Genler ve karakter oluşumu

Yazan Mehmet Saltuerk
Kategori: Güncel / Literatür, Üye Yazıları Print

Uysal, agresif, kriminal, neşeli, üzgün, ihtiyatlı, maceracı, kendine güvenli, kötümser, iyimser, utangaç, sessiz, gürültücü,  inatcı… Karakter oluşumunda birçok etkenin rol oynadığı bilinmektedir. Elbetteki aileden ve okuldan alınan eğitimin, içinde yaşanılan kültürün, arkadaş çevresinin karakter oluşumunda etkisi yadsınamaz ama bütün bunlar var olan genetik etkinin çevre tarafından rötüşlanmış halinden başka bir şey değildir.

Örneğin genetik yapısı kriminaliteye yatkın birisinin suç profili, eğitimsiz, güvenden yoksun bir ortamda, adam öldürme soygun, gasb gibi ağır kriminal olaylar olabilirken, varlıklı bir ortam, iyi bir eğitimle bu suç profili santaj, tehdit, genel adaba aykırı davranışlar, agresiflik gibi kısmen daha hafif sayılabilecek suçlara dönüşebilmektedir.

Vücudumuzda değişik genler tarafından kodlanan yüzlerce değişik protein ve hormon görev yapmaktadır, bunların yapısı ve miktarı değişik karakterlerin oluşmasına sebep olabilmektedir. Bunların hepsini burada ele alıp yüzlerce sayfa makale yazmak bu blogun formatını aşan bir durum, bu yüzden sadece bir kaç  hormon ile bir kaç karakter arasındaki ilişki ele alınacak.

Maceracılık Geni (DRD4)
11. kromozomda 1360 harf uzunluğunda DRD4 adında bir gen bulunmaktadır. Bu gen Dopamin adında bir protein kodlar ve bu kodlanan protein dopomin resöptörleri tarafından yakalanır ve o andan itibaren sinir hücrelerinde elektriksel sinyaller başlar ve ardından bu sinyaller bir dizi kimyasal sinyallare dönüşür.

Fazla dopamin maceracı yapıyor
DRD4 genin ortalarında 48 harf uzunluğunda kişiden kişiye değişen 2 ile 11 tekrarı olan bir bölge bulunur.

  • Gen’in bu bölgesindeki tekrar sayısı ne kadar fazla ise reseptörlerin Dopamin yakalama kabiliyeti o kadar yüksek olur ki, bu da dopaminin beyinde artması ve kişinin motivasyonunun yükselmesine sebep olur. Cok yüksek motivasyon bir süre sonra kişinin her şeyden çok çabuk sıkılmasına ve yeni maceralara yönelmesine sebep olur.
  • Tekrar sayısı azaldıkça beyindeki dopamin miktarı da azalır ve Dopamin miktarındaki bu azalma kişinin mutsuz bir ruh haline bürünmesine hatta depresyona girmesine sebep olur.

Bu konuda Brigham Young Universitesinin DRD4 geni ile yapmış olduğu enteresan bir araştırma var. Araştırma, DRD4 geninin uzun formuna sahip Heteroseksüel ve Homoseksüel erkeklerin maceraya daha yatkın olduğunu gösteriyor.

Araştırmadan çıkan sonuçlar:

  • DRD4 geninin uzun formunu taşıyan Heteroseksüel  erkeklerin başka bir erkekle yatma sayısı, kısa formunu taşıyanlara göre altı kat daha fazla.
  • DRD4 geninin uzun formunu taşıyan Homoseksüel erkeklerin bir kadınla yatma sayısı, kısa formunu taşıyanlara göre beş kat fazla.(1)

Dopaminin diğer etkiler: Dopamin, vucutta kalp atış ve kan basıncının ayarlama gibi görevinin yanı sıra beynin ödüllendirme mekanizmasında da önemli rol oynar. Beyinde dopamin miktarının düşmesi hareketlerin kontrolünün zorlaşmasına sebep olur. Bu durumun uzun süre devam etmesi halinde parkinson gibi ağır hastalıklar da ortaya çıkarabilir.

