Vücudumuzda taş oluşumu böbreklerde ve safra kesesinde olabildiği gibi, gözlerimizde de olabilir. Göz taşı her yaşta görülebilmekle beraber ilerleyen yaşlarda göz taşına daha sık rastlanmaktadır. Göz taşının tıp dilindeki adı: Konkresyon’dur. Konkresyon, genellikle kalsiyum ve lökosit birikintileri içerir. Genellikle düzensiz beslenenlerde, sigara ve alkol kullananlarda, şeker hastalığı olanlarda, konjonktivit gibi kronik göz enfeksiyonu olanlarda, blefarit (göz kapağı iltihabı) gibi tekrarlayan göz kapağı enfeksiyonu olanlarda, trahom hastalarında, göz yaşı fonksiyon bozukluğu olanlarda, kişinin göz kapağındaki yağ bezlerinin iyi çalışmadığı durumlarda ve kuru göz hastalığında göz taşına rastlanmaktadır.
Gözlerde yanma, batma, kızarıklık, kaşıntı, göz içerisinde yabancı cisim hissi, gözleri sık ovalama isteği ve göz kapaklarında şişlik gibi bulgular göz taşı hastalarında sıkça karşımıza çıkan belirtilerdendir. Hastalığın teşhisi için detaylı göz muayenesi çok önemlidir. Muayene esnasında da göz kapaklarının iç kısmını detaylı bir şekilde kontrol etmek gerekmektedir. Bunun için muayene esnasında hastanın göz kapakları çevrilerek detaylı bir şekilde gözün iç kısımlarına bakmak lazım. Muayene esnasında tespit edilen göz taşları herhangi bir ameliyat, cerrahi bir ameliyat gerektirmeden, özel bir aparat ile gözlerden temizlenir.
Gözlerinde batma, yanma, kızarıklık gibi şikayetlerle gelen hastalara kimi zaman suni göz yaşı tedavisi uygulanmaktadır. Ancak hastalar uzun süre suni göz yaşı kullanmasına rağmen, gözündeki şikayetlerin geçmediğinden yakınmaktadır. Böyle hastaları detaylı bir şekilde muayene ettiğimizde gözünün iç kısımlarındaki taşları görebilmekteyiz. Taşları temizleyip, uygun göz damlaları ile hastanın tedavisi tamamlanır. Tedaviden sonra hastalar mevcut şikayetlerinden tamamen kurtulmaktadır. Hasta tedavi edilmezse batma, yanma, kızarıklık vb. şikayetler kendi kendine düzelmez ve hastalık kronik bir hal alır. Göz taşı temizlenmediğinde; göz dokusunda oluşan kronik tahriş ile enfeksiyona zemin hazırlar. Temizlenmeyen taş aynı zamanda kornea çiziklerine de neden olabilir.
Yeteri kadar sıvı almayanlarda, sigara kullananlarda, uyku düzensizliği olanlarda ve meyve tüketmeyenlerde göz taşının daha sık görüldüğünü söyleyen Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca: “Göz taşı oluşumunu önlemek için düzenli uyuyun, düzgün beslenin ve bol bol su için” dedi. Göz taşından korunmak için bulunulan ortama da dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Atmaca: “Klimalı ortamlarda fazla bulunmamak, içerisinde bulunulan mekanı sık sık havalandırmak, fazla aydınlatılmış ortamlarda uzun süre kalmamak, ekran veya cep telefonu karşısında saatlerce vakit geçirmemek; hem göz taşı oluşumuna tedbir olacak, hem de göz sağlığını korumaya yardımcı olacaktır ” dedi.
Her akşam, yatmadan önce 10 dakika, göz kapaklarına papatya çayı ile nemlendirilmiş pamuk uygulayarak gözlerin arınmasını ve dinlenmesini sağlayabilirsiniz.
Malzemeler: Kale sebzesi, Havuç, Yaban mersini, Ev yapımı yoğurt.
İnce doğranmış kale sebzesi ve rendelenmiş havuç, 1 kase ev yapımı yoğur ile karıştırılır. Üzerine az miktarda yaban mersini eklenip tüketildiğinde gözler için oldukça faydalı olacaktır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?