Yaş ve aile hikayesinin kolon kanseri için en önemli risk faktörleri olduğunu söyleyen Dr. Sağlam, şu bilgileri verdi: “Kalın bağırsak kanseri, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilse de hastaların %90’ından fazlası 40 yaşın üzerinde olan kişilerdir. Bu yaştan sonra risk, her on yılda ikiye katlanır. Kalın bağırsak kanserinin toplumda görülme sıklığı 10 binde 5 dolayındadır. Erkekte ve kadında eşit oranda görülen hastalık bütün kanserler içinde görülme sıklığı bakımından üçüncü sıradadır.”
Kolon kanseri neden olur? Belirtileri, tedavi yöntemleri ve ameliyatı
Kalın bağırsak kanserinin önlenebilir olduğunu ve erken evrede teşhis edildiğinde tam olarak tedavi edilebildiğini dile getiren Dr. Sağlam, “Henüz bulguları olmayan bireylerde bile kanser yönünde bir değişim varsa, sadece kan alınarak yapılacak bir genetik test ile erken tanı ve erken tedavi ile kolon kanseri önlenebilir. Hastalığın erken tanısı için rektal tuşe, rijit rektosigmoidoskopi, fleksibl fıberoptik sigmoidoskopi, kolonoskopi, çift kontrast kolon incelemeleri, tümör belirleyicileri, dışkıda gizli kan testi kullanılıyor” dedi.
Kolon kanseri teşhisinde yeni kullanılmaya başlanan genetik testin pek çok önemli avantaj sağladığını belirten Dr. Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü: “En son uygulamaya başlanan test ise koldan kan alınarak yapılan kolon kanserine özel genetik değişimin taranması yöntemidir. Günümüzde en etkili tanı yöntemi kolonoskopi olarak kabul edilmekle beraber, erken tanıda kanser genetiğine ait değişimin taranması, klinik yaklaşımı güçlendirmektedir. Kolonoskopi, uygulama zorluğu nedeniyle birçok risk altındaki birey tarafından tarama veya takip yöntemi olarak tercih edilmemektedir. Bu durum; erken tanı şansını azaltıp, kanser ilerledikten ve bulgular ortaya çıktıktan sonra müdahale edilebilmesine neden olmaktadır.”
Kanla yapılan testin, kolonoskopi yaptırmaktan kaçınan hastalar için kurtarıcı bir erken tanı yöntemi olduğunu dile getiren Dr. Sağlam, “En önemli avantajı, erken tanıda hassasiyeti yüksek bir test olmasıdır. Ayrıca uygulama kolaylığı ve hasta konforu açısından girişimsel olmaması diğer avantajıdır. Takip gereken hastalarda klinisyenin belirlediği sürelerde, sadece koldan kan vererek uygulanır.
Risk faktörü olan herkese kolayca uygulanabilecek bir test olarak kolorektal kanser genetik tarama yapılabilir. Kolon kanserinde erken tanı için alternatif bir yöntem olarak, koldan kan alınarak kanser markerlerinin varlığı takip edilebilir. Risk altında olduğu belirlenen bireylerden koldan 10 cc kan alınır ve dolaşıma karışmış olan kanserli hücreye ait DNA materyalinden kanserin varlığını gösteren yapı değişikliği belirlenir. Çalışma 7-10 gün içerisinde sonuçlanır” diye konuştu.
Genetik test yapılarak elde edilen sonuçlar çok hassas çalışmalarla elde edildiği hatırlatan Dr. Sağlam, sözlerini şöyle noktaladı: “Alınan sonuç çok güvenilirdir. Test, Amerika ve Avrupa’da son bir yıldır uygulanmakta olan en son teknolojik yöntemdir. Amerika’da yapılan bir çalışmada 2011 yılında altı ayda yaklaşık 30 bin risk altındaki bireye genetik tarama uygulanmıştır. Kolonoskopi gibi girişimsel (invaziv) bir yöntemin bu kadar bireye tarama yöntemi olarak kullanılması mümkün değildir.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?