Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof.Dr.Münir BÜKE:
GRİP, 4 virüs tarafından oluşturuluyor. Bunun ilacı ayrıdır. Kamuyounda yaygın olarak tanınan ve kullanılan bir ilaç var. Soğuk algınlıklarının ise 200’den fazla virüsü var. Grip yapan virüsler ile soğuk algınlıkları virüsleri ayrıdır. Paresetomal içeren ağrı kesiçi ilaçlar özellikle soğuk algınlığı ilaçlarında kullanıldığında 1 haftada iyileşebilecek bir hastanın iyileşme süresi 15 güne kadar uzayabiliyor. İlaç firmaları, parasetamolün virüsler üzerindeki olumsuz etkisini biliyor. Bu bilindiği halde, ağrı kesici ilaçlar toplumda çok kullanıldığı için ses çıkarmıyorlar. Soğuk algınlığı yani burun akıntısı, kırıklık, ekrem ağrılarının ise griple bir alakası yoktur. Grip, yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı ve şiddetli kas ve ekrem ağrılarıyla kendini gösterir. Yüksek ateşli griplerde bile yüksek ateşi çok da düşürecek bu tür ilaçlar da kullanılmamalıdır. Çünkü vücuttaki ateş aslında 40-41 dereceyi geçtiğinde virüslerin ölümü gerçekleşir. Yani vücutta hastalık yapan virüsler yüksek ateşle ölür.
Marmara Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilimdalı Başkanı Prof.Dr.Mustafa BAKIR:
HALK arasında grip denildiği zaman aslında influenza olmayan bazı hastalıklar da girip diye anlaşılır. Grip olduğu, yani influenza virüsü testlerle tespit edilmiş hastalarda ilk 48 saatte bu grip ilaçları verildiğinde daha erken iyileşme olur. Özellikle kronik akciğer, kalp, karaciğer, böbrek, diyabet gibi hastalarda kullanılması daha fazla yararlı olacaktır. Genele yayılması ise yararlı değildir. Çünkü hastada ciddi bir ölümcül influenza yani girip virüsü oluştuğunda vücutta direnç oluşacağı için ölümcül sonuçlara yol açacaktır. Soğuk algınlığı, burun akıntısı gibi ilaçların da özellikle çocuklarda ciddi yan etkisi olabiliyor. Ruhsatları 2 yaşın altını kapsamadığı halde 6 aylık bebeklerde dahi yaygın olarak bu tür ilaçların kullanıldığını görüyoruz. Yurtdışında bu ilaçların bir kısmı reçeteye tabi olmaya başladı.Türkiye’de ise bu ilaçlar artık bakkalda satılır gibi satılıyor. Halbuki doktor reçetesi olmalıdır. Doz aşımına bağlı çocuklarda ölümler oluyor. Dozuna dikkat edilmezse ölümlere yol açıyor”
Memorial Hastanesi Labratuvar Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç.Dr.Kenan KESKİN:
GRİP gibi hastalıklarda kullanılsa da parasetomal etken maddesi aslında grip tedavisi için değil ateş düşürücü ve ağrı kesici etkisi olan bir ilaçtır. Bu amaçla kullanılan tek ilaç da bu değildir. Ama en çok ve yaygın kullanılan bu ilaçtır. Türkiye’de de yaygın kullanılır. Ben de kendi yakınlarıma veya danışan insanlara yerine göre tavsiye edebiliyorum. Grip için öncelikle gribe yakalanmamak için gayret gösterilmeli. Her şeye rağmen grip olduysanız, çok yüksek ateş veya baş ağrısı varsa ona ilaç kullanmayalım diye düşünemeyiz. Semptomatik, yani şikayetlerin azaltılmasına yönelik tedavi uygulanır. Gripte, ilaç tedavisi önemlidir. Hastalık ağır seyrederse solunum, dolaşım sistemlerinde destekleyici tedavi yapılması gerekir. Grip tedavisinde ilaç kullanmamak diye birşey ben düşünemiyorum. Önemli olan yerinde ve gereği kadar kullanmaktadır. İlaç kullanmayı tamamen reddetmek grip gibi ağır ateşli hastalıkları riskli hale getirir.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Haluk ERAKSOY:
PARASETAMOL aslında ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Hastalığı tedavi etmek, şifaya kavuşturmak gibi bir ilaç değildir. Zatürree veya gripte parasetamol etken maddeli çok sayıda ilaç zaten iyileştirme değil hastanın ateşini düşürme amaçlı kullanılır. Araştırmada, böyle bir sonuç çıkması bize çok şaşırtıcı gelmiyor. Grip tedavisinde kullanılan ve iyileştirici etkisi olan herkesin bildiği bazı ilaçların işe yaramadığının ortaya çıkması ise ayrı bir tartışma konusudur. “Ateşi de düşürmeye gerek yok. Boşver ateşi de çıksın” diyemezsiniz. Buna semptomatik tedavi denir ve tıpta bir yeri vardır. Etkene ve belirtiye dönük 2 tür tedavi vardır. Biz burada etkene dönük tedavi yapıyoruz. Etken denilen mikroptur. Mikrobu öldürelim de, hasta iyileşsin diyemezsiniz. Bir sürü mikrop türü vardır.Grip-nezle gibi ilaçların etken maddesinde de parasetomal vardır.Asıl amaç hastayı rahatlatmaktır.
Şişli Etfal Hastanesi eski Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr.Engin SEBER:
GRİP bir viral enfeksiyondur. Viral enfeksiyonda antibiyotik hiçbir zaman kullanmıyoruz. Girip derken aslında bir soğuk alğınlığı, bir de asıl grip hastalığı var. Burun akıntısı veya hafif bir kırıklık olan hafif bir soğuk algınlığına, biz grip demiyoruz. Yani hastada ateş olmuyor. Olsa bile 37 derece civarında bir ateş oluyor. Bu üst solunum yolu enfeksiyonudur. Ama insanlar buna da grip diyebiliyor. Toplumu büyük şekilde etkileyen asıl girip virüsü taşıyan ve adı grip olan bir de hastalık var. Parasetomol etken maddesi, antiviral veya antibiyotik değil, ateş düşürücü veya ağrı kesici bir ilaç etken maddesidir. Bütün soğuk algınlıklarında kullanılıyor diyebiliriz. Grip veya soğuk algınlığı konusuna gelince, asıl giribin kendisinde virüsle ilgili antiviral tedavi uyguluyoruz. Ağrı kesici, ateş düşürücü özelliği olan ilaçlar, doğrudan doğruya hastalığın oluşmasına yol açan mikrobun yok olması yada hastalığın tedavisinde etkili bir ilaç değildir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?