellikle anne adayının kilo almış olmasıyla ilgili yapılan olumsuz yorumların psikolojisini olumsuz etkileyebildiğini belirten Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, bu konuda da en büyük görevin eşlere ve yakın çevresine düştüğünü söyledi. Prof.Dr. Dönmez, “Doğum eyleminin ve bebek büyütmenin zorluklarının abartılarak anlatılması, anne adayının zaten var olan kaygılarını daha da arttırabilir.
Özellikle baba adaylarının eşlerinin fiziksel değişimleri karşısında olumsuz yorumlar yapmaları ve eşlerinden hem duygusal hem de cinsel anlamda soğumaları anne adayının psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Birçok baba adayı bu dönemde cinsel ilişkiyi istemeyebilir ve bunun temel nedeni eşine veya bebeğe zarar verme korkusu olabilir. Anne adayı ise bunu ‘Artık beni beğenmiyor ve beğenmeyecek’ diye algılayabilir. Bazen de tam tersi bir durum olabilir; anne adayı cinsellikten soğuyabilir ve babalar bu defa istenmediklerini düşünebilir ve bu konuda ısrarcı davranabilirler” diye konuştu.
Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, anne adaylarının bu dönemi rahat ve sorunsuz geçirmeleri için baba adaylarına ve yakın çevreye önemli görevler düştüğünü belirterek “Meydana gelen fiziksel değişimler konusunda olumsuz herhangi bir yorum yapmamak, duygudurum değişimleri konusunda sabırlı olmak, kaygı ve korkuları paylaşmasına izin vermek anne adayının kendini rahat hissetmesi açısından önemlidir” tavsiyesinde bulundu.
Hamilelik döneminde depresyon ve üzüntü bebeğe zarar verir mi?
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?