1985 yılında başlatılan CARDIA (Coronary Artery Risk Development in Young Adults) çalışmasının sonuçlarının özellikle gençleri etkileyen risk faktörleri hakkında önemli bilgiler sunduğunu belirten Prof. Dr. Joao Lima, “Araştırma için 18-30 yaşlarındaki toplam 115 genç yetişkinin hayatı ve sağlığı 25 yıl boyunca takip ettik. Toplumda genelde 20’li yaşlarda yüksek tansiyon “normal” olarak kabul etmek gibi yanlış bir bilgi var. Genç yetişkinlerde tansiyon 120/80 olmalı, bunu geçmemeli” diyor.
Gençlerde yüksek tansiyon sorununun giderek arttığını söyleyen Prof. Dr. Joao Lima, “Hipertansiyon sorunu olan gençlerin sayısı dünya çapında hızla yükseliyor. Özellikle de gelişmekte olan ülkelerde sayı çok yüksek. Bunun en önemli iki nedeni ise obezite ve sağlıksız beslenme. Gelişmekte olan ülkelerde de hazır, katkı maddeli gıda tüketimine geçiş yaşanıyor. Bu da kilo alımına yol açıyor. Hazır gıdalar ayrıca çok fazla tuz içeriyor. Bu şekilde bozulmayıp daha uzun süre rafta durabiliyorlar. Tuz da tansiyonu yükselten önemli nedenlerden biri” dedi.
Gençlerin yüksek tansiyon sorunundan korunması için 3 önerisi olduğunu belirten Prof. Dr. Joao Lima, “Kilo almayın, sigara içmeyin ve tuz tüketimini azaltın. Kilo aldıkça kalp daha fazla çalışıyor, daha fazla yoruluyor. Maalesef kadınlarda sigara tüketiminin arttığını görüyoruz. Kilo almamak için sigara içen kadınlar bile var. Sigaradan uzak durulmalı. Bunu ne kadar söylesem azdır. Çünkü sigaranın kalp ve damar hastalıklarına yol açtığı bilimsel bir gerçek. Ayrıca fazla tuz tüketimi de kalp damar hastalıklarıyla yakından ilişkili. Ne kadar çok tuz tüketirseniz, vücut o kadar çok tuz ister. Hazır gıda tüketen insanlar günde çok yüksek miktarlarda tuz tüketmiş oluyorlar ve bunun farkında bile değiller. Tuzdan uzak durmak şart” diye konuştu.
Hipertansiyonun sessiz bir hastalık olduğunu ve gençlerin bunu unutmaması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Joao Lima, “Daha yaşlı insanlarda kalp krizi, inme, kalp yetmezliği gibi belirtiler görülebilir. Gençlerde görülen ilk belirti ise genelde kalp krizidir. Gençlerde görülen böbrek hastalıkları ya da böbrek yetmezliğinin en önemli nedeni ise kontrol altına alınmamış hipertansiyondur” şeklinde konuştu.
Yaşı 45 ya da 50’nin altında olan ve tansiyonu sürekli 140/90 civarında seyredenlerin vakit kaybetmeden doktora başvurmasını öneren Prof. Dr. Joao Lima, “Tansiyonunuz 120/80’in üstünde ancak 140/90’ın altındaysa panik yapmayın ancak tansiyonunuzu takip edin. Stres tansiyonu olumsuz etkileyen, yükselten bir faktördür. Tansiyon sürekli 120/80’in üzerinde ancak 140/90’ın altındaysa bir hekime görünmekte fayda var. Çünkü bu, normalin üst sınırıdır ve bir risktir” dedi. Prof. Dr. Joao Lima, “Genç yetişkinlerle ilgili yaptığımız bilimsel çalışmada, tansiyonu normalin üst sınırında olan gençlerin orta yaşlara geldiklerinde, tansiyonu normal seyreden gençlere oranla daha zayıf bir kalbe sahip olduklarını gördük” diye konuştu.
Genç yaşlarda hipertansiyon sorunu olan kadınların da erkeklerin de sayısı hemen hemen aynı olduğunu anlatan Prof. Dr. Joao Lima, eskiden hipertansiyonun erkeklerde daha fazla görüldüğünü ancak obezitenin yaygınlaşmasından dolayı artık her iki cinsiyette de eşit oranda görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Joao Lima, “Fazla kilolarınız varsa, vurguladığım gibi yüksek oranda tuz içeren hazır gıdaları da çok fazla tüketiyorsanız kalbiniz daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla hipertansiyonu önlemenin en iyi yolu, fazla kilolardan kurtulmak, sağlıklı bir kiloyu korumak” dedi. Hipertansiyonun vücuda çok büyük zararları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Joao Lima, “Özellikle damar sağlığını bozar, kalbi, beyni ve böbrekleri olumsuz etkiler. Anevrizmalar, kalp yetmezliği, inme ve böbrek yetmezliği gibi sağlık sorunlarının en önemli nedeni yüksek tansiyondur” şeklinde konuştu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?