Gözler, vücut sağlığımızın sigortasıdır. Pek çok hastalık, gözlerden teşhis edilebilir ve bu sayede erken tedaviye başlanabilir. O nedenle; hiç şikayetiniz olmasa bile düzenli göz muayenesi olmak, hastalıkların erken teşhisini ve beraberinde tedavide başarı şansını yükseltir, hatta ölümcül hastalıklarda hayat kurtarabilir.
Göz doktorları, en fazla beş dakikanızı alacak rutin muayene ile hayatınızı kurtarabilir…
Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, “Çoğu kişi, ancak sağlık sorunları katlanılamaz hale gelince doktora gider. Oysa, diyabetten hipertansiyona, kalp rahatsızlıklarından beyin tümörüne, migrenden tiroide, sinüzitten sinirler üzerinde oluşan hastalıklara kadar birçok rahatsızlık gözlerdeki belirtiler ile teşhis edilebilir. Bu hastalıkların teşhisinde geç kalınması; hastalığın ilerlemesine ve gözlerde çeşitli tahribatlara yol açarak görmede azalmaya hatta kalıcı görme kaybına neden olabilir” dedi. Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, sadece göz hastalıkları uzmanlarının, göz içindeki damarların basınçtan dolayı uğradığı şekil değişikliklerini belirleyebildiğine dikkat çekti ve “En fazla beş dakikanızı alacak rutin bir göz muayenesi sadece göz sağlığınızı korumakla kalmaz, hayatınızı da kurtarabilir” dedi.
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, gözlerde önemli ve kalıcı hasara neden olabiliyor. Uzman göz doktoru, göz dibi muayenesi ile hastasına diyabet teşhisi koyabiliyor ve tedaviye yönlendirebiliyor. Çift ve tek görme de diyabet ve hipertansiyona işaret eden belirtiler. Bu hastalıklara bağlı olarak meydana gelen küçük damar tıkanmaları, çift görmeye neden olabiliyor. Kişi, iki gözü açıkken çift, tek gözü kapalıyken tek görüyorsa; hipertansiyon veya diyabet olma olasılığı artıyor. Tiroid hastalıkları da çift görmeye ve gözün ileri doğru itilmesine neden olan önemli hastalıklardan biri.
Auralı migren, geçici görme bozuklukları, cisimlerin etrafında kırılmalar, gözde ışık saçılmaları, yansımalar, kırık ve dalgalı görmeler, görme alanında kayıplar, görme alanındaki kör noktanın büyümesi ve hareketlenmesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Geçici görme kaybına neden olan bu hastalık, ataklarla seyreder. Ender durumlarda retina tabakasında hasara neden olarak, kalıcı görme kaybına neden olabilir. Bu nedenle belirtiler hafife alınmamalı, mutlaka göz doktoruna başvurulmalıdır.
Beyin ve göz tümörleri, göz bebeğinde şekil bozukluklarına, göz kapağında düşmelere, aniden oluşan ağrılı görme kaybına, göz ve çevresinde ağrıya neden olabilir. Kanserin habercisi olabilecek beyin tümörü, hastada henüz bu şikayetlerin hiçbiri yokken dahi göz doktoru tarafından teşhis edilebilir. Ölümcül olabilecek hastalıklarda erken teşhis hayati önem taşır.
Myastenia Gravis adı olarak bilinen ağır kas zaafı da ilk belirtilerini göz ve göz kapakları üzerinde gösterir. Kasların tutulumuyla birlikte göz kapaklarında oluşan düşüklük çift görmeye neden olabilir. Özellikle akşam saatlerine doğru kas zafiyetinin artış göstermesiyle birlikte göz kapaklarındaki düşüklük giderek artar. Yüz kasları da zayıf olduğundan uykuda göz kapakları kapanmayabilir.
Karaciğer hastalarında da ilk belirtiler gözde ortaya çıkar. Gözün dış tarafındaki şeffaf kısmında ancak göz doktorunun anlayabileceği sarı bir halka ve birikimler oluşur. Hatta, kimi zaman kolesterolü yüksek olan kişilerin göz kapaklarında oluşan sarı birikimler de dışarıdan da görülecek duruma gelir. Gözün üst ve alt kapağında sarı plakalar, hatta çıkıntılar oluşabilir.
Kalp hastalığının ilk belirtisi gözlerdeki sabah şişkinliği olabilir. Uykudayken baş kalp hizasına gelir ve ödem en fazla göz kapaklarında birikir. Bu tip hastalıklarda kişi sabahları gözleri şiş olarak uyanır. Gün yarılandığında gözlerdeki şişlikler azalır, ancak bu tip şikayetler kişide gizli kalp hastalığının habercisi olabilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?