GIK infüzyonu kardiyak arrest ve ölüm riskini %50 azaltıyor

60 Paylaşım

Hastaneye getirilmeden önce kalp krizini önlemenin yeni yolu
Amerikan Kardiyoloji Derneği’nin 61. Yıllık Bilimsel Toplantısında sunulan bir araştırmaya göre, paramedikler glukoz, insülin ve potasyum (GIK) karşımı ile kardiyak arrest veya ölüm riski %50 oranında azaltılabilir. Çalışmada, plaseboya kıyasla, kalp krizinin habercisi olan akut koroner sendrom tanısı konduktan hemen sonra GIK infüzyonu yapılan hastaların kardiyak arrest geçirme veya ölüm olasılığının %50 azaldığı görüldü. Olayı takip eden ilk ayda GIK infüzyonu yapılan hastaların kardiyak arrest, ölüm veya kalp yetmezliğine bağlı hastaneye yatış riski de %40 daha azdı. Bu etki, acil müdahale gerektiren ST yükselmeli kalp krizi olan hastalarda daha dikkat çekiciydi. Bu hastalarda hızlı GIK infüzyonu, kardiyak arrest veya ölüm riskini %60 oranında azalttı.

Proje Müdürü Prof. Dr. Joni Beshansky ile birlikte çalışmanın baş araştırmacılarından Tufts Tıp Merkezi Klinik Araştırma ve Sağlık Politikası Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Harry P. Selker, evde veya hastaneye giderken kalp krizi başlarsa, tanı konmadan bile, GIK infüzyonunun kalp krizinin derecesini azaltabileceğini ve kardiyak arrest veya ölüm riskini yarı yarıya düşürebileceğini açıkladı. Akut koroner sendromlar, ABD’de yaşanan ölümlerin en önemli nedeni. GIK ise maliyeti düşük bir tedavi ve ölüm ve morbiditeyi azaltmada ümit verici. Tedavinin maliyeti yaklaşık 50 dolar.

Bu çalışmanın gerçek yaşamda paramedikler tarafından uygulandığında GIK infüzyonunun etkili olduğunu gösteren ilk çalışma olduğunu belirten Dr. Selker, şu bilgileri verdi “Bu nedenle kalp krizi tedavisinde önemli faydaları var. Daha önceki çalışmalarda buna ilişkin tutarlı bir etkiye rastlanmamıştı. Bunun muhtemel nedeni GIK’ın geç uygulanıyor olmasıydı. Bu çalışmada ise (IMMEDIATE Çalışması- IMMEDIATE (Immediate Myocardial Metabolic Enhancement During Initial Assessment and Treatment in Emergency Care), ilk kez kapsamlı bir hastanede tanı konana kadar beklemek yerine, kalp krizinin belirtileri ortaya çıkar çıkmaz uygulanan GIK infüzyonunun etkinliği değerlendirildi. Etkili ve her yerde kullanılabilecek bir şeyler yapmak istiyoruz. Acil serviste ve hastanelerde akut kardiyak tedaviye ilişkin çok sayıda çalışma yaptık, fakat hastane dışında birçok hastanın hayatını kaybettiğini kaydettik. Her yıl yüzlerce insan bu nedenle hayatını kaybediyor. Bizler de bu hastalara dikkati çekmek istiyoruz.”

Araştırmacılar, tüm ülkede 13 kentte 36 Acil Servis biriminde çalışan paramediklere, kalp krizi belirtisi görülen veya elektrokardiyografi esaslı ACI-TIPI ve elektrokardiyogramın üst kısmında hastaya özgü tahminler çıkaran trombolitik öngördürücü cihaz ile kalp krizi tanısı konan hastaya zaman geçmeden GIK infüzyonunu öğretti. Paramedikler hastaların bu tedaviden faydalanabileceğini düşündüğü zaman, karar vermek için bu tahminleri kullandı. 911 hasta GIK tedavisi veya plaseboya randomize edildi.

GIK infüzyonu kalp krizine bağlı kalp dokusundaki hasarın şiddetini de azalttı. Ortalama kalp dokusunun %2’si GIK uygulanan hastalarda yok olurken, bu oran plasebo grubunda %10’lara ulaştı. Kalp krizi şüphesi taşıyan hastaların büyük bir çoğunluğunda (bu çalışmada %23) daha sonradan yanlış alarm olduğuna karar verilse de, GIK infüzyonu bu hastalarda zararlı bir etkiye neden olmadı. Araştırma ekibi, GIK tedavisinin uzun dönemdeki yararlarını değerlendirmek üzere, 6 ve 12. aylarda hastaları takip edecek.