Serotonin, titizlik ve  vurdumduymazlık:
Serotonin de dopamin gibi beyinde etkili görev yapan bir hormodur, eksik veya fazla olması karakter oluşumunu etkiler. Serotonin en bilinen etkileri insana mutluluk, canlılık ve zindelik hissi vermesi.

Serotonin’in aşırı eksik ve aşırı fazla olduğu durumlar: Serotonin aşırı düşük olduğu hallerde keyfisiz, tepkisiz, intihara, şiddete eğilimli, normalin üzerinde olduğu durumlarda ise aşırı titiz, aşırı düzenli ve aşırı evhamlı bir ruh hali görülür.Kişinin sosyal statüsüne göre beyindeki serotonin yükselir.(2)

Düşük kolesterol ve suça yatkınlık
Kolesterolün düşük olması durumunda hücre plasma membran akışkanlığı bozulur ve serotoninin hücreye girişi engellenir.

Kolesterolün aşırı düşük olması da serotonin eksikliğinde olduğu gibi saldırgan, kavgacı, agresif ve kontrol edilemeyen kişilik bozuklukları gibi semptomların görülmesine sebep olur.

Bu konuda yapılmış bir araştırma: Erkek çocukları üç nesildir gangster olan Hollandalı aile ile yapılan bir genetik çalışmada ailenin erkeklerindeMonoamine Oxidase A geninin değişik bir versiyonunun bulundu ve bu değişik versiyonun kodladığı Monoamine oxidase hormonunun da kanda kolesterol seviyesini düşürdügü tespit edildi.

Kolesterolün serotonin üzerindeki bu indirekt etkisi beyinde serotonin seviyesinin düşmesine ve buna bağlı olarak kişinin mutsuz, doyumsuz, agresif ve suç işlemeye eğilimli bir ruh haline bürünmesine sebep olur. (3) (4)

7 ülkede 350977 kişi ile 6 yıl boyunca yapılan MrFit olarak adlandırılan genis çaplı araştırma da, düşük kolesterollü kişilerin yüksek kolesterollü kişilere göre belirli bir yaş grubunda ölüm sebebinin genellikle kaza cinayet ve intihar olduğunu saptandı. (5)

Bencillik
Kadında yumurtalıkböbrek üstü bezleri veadrenal kortekste az miktarda testosteron üretilmektedir. Genetik sebeplerden dolayı bazen testosteronun miktarı artabilmekte ve bu da kadının karekterinde değişikliklere sebep olmaktadır. University College London tarafından yapılan araştırma, testosteron miktarı arttıkça kadınların daha bencil, daha inatcı, olduğunu ortaya çıkardı.

İki kişilik gruplardan oluşturulan kadınlara çeşitli günlerde çeşitli dozlarda testosteron hormonu verilerek yapılan araştırmada yüksek dozda testosteron tabletleri verildiği günlerde kadınların daha inatcı, kendi fikrini kabul ettirmede daha ısrarcı dominant bir karaktere büründükleri, düşükük ve placebo tabletlerin verildiği günlerde ise birlikte karar verme ve daha kooperatif davranma eğiliminde oldukları gözlendi.(6)

Mehmet Saltuerk
++++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltuerk
Institute for Genetics
University of Cologne
++++++++++++++++++++++++++

Kaynaklar:
(1) http://www.bioone.org/doi/full/10.2990/1471-5457(2004)23%5B71%3ADHAPCL%5D2.0.CO%3B2
(2) http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0031938408003120
(3) http://www.personalityresearch.org/papers/jones.ht0ml
(4) http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1600-0447.1994.tb01483.x/abstract
(5) http://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM198904063201405
(6) http://rspb.royalsocietypublishing.org/content/early/2012/01/27/rspb.2011.2523

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla