“İnsanlarda yapılan çalışmalar, komensal popülasyonda görülen değişikliklerin veya geniş spektrumlu antibiyotiklere maruz kalmanın hastaları sistemik alerjik hastalıklara karşı duyarlı hale getirebileceğini gösteriyor. Ayrıca, hayvan modellerinde yapılan daha önceki çalışmalar da, komensal bakterilerin bağırsak içerisindeki immün hücreleri etkileyebileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, komensal bakterilerin özellikle konak immün sistemin alerjik inflamasyonu regüle ettiği dalları başta olmak üzere, konak immün sistemi etkilediği hücresel ve moleküler mekanizmalar, henüz anlaşılamamıştır” dedi.
Dr. Artis ve meslektaşları, alerjiye neden olan beyaz kan hücresi bazofilin rolünü ve bazofil yanıtı ve alerjik hastalıklar arasındaki ilişkiyi araştırdı. Araştırmacılar, fare modelinde belirli bakterilerin deplesyonu için geniş spektrumlu oral antibiyotik kullandı ve hemen ardından kandaki bazofil düzeylerinin etkilenip etkilenmediği araştırıldı. İnsanlarda astım ile ortak özellikleri taşıyan akciğerde alerjik inflamasyon olan bir hayvan modelinde ise, antibiyotik tedavisinin bazofil yanıtını anlamlı düzeyde artırdığı ve bazofil aracılı alerjik hava yolu inflamasyonunun miktarını önemli düzeyde yükselttiği bulundu. Alerjik hastalıklarda önemli bir aracı olan artmış serum IgE düzeyleri de gözlemlendi.
Alerji nedir, kimlerde görülür? Belirtileri, testi ve tedavisi
Antibiyotik ile tedavi edilen fareler, insan alerjeni olan ve farelerde alerjik hava yolu hastalığına neden olan ev tozu akarı alerjenine maruz bırakıldıktan sonra, kanda bazofil yanıtının arttığı, lenf nodlarının fazlalaştığı ve akciğerde inflamasyon artışına verilen alerjik yanıtın fazlalaştığı görüldü. Steril ortamda yetiştirilen mikropsuz ve dolayısıyla canlı komensal bakterileri olmayan fareler de, ev tozu akarı alerjenine maruz bırakıldıktan sonra, antibiyotik tedavisi verilen fareler ile benzer bir yanıt verdi. Bu bulgu, komensal bakteri türevi sinyallerin, kararlı halde normal bazofil sayısını idame ettirdiğini gösterdi.
Bunun yanı sıra, Dr. Artis ve meslektaşları, serum IgE konsantrasyonları ve dolaşımdaki bazofil sayısının B hücre intrinsik miyeloid differensiasyon faktör 88 (MyD88) ekspresyonu ile kısıtlandığını saptadı. MyD88, bakteri türevi faktörlerin tanınmasında önemli rol oynayan bir proteindir. Ayrıca araştırmacılar komensal bakterilerden elde edilen sinyallerin dolaşımdaki bazofil sayısını kontrol etmek üzere IgE aracılığıyla etki ettiğini ve kemik iliğindeki bazofil prekürsör hücrelerin proliferasyonunu kısıtladığını buldu. Bu bulguların tümü, yerleşik komensal bakteri popülasyonunun etkilediği ve bazofil yanıtını kontrol ettiği ve dolayısıyla çevremizdeki alerjenlere yanıtı düzenlediği yeni süreçlere işaret ediyor.
Dr. Artis, “Komensal bakteriler, bazofil ve alerjik hastalık arasında mekanik bir ilişki varlığının bulunması, alerjik hastalıkları bloke edecek veya baskılayacak yeni tedavilerin geliştirilmesi için yeni yollar açıyor. Dolaşımdaki bazofil popülasyonunu düzenleyen spesifik komensal ve komensal türevi sinyallerin belirlenmesi faydalı olabilir; yeni probiyotik ve komensal türevi tedaviler geliştirilebilir” dedi.
İleride yapılacak çalışmalar ve komensal yolakların belirlenmesi, immün sistem fonksiyonu ile ilişkili diğer kronik hastalıklar için de önem teşkil ediyor. Bu çalışma, vücudumuz içerisindeki bakteri popülasyonunun bir fonksiyonu olduğunu ve bunun şimdiye kadar hiç bilinmediği şekilde önem arz ettiğini de gözler önüne seriyor. Çalışma, Ulusal Alerji ve Enfeksiyöz Hastalık Enstitüsü, Ulusal Kanser Enstitüsü, Burroughs Wellcome Fon, Penn Genome Frontiers Enstitüsü ve Penn Sindirim ve Karaciğer Hastalıkları Moleküler Çalışma Merkezi tarafından desteklenmiştir.
Şair Walt Whitman, “içimde kalabalıkları barındırıyorum” derken, mecazi konuşuyordu. Fakat gerçek anlamda haklıydı. İnsan bağırsağında 100 trilyondan fazla bakteriyel hücre bulunur. Bu, vücudu oluşturan hücre sayısının 10 katıdır.
KAYNAK: Commensal bacteria–derived signals regulate basophil hematopoiesis and allergic inflammation. David A Hill, Mark C Siracusa, Michael C Abt, Brian S Kim, Dmytro Kobuley, Masato Kubo, Taku Kambayashi, David F LaRosa, Ellen D Renner, Jordan S Orange, Frederic D Bushman, David Artis. Nature Medicine, 2012; DOI: 10.1038/nm.2657Makalenin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22447074
Abstract
Commensal bacteria that colonize mammalian barrier surfaces are reported to influence T helper type 2 (T(H)2) cytokine-dependent inflammation and susceptibility to allergic disease, although the mechanisms that underlie these observations are poorly understood. In this report, we find that deliberate alteration of commensal bacterial populations via oral antibiotic treatment resulted in elevated serum IgE concentrations, increased steady-state circulating basophil populations and exaggerated basophil-mediated T(H)2 cell responses and allergic inflammation. Elevated serum IgE levels correlated with increased circulating basophil populations in mice and subjects with hyperimmunoglobulinemia E syndrome. Furthermore, B cell-intrinsic expression of myeloid differentiation factor 88 (MyD88) was required to limit serum IgE concentrations and circulating basophil populations in mice. Commensal-derived signals were found to influence basophil development by limiting proliferation of bone marrow-resident precursor populations. Collectively, these results identify a previously unrecognized pathway through which commensal-derived signals influence basophil hematopoiesis and susceptibility to T(H)2 cytokine-dependent inflammation and allergic disease.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?