KAYNAK: Bu haber geçtiğimiz ay düzenlenen Amerikan Kardiyoloji Derneği’nin 61. Yıllık Bilimsel Toplantısında Dr. Harry P. Selker, tarafından yapılan sunum bilgileri esas alınarak hazırlanmıştır. Study design for the Immediate Myocardial Metabolic Enhancement During Initial Assessment and Treatment in Emergency Care (IMMEDIATE) Trial: A double-blind randomized controlled trial of intravenous glucose, insulin, and potassium for acute coronary syndromes in emergency medical services. Selker HP, Beshansky JR, Griffith JL, D’Agostino RB, Massaro JM, Udelson JE, Rashba EJ, Ruthazer R, Sheehan PR, Desvigne-Nickens P, Rosenberg YD, Atkins JM, Sayah AJ, Aufderheide TP, Rackley CE, Opie LH, Lambrew CT, Cobb LA, Macleod BA, Ingwall JS, Zalenski RJ, Apstein CS.

Makalenin tam metni aşağıdaki linklerden okunabilmektedir:
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22424000/

Study design for the Immediate Myocardial Metabolic Enhancement During Initial Assessment and Treatment in Emergency Care (IMMEDIATE) Trial: A double-blind randomized controlled trial of intravenous glucose, insulin, and potassium for acute coronary syndromes in emergency medical services.
Abstract – Özet:
Bilimsel Zemin: Deneysel çalışmalar, intravenöz (IV) glukoz, insülin ve potasyum (GIK) ile metabolik miyokard desteğinin iskemi ile tetiklenen aritmiler, kardiyak arrest, mortalite ve unstabil anjina pektoristen akut miyokard infarktüsüne (AMI) doğru progresyon ve miyokard infarktüs derecesini azalttığını göstermektedir. Ancak, ST yükselmeli miyokard infarktüsü (STEMI) olan hastalara hastane ortamında uygulanan IV GIK’ın olumlu etkilerinin olmadığı; bunun muhtemel nedeninin de GIK müdahalesinin iskemik semptomlar başladıktan saatler sonra uygulanması olabileceği düşünülmektedir. İskemi başlangıcından sonra birkaç saat içerisinde GIK uygulaması yapılan bir çalışmaya ihtiyaç olup, deneysel çalışmalarda bu zamanlamanın yararı gösterilmektedir.

AMAÇ: IMMEDIATE çalışmasında, çok erken uygulanan GIK infüzyonunun deneysel çalışmalarda görülen etkiyi gösterip gösteremeyeceği araştırıldı. Daha önce yapılan çalışmalardan farklı olarak, IMMEDIATE çalışmasında (1) yalnızca AMI veya STEMI haricinde, akut koroner sendrom (AKS) olan hastalarda ve (2) hastane yerine, acil serviste yapılan değerlendirme sonrasında acil serviste GIK’ın etkisi araştırıldı.

TASARIM: IMMEDIATE çalışması, ABD’nin 13 kentinde yürütülen ve 911 hastanın katıldığı acil tıbbi hizmete dayalı, randomize kontrollü klinik bir etkinlik çalışmasıdır. Çalışmaya göğüs ağrısı veya diğer AKS belirtilerini değerlendirmek için paramedik tarafından 12 derivasyonlu EKG’si çekilen ve EKG sonuçlarına göre akut kardiyak iskemi zamanı-insensitif prediktif değeri ≥%75 AKS’yi işaret eden ve/veya tromboliyik prediktif değeri STEMI varlığını gösteren veya hastaneye yatırılmak için o bölgenin STEMI kriterini karşılayan ≥30 yaş hastalar alındı. Derhal hastane öncesi IV GIK veya plaseboya başlandı. Önceden belirlenen primer sonlanım noktası, AKS’nin infarktüse doğru progresyonu idi. Sekonder sonlanım noktaları ise, kardiyak arrest veya hastane içi mortalite birleşimi, 30 günlük mortalite ve kardiyak arrest, 30 günlük mortalite veya kalp yetmezliğine bağlı hastaneye yatışın birleşimiydi. Acil serviste AKS olduğu doğrulanmış modifiye tedavi yönelimli hastalarda ve STEMI olan hastalarda acil tedavi yönelimli analizlerin yapılması planlandı.

SONUÇ: IMMEDIATE çalışmasında akut kardiyak istemi zamanı-insensitif prediktif değeri ve trombolitik prediktif değeri kullanılarak AKS sırasında paramedikler tarafından olabildiğince erken uygulanan GIK infüzyonunun AMI, mortalite, kardiyak arrest ve kalp yetmezliği progresyonunu azaltıp azaltamayacağı araştırıldı. Aynı zamanda çalışmada infüzyonun GIK’ın biyolojik mekanizmasına ilişkin klinik ve patofizyolojik bilgiler sağlayıp sağlayamayacağı da değerlendirildi.