Öncelikle güne kahvaltı ile başlanmalıdır. Kahvaltıda C vitamini almak önemli olduğundan yeşilliklere yer verilmeli, üzerine limon sıkılarak tüketilmesine dikkat edilmelidir. Pekmez, bal gibi doğal tatlılar tercih edilmeli ancak doğal nasıl olsa istediğim kadar yiyebilirim diye düşünmek yerine porsiyon kısıtlamasına gidilmelidir. Yumurta, peynir, süt gibi protein içeren besin gruplarından en az birini tüketmeye özen gösterilmelidir.
Gün içinde sıvı tüketimi, kışın kuru havalarda kendimizi daha iyi hissetmek için çok önemlidir. Sıcak limonlu ballı bitki çayları içimizi ısıtırken, hastalıklara karşı bağışıklığımızı da artırmaktadır. Ancak bitki çaylarını içerken dikkat edeceğimiz nokta, bitki çaylarının ( ıhlamur, papatya, yeşil çay, adaçayı) mümkünse doğal olmasına ve kaynatarak değil demleme yöntemiyle hazırlanmasına özen gösterilmelidir. Kış aylarında susamıyorum diye su tüketiminin azaltmasına izin verilmemelidir. Kişi gerekiyorsa kendisine küçük hatırlatmalar yaparak günlük en az 1,5-2 litre su tüketmelidir.
Kış aylarında sebze ve meyve tüketiminin içerdikleri C vitamini sebebiyle bağışıklık üzerinde olumlu etkileri vardır. C vitamininden daha çok yararlanmak için, çiğ tüketilebilen sebzeleri bu şekilde tüketmeye, haşlanması gereken sebzeleri çok az suda haşlamaya, pişirilmesi gereken sebzeleri ise düdüklü değil normal tencerede kısık ateşte pişirilmesine dikkat edilmelidir. Meyve tüketiminde dikkat edilecek husus ise, meyveyi sıkarak değil, günlük posa alımını artırmak için kendisini yemekte fayda var. Özellikle kış geldiğinde daha çok C vitamine ihtiyaç olduğu düşüncesiyle kahvaltılarda taze sıkılmış meyve suları tercih edilir. Bu tercih kalori alımını da artırdığından kışın kilo alma sebeplerinden biridir. Unutulmamalıdır ki C vitamini vücutta depolanmaz, vücuda alınan C vitamininin fazlası direkt olarak atılır Bu sebeple günde 4-5 porsiyon meyve, bir öğünde tüketilen sebze yemeği ve yemeklerin yanında tüketilen limonlu satalar c vitamini gereksinimini karşılamak için yeterli olacaktır.
Kış aylarında uzun süreli açlıklar vücut direncini azaltırken, iştah kontrolünü zorlaştırır. Bu sebeple ara öğünler atlanmamalıdır. Ara öğünlerde meyve, fındık, badem ceviz gibi yağlı tohumlar, bitki çayları, süt veya yoğurt, leblebi kolay tüketilebilen ara öğün seçenekleridir. Kışın havaların soğumasıyla artan tatlı ihtiyacını ise sütlü hafif tatlılarla karşılamak, kış mevsiminin diğer bir sorunu olan hızlı kilo almayı engelleyecektir.
Hastalıklardan korunmada zencefil çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle öksürüğün iyileşmesi için kullanılan zencefilli balı bilmeyen yoktur. Kış aylarında günlük 1 çay kaşığı zencefil tüketilmesi faydalıdır. Zencefille beraber, zerdeçal, karabiber kış aylarında kullanılması önerilen baharatların başında gelir. Bunların dışında bağışıklık için tercih edilen kimi tarafından çok sevilen, kimileri tarafından hiç sevilmeyen fakat tüketilmesini önerdiğimiz içecek kefirdir. Günde bir su bardağı kefir tüketimi bağışıklığı artırırken, içerdiği probiyotik sayesinde kışın yaşanabilecek kabızlık sıkıntısını önler.
Güneşin yüzünü sakladığı kış aylarında D vitamini yetersizliği sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biridir. D vitamini yetersizliği depresyonu beraberinde getirir. Depresyon belirtileri olan huzursuzluk, mutsuzluk, uykusuzluk vücut direncini düşürür. Kışın D vitamini ihtiyacını karşılamak amacıyla güneşli zamanlarda yürüyüş yapılmasına dikkat edilmelidir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?