En iyi korunma yöntemi aşılanmaktır
Aşı bir önceki sezonda etken olan virüsleri içermektedir. Yeni sezondaki etken virüslerle uygunluk oluşursa koruyuculuk artmaktadır. Virüsler yapılarında küçük değişiklikler gösterebildiklerinden kalıcı bağışıklık oluşamamakta, aynı sezonda üst üste grip ya da soğuk algınlığı benzeri hastalıklar yaşanabilmektedir. Eğer virüs, yapısında daha majör bir değişiklik geçirirse yeni bir influenza yani grip virüsü oluşabilmektedir. Bunun sonucunda daha geniş kitlelere hızla yayılabilen ve eski aşıların etkisiz kaldığı salgınlarla karşı karşıya kalabilmekteyiz. Her yıl ortaya çıkan virüs aynı olsa dahi aşının etkisi zaman içerisinde azalacağından her yıl tekrar aşı olmak gerekmektedir. Hangi virüsün etken olacağını önceden bilmek mümkün değildir. Her yıl hatta aynı sezonda dahi yapısını değiştirebilmektedir. Yeni grip aşısı genellikle Eylül – Ekim ayları ile birlikte eczanelerden temin edinilmekte ve bu dönemlerde uygulanması uygundur. Ancak daha sonraki aylarda da uygulanabilir. Koruyuculuğu 1. haftada başlamakta ve 1 ayda en etkin hale gelmektedir.
Hastalıklardan korunmak için;
Grip ya da soğuk algınlığı geçiren kişilerden uzak durmak,
Sık dokunulan eşyaların sürekli temizlenmesi,
Ortamın havalandırılması,
Ellerin sık yıkanması,
Sağlıklı beslenmek,
Havaya göre giyinmek
Kalabalık ortamlardan kaçınmak uygulanabilecek yöntemlerdir.
Hastalansanız da çevrenizdekilerin sağlığını düşünün
Hasta kişilerin de hastalığı bulaştırmamak için daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Mümkünse evlerinde istirahat etmeleri okula, işlerine gitmeyerek yakın ve uzak çevrelerini korumaları mümkün olabilir. Öksürürken, hapşırırken mendil kullanmaları, ellerini sık sık sıcak su ve sabun ile yıkamaları ve maske kullanmaları önerilebilir.
Kronik hastalığı olanlar daha dikkatli olmalı
Grip olan kişilerin çoğu tedaviye ihtiyaç duymadan hafif bulgularla hastalığı en geç 2 haftada tam olarak atlatabilmektedirler. Bazı insanlarda ise hastalık daha şiddetli seyretmekte hastanede yatması gerekmekte ve gribe bağlı komplikasyonlar oluşabilmektedir. Özellikle 5 yaşın altındaki çocuklar, 65 yaş ve üzerindekileri, gebeler ve kronik hastalığı olanlarda zatürre, broşit, sinüzit. kulak enfeksiyonları gibi komplikasyonlar daha sık görülmektedir. Astım kronik akciğer, kalp ve böbrek hastalarının altta yatan hastalıklarının seyri kötüleşebilir. Genellikle istirahat önerilmekte, bulgulara yönelik tedavi edilmekle birlikte; kronik hastalığı olan risk grubu hastalarda zaman zaman doktor kontrolünde ilaç kullanılabilmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